Ana borcu ödemeye kimsenin gücü yetmiyordu. Derin devlet, ülke tapusunu işadamlarından geri almak için karşılarına yine bir işadamı çıkardı. Bu bir stratejiydi. Bazıları zaman zaman "Derin devlet Trump'a savaş açtı" diye yazıyor. Hayır... Sonuna kadar Trump'ın arkasında. Çünkü Süper Güç unvanı ellerinden gidiyor.
Zira ülke batakta. Çin geliyor, trilyon dolarlar bırakarak gayrı menkulleri, şirketleri, devlet tahvillerini satın alıyordu. Petrol zengini Arap ülkeleri de ABD'de trilyonlarca dolarlık mülk ve hisseyi topluyordu. Bu manzara "Tarihin en büyük borçlanması"nı getirdi. Paranın sahipleri geri çekilirse ne olacaktı? 33 ülke ABD Hazine kağıtlarını satın almıştı. Bunlardan Rusya sadece Mart 2018'de yaklaşık 50 milyar dolarlık ABD hazine kağıtlarını satarak parasını Moskova'ya getirmişti. Dünyada dolardan kaçmak için planlar da yapılıyordu. ABD ekonomisi Çin ve AB'ye her yıl 400'er milyar doların üzerinde açık veriyordu.
Gemi su alıyordu. Sistem, İsrail'i kuran Merkez Bankası'nın patronlarına aitti. Trump'la savaşıyorlardı. Çünkü derin devleti arkasına alan Trump "Artık salak gibi dünyanın her yerine gitmeyeceğiz. Askerlerimizi çekeceğiz.
Milyarlarca dolar kaybetmeyeceğiz" diyordu. Silah sanayiinin ABD'yi savaşa sokmak için yırtındığını, Beyaz Saray'a baskı yaptığını açıklıyordu.
"Dolmuşa getiremeyecekler" diyordu.
Silah sanayiinin adamı, savaş çığırtkanı Siyonist John Bolton'u Beyaz Saray'dan kovuyor yerine daha yumuşak bir ismi getiriyordu. Amerikan derin devletinin Trump'la başlattığı, savaş tellalı İsrail lobisi'ni tasfiye ve ayakta kalma mücadelesine karşı taraftan da son dakika hamlesi geldi. Birileri gidip S.Arabistan'da Aramco'yu vurdu. Husiler ve arkasındaki İran hemen hedef tahtasına kondu. İsrail Amerika'nın İran'ı vurması için büyük baskı ve lobi çalışmaları yapıyor, ABD derin devleti, Pentagon ve Trump direniyordu. Aramco vurulduğu takdirde Beyaz Saray kıstırılmış olacaktı. Zira S.Arabistan'dan koruma vaadiyle yüzlerce milyar dolar alınmıştı.
Amerikan patriotları da işe yaramamış, Beyaz Saray, Husiler karşısında küçük düşürülmüştü. Pentagon sözcüsü önceki gün basın toplantısına çıkıyor ve küresel sermayenin İsrailsever medyası onu "Suudi Aramco'yu koruyamadınız. Bölgedeki ABD askerlerini nasıl koruyacaksanız" sorusuyla sıkıştırıp dalga geçiyordu. Pentagon sözcüsü ise "Bu saldırının arkasında kim var bulmamız lazım" diyerek cevap veriyordu. Yani saldırının ABD'yi gaza getirmek için düzenlenmiş bir oyun olabileceğini ima ediyordu. Geçtiğimiz hafta da MOSSAD'ın Beyaz Saray'a dinleme cihazı yerleştirdiği ortaya çıkmıştı. Trump'ı Tel Aviv'den dinleme operasyonu öğrenilmiş, sessizce örtbas edilmişti. Trump'a Dışişleri Bakanlığı yapan Rex Tillerson da önceki gün bir konferansta "İsrail Başbakanı Netenyahu Trump'ı ikna edebilmek için yalan yanlış bilgiler verdi. Bunu ortaya çıkardık" diyordu. Peki ikna konusu neydi? Tabii ki İran'ın vurulması ve yeni bir savaş... Tillerson Trump'a "Sizinle oynuyorlar Başkan" dediklerini de açıkladı. Neyle? Yalanlarla...
Oynayan İsrail ve ABD'deki uzantısı servet sahipleri, lobilerle şirketler. Yani Amerika'ya ihanet edenler. Bugün maalesef "SAVAŞ OYUNLARI" ile ceplerini doldurup küçücük İsrail'i büyütmeye çalışanların kahrını çeken bir dünya var. Türkiye kenetlenip hızla daha da büyümek ve savunma gücünü en üst seviyeye çıkarmak zorunda. Çünkü bu savaş oyunları hep bölgemizde oynanıyor. Nükleer silah dahi üretmeliyiz. Zira yanıbaşımızda İsrail'le İran'ın depoları nükleer dolu. Yeter ki içeride bizi birbirimize kırdırmaya çalışanlara mağlup olmayalım. Ne gerekiyorsa yapar, hallederiz.
