Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 11 Aralık 2017

Gümülcine’de farklı ‘Elhamdülillah’...

Cumhurbaşkanımızla birlikte Atina'yı müteakiben gittiğimiz Gümülcine'de Cuma namazını Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr.
Ali Erbaş kıldırdı... Diyanet İşleri Başkanımızın hutbeye başlarken söylediği 'Elhamdülillah', sanki çok farklıydı... 65 yıl sonra gelinen Gümülcine'de, Cumhurbaşkanımız başta devletimizin üst yöneticileri ve Gümülcinelilerle beraber kılınan Cuma namazı sebebiyle belki... Ama farklıydı...
Yoğun olarak Türk ve Müslüman nüfusun yaşadığı Batı Trakya'nın önemli şehirlerinden Gümülcine, Cumhurbaşkanımızın gelişiyle tarihi bir gün yaşadı... Kırmahalle Camii'nden Celal Bayar Lisesi'ne kadar her yer adeta bir insan seliydi...
Ziyaret öncesi insanların şevkini kırmak niyetiyle olsa gerek, bazı terör örgütlerinin açık tehditleri ve yine bazı evlerin duvarlarına çizdikleri haçlar, Gümülcinelileri caydıramamıştı.
Bu, bölgelerine 65 yıl sonra bir Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın gelmiş olmasından daha da çok, Recep Tayyip Erdoğan'ın gelmiş olması ile ilgiliydi...
Sokakları dolduran Gümülcineliler, yoğun güvenlik sebebiyle, başta İskeçe olmak üzere civar yerleşim yerlerinden gelenlerin buraya ulaşamadığından şikayetçiydiler. İsmi, ister şehrin Osmanlı tarafından fethedildiği 1361'deki ismi olan "Koumoudzina"nın Türkçeleşmesi ile, isterse ilk yerleşenlerden Kömürcü Nine'den türemiş olsun, Gümülcine'nin ülkemizin herhangi bir şehir ya da kasabasından bir farkı yok...
Kadını erkeği ve çocuğu ile aynı insanlar... Kılık, kıyafet, konuşmalar, davranışlar... Aralarına karıştığımızda, Gümülcinelilerin hemen hepsinin sıkı bir şekilde Türkiye'yi ve buradaki gelişmeleri izlediklerini fark ettik. Heyetteki gazetecilerin çoğunu tanıyor ve izliyorlardı belli ki...

"OKU, DÜŞÜN, UYGULA NETİC ELENDİR!.."
İsmi her nedense dışarıdaki tabeladan silinmiş olan Celal Bayar Lisesi önünde Cumhurbaşkanımızın konuşmasını beklerken, ABD Başkanı Trump'un Kudüs kararı, Zarrap davası ve ülkemizdeki gelişmeler üzerine sohbet ettik. Atina seyahati sırasında yaşananları dikkatli bir şekilde takip ettikleri ve Cumhurbaşkanımızın Yunanistan Cumhurbaşkanı ve Başbakanı ile yaptığı görüşmelerde söylediklerinden çok memnun oldukları anlaşılıyordu.
Konuştuğumuz birçok Gümülcineli, Cumhurbaşkanımızın kendilerinin Yunanlı yetkililere söylemek istediklerine tercüman olduğunu vurguladı. Belli ki, sıkıntılı oldukları konuların dile getirilmiş olmasından dolayı memnundular.
Yunanistan'da 15 bin dolar olan kişi başına milli gelirinin, Batı Trakya'da 3 bin dolar civarında olması, başlıca sıkıntılarından birisi. Yunan hükümetinin Batı Trakya'dakilere negatif ayrımcılıklar yapması da, hayatı daha zor bir hale getiriyor belli ki.
Dertlerinin, Cumhurbaşkanımız tarafından Yunanlı yetkililere aktarılması ve bundan sonra da takip edileceğini bilmeleri, Batı Trakyalıların içlerini rahatlatmıştı... Cumhurbaşkanımızın konuşmasındaki mesajları da can kulağıyla dinledi Gümülcineliler:
"Türkiye ile Yunanistan arasında sizler birer köprüsünüz. Yunanistan parlamentosundaki 4 milletvekilimizin parlamentoda çok şeyler yapması, sorunlarınızı dile getirmesi lazım.
Dün ben bazı sorunları dile getirdim.
Temennim odur ki, hem sayın Cumhurbaşkanı, hem sayın Başbakan bu sorunları çözerek Yunanistan'daki birliği, beraberliği, dayanışmayı çok daha güçlendirir." Ve gençlere yönelik mesaj da şöyleydi:
"Gençler, size iki tavsiyem var;
Mehmet Akif ne demiş, "İhtiyar amcanı dinler misin, oğlum, Nevruz? / Ne büyük söyle, ne çok söyle; yiğit işte gerek. / Lafı bol, karnı geniş soyları taklid etme;
/ Sözü sağlam, özü sağlam, adam ol, ırkına çek." Bu Mehmet Akif'in önerisi, benim önerim ise şu: "Oku, düşün, uygula, neticelendir!.."