2012'de Londra Borsası'na bombalı saldırı planlayanlar arasındaydı. 16 yıl hapse mahkum oldu. 2018'de şartlı tahliye edildi, Cambridge Üniversitesi'nin rehabilitasyon programı içine alındı. 4 gün önce Londra Köprüsü yakınındaki binada mahkumlara konuşma yapmak için seçilenler arasında listeye girdi.
Bıçaklarla binada önüne gelene saldırdı.
Öldürdüğü kişilerden biri Cambridge Üniversitesi'nin rehabilitasyon programı görevlisiydi. Londra Köprüsü'ne doğru kaçtığında 1 kişiyi daha öldürüp üç kişiyi yaraladıktan sonra vurularak öldürüldü. Bazı İngilizler onu durdurmak için üzerine atladı. İçlerinde evine aldığı duvar süsü balina boynuzuyla bıçaklı teröriste vurmaya kalkanlar, yangın söndürücü püskürtenler vardı.
Şimdi İngiltere, DEAŞ'ın üstlendiği bu eylemi konuşuyor. Ancak ana gündem, duvar süsü balina boynuzu ve yangın söndürücüydü. Kraliçe dahil ülke "Kahramanlar" ile yatıp kalkıyordu. Gerçeklere gelince... Kimse konuşmadı, yazmadı. DEAŞ, ABD başkanının açıklamasıyla bizzat CIA tarafından kurulmuştu. O halde CIA niçin Londra'da "Bıçaklı saldırgan dehşeti" yaşatıyordu. Çünkü ABD derin devleti, dünyada İngilizler'i tasfiye etmek için savaş başlattı. ABD'nin en büyük düşmanı Çin'i bir ahtapot gibi büyütüp ekonomide dünya devi yapan İngiliz sermayesiydi. İngilizler, İskoçya'dan gelen Yahudiler'le Büyük Britanya Sömürge İmparatorluğu'nu birlikte kurdular. Bugün gelinen noktada ABD'nin başına bela olan Çin'de, bütün otellerde İbranice broşürler yer alıyordu. İngilizler, Çin'i Yahudi ortaklarıyla büyütüp Amerika'nın karşısına dikmişlerdi. İran'la Obama döneminde yapılan nükleer anlaşma çerçevesinde de Tahran'a yaptırımlar kaldırılıyordu. Ancak bu anlaşma Amerikan derin devletine göre İran'dan Çin'e enerji akışının artması, dolayısıyla Pekin Ejderhası'nın daha da büyümesi demekti. Trump Başkan olur olmaz anlaşmayı yırttı. İran'la iş yapana yaptırım geleceğini dünyaya ilan etti.
İşte bu noktada İngiltere de Fransa ve Almanya ile INSTEX'i kurup Amerika'ya meydan okudu. Daha önce kullanılan bankacılık sistemi gereğince ABD dünyadaki tüm dolar seyahatini kolayca takip edebiliyordu. Ancak Avrupalı üç ülkenin kurduğu INSTEX ile artık İran'la dolarla alışveriş yapılmayacaktı.
Amerika kimin İran'a mal sattığını, ne kadar petrol aldığını göremeyecekti.
Böylece "Yaptırım" tehdidi çöpe atılacaktı. Nitekim yeni sistemle "KÖR AMERİKA" oluşturuldu. Avrupa'nın İran'a para akışları da sağlanmaya başlandı. Diğer Avrupa ülkeleri de "Hurra" çekip, INSTEX sisteminde sıraya girdi. Belçika, Danimarka, Finlandiya, Norveç, İsveç ve Hollanda da bu sisteme birkaç gün önce dahil oldu. Sen misin yaptırımlara meydan okuyan? İşte Usman Khan'ın Londra'da önüne gelene saldırmasının ardında bu restleşme var. Aynı gün, INSTEX'e dahil olan Hollanda'nın Lahey kentinde de bıçaklı bir saldırgan üç çocuğu yaralıyordu. ABD'ye "İran resti" çekenler önümüzdeki günlerde daha çok terör belası ile buluşacaklardı. CIA, "DEAŞ geliyor. Benim otobüsümle" diye bağırıyordu. Yahudiler'in finans merkezi ve ortağı olan İngiltere, neden İran düşmanı İsrail'e rağmen Tahran'la ticaret yapmanın sistemini kuruyordu?
Bunu önceki gün sohbet ettiğimiz bir işadamının anlattıkları cevaplıyordu;
"İranlı yetkililer yaptırımların gırtlaklarını sıktığı dönemde dünyanın dört bir yanından işadamlarını Londra'da görüşmeye çağırdılar. "Amerika'nın bankalardan para hareketlerini takip ettiği dönemde İran'la nasıl iş yapacağız?" diye sorduk o toplantıda. İranlılar yanlarında oturan adamı gösterdi.
Adam Yahudi'ydi. Malı el altından İran'a gönderecek, parayı Yahudi'den yüzde 0.50 ödeyerek bavulla alacaktık.
"Yaptırım" koydururlar, el altından mal sattırıp el altından para kazanırlar, Çin'i ellerindeki sermaye ile büyütürler, ABD'nin karşısına dikerler. Sonra ABD'ye "Bak Çin'i enerjiyle besliyor, İran'a gir" diye baskı yaparlar. Adamlar zeki. İngiliz'in şeytanlığı ile ortaklık kurup her kavgadan, savaştan para kazanmanın dayanılmaz hazzını yaşarlar. Burada ABD zavallıdır... Paraya ulaşmanın en aptal aracıdır. "KÖR AMERİKA" boşuna demedik.
