Tarihi 19 Şubat 2020

Adamlar çok şeffaf

Son zamanlarda eski Genelkurmay başkanı İlker Başbuğ'un ortaya attığı "FETÖ'nün siyasi ayağı" ve "Darbe" tartışmalarıyla eş zamanlı ilginç gelişmeler yaşanıyor.

CIA'ya yakınlığı ile bilinen Rand Cooperation raporunun darbe kışkırtıcılığı ve benzer değerlendirmeler yanında aslında AK Parti'ye alternatif bir iktidar arayışı taa okyanus ötesinden, devam eden tartışmalara yeni boyut kazandırdı. "CHP-HDP" partisi oluşturma hayalleri gün yüzüne çıktı.

Tam 6 yıl önce "CHP, dönüştürülecek ve HDP'leşecek" diye Türkiye'de ilk kez burada yazdığımızda yerden yere vurulduk."Bu bir Amerikan projesi. Hazırlıklar tamam" dediğimizde sosyal medyadan saldırdırdılar. Atatürk'ün partisi nasıl terörist Kandil'in partisi ile aynı çatı altına gelir diyerek ağıza alnımayacak küfürler savurdular şahsıma. Ambleminde "Milliyetçilik" ve "Devletçilik" oku bulunan bir ulusalcı parti nasıl PKK'nın yavrusu ile aynı kucağa otururdu? Ve derken iş öyle bir hal aldı ki, CHP ve HDP artık bugün aynı kabı kullanıyor, aynı yatağa giriyor. Zaman haklılığımızı bir kez daha gösterdi.

Artık CIA'nın yan kolları da hiç çekinmiyor. Açık açık bu projeyi deşifre ediyor.CHP'nin dönüştürülmesi çalışmalarının ABD projesi olduğuna en son örnek Rand Cooperation raporuydu. Zamanlaması çok ilginç raporda AK Parti'ye alternatif bir iktidar partisi gereğinden bahsediliyordu. Bunun için "CHP-HDP-İYİ Parti" ve diğer Erdoğan karşıtlarının "TEK PARTİ-TEK ÇATI-TEK CEPHE" işbirliği içerisinde kalmasının HAYATİ derecede önemli olduğuna dikkat çekiliyordu. Ve daha da ötesi ABD'nin böyle bir oluşum için "İnsiyatif" alması gerektiğinden bahsediliyordu. Türkiye dışarıda ulusal güvenliği için operasyon düzenlerken, uzaklardan "Türkiye'yi nasıl içeride kendiyle kavgada tutarız" planları yapılıyordu.

CHP darbeci bir partiydi. Genlerinde bu vardı. Çok kullanışlıydı. Nihat Erim gibi milletvekillerinin darbe sonrası Başbakan olacağını Amerikan elçiliğinden öğrenen ve "Hurra" çekecek kadar coşku yaşayan bir partiydi. HDP de zaten Kandil'e bağlıydı. PKK da Pentagon yani Amerikalı Generallerin komutasındaydı. Artık herşey şeffaf ve kabak gibi ortadaydı. Burada en zavallı durumda olan İyi Parti'ydi. İçince çok sayıda Milliyetçi-Ülkücü, "Önce vatan" diyen çok sayıda üye vardı. Geçmişte onların tamamına Amerikan projesini bu sütunlarda anlattım. "Kullanılıyorsunuz" dedim, Koray Aydın üzerinden mesajlar verdim. "Sizleri PKK ile dahi yanyana getiren proje sahipleri, siyasi hayatlarınızı bitirecek" diye uyardım. Hiç dinlemediler. Seçimde PKK'nın HDP'si ile CHP kasesinde buluştular. Ve bugünlere geldiğimizde de partide deprem başladı. Peşpeşe istifalar ayyuka çıktı.

İyi Parti Balıkesir milletvekili İsmail Ok önceki gün istifasını açıklarken "Ortağımız CHP'nin HDP ile adı konulmamış bir ortaklık yaptığı meydana dökülmüştür" diyordu. Biz o ortaklığı meydana dökülmeden 6 yıl önce aktardık. Adı konulmamış diyordu İsmail Ok. Ancak adı "Sam amca" projesiydi. Onu da açıklamıştık. Fakat atlamadığı çok önemli bir konu vardı. Milletvekili İsmail Ok "Emperyalist Soros Vakfı'nda görev yapanlar İYİ Parti'de Başkanlık Divanı'nda en hassas görevlere getirilmişlerdir. Daha da kötüsü İyi Parti Genel Başkanı bu durumu bilmesine rağmen Sorosçuları partinin en hassas birimlerinde görevlendirilmesinde sakınca görmemiştir" diyordu. Kendisi de İyi Parti Başkanlık Divanı'nda görevliydi. Tabii ki divanda kimler oturuyor en iyi görecek olan oydu. Soros dünyanın en büyük darbecisi olduğunu yıllar önce Amerika'da ağırladığı Milliyet Gazetesi'ne ballandıra ballandıra anlatıyordu. Türkiye da radarındaydı.Nasıl burada parti kurmaya destek verdiğini de açıklıyordu. Ancak Vakfı, birçok ülkede olduğu gibi bu topraklardan da kovuldu. Ancak milletvekili İsmail Ok, darbeci Vakıf görevlilerinin İYİ Parti de en hassas yerlerde yuvalandırıldığını haykırıyor. Ve partide bunu ilk dillendiren de o değil.

Erdoğan'a karşı alternatif bulma, rakiplerini birleştirip tek bir çanakta toplamaya kadar planlar hazırlayıp Pentagon'a sunan gölge CÍA Rant Cooperation'un son raporu var önümüzde. Adamlar açık açık bizim muhalefeti nasıl dizayn edeceklerini anlatıyorlar. Bunu yapabilirler mi? Eh yani... Sorosçular bile bugün partilerimizin Başkanlık Divanı'nda at koşturuyor, milletvekili İsmail Ok'un deyimiyle en hassas (!) görevleri icra edebiliyorsa... Yapamazlar mı?