Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 12 Ocak 2018

Bir başka ittifak...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamaları, referandumda alınan hayır oylarından bir cephe oluşturup 2019'da Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesini ve AK Parti'nin iktidara gelmesini önleme hayalleri kuranları ciddi şekilde rahatsız etti... Ancak Devlet Bahçeli'nin bu davranışının rahatsız ettiği başkaları da var. Görünüşte objektif temellerden hareketle yorumlar yapan bu kesim mensuplarının, hazımsızlıklarını ifade etmek için edepsizce cümleler kurmaya meraklı bazı CHP'liler kadar değilse de, canları sıkılmış durumda. Siyaseti bir oyun olarak gördükleri anlaşılan bu kişiler, MHP'nin ve onun genel başkanının takip etmesi gerektiğine inandıkları bir yol haritası çizmişler kafalarında.
Bahsi geçenler, belki istiyor olsalar da Bahçeli'nin hayır blokuna katılması gerektiğini söylemiyorlar.
Ancak söylemeye çalıştıkları şey, 2019'da yapılacak genel ve özellikle de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde MHP'nin milli ve yerli bir ittifak oluşumuna destek vermesinin yanlış olduğu...
İlk bakışta, konuya bir siyasi partinin varlığı ve seçimlerde oynaması gereken roller açısından baktıkları intibaı uyandırıyor olsalar da, esas dertleri Devlet Bahçeli'nin çıkışının kafalarındaki şablonu alt üst etmesi belli ki.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yaptığı açıklama, bin dereden su getirerek 2019'da işlerin pek te öyle beklendiği gibi gitmeyebileceği yönünde oluşturmaya çalıştıkları algıları berhava etmiş durumda çünkü. Seçimlere girmek ve bu sayede plan ve programlarını anlattıkları insanların teveccühünü kazanarak mümkünse iktidara gelmeye çalışmak, siyasi partiler açısından en tabii davranışlardan birisidir. Ancak siyasi partilerin gerek duyduklarında ittifak yapmak suretiyle seçimlere girebilmeleri de mümkündür. Dahası, mesela Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde farklı partilerin bir çatı aday çıkarmaları da yaşanmış olaylar cümlesindendir.
Yakın bir zamanda hem de...

YA KAYBEDEBİLECEKLERİMİZ?..
Dolayısıyla Devlet Bahçeli'nin, 2019'da MHP olarak Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacakları ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyecekleri şeklindeki açıklaması, hiç te garipsenecek bir şey değil. Tabii güya eleştirmek için gayret eden zihinlerin arkasında başka hesaplar yoksa. Bahçeli'nin açıklamasında yer alan diğer husus da, genellikle Siyasi partiler Yasası ve Seçim Kanunu'nun etrafından dolaşarak yapılan ittifaklarla ilgili hukuki bir düzenleme yapılması ile ilgili. Yani, ittifakla alakalı hukuki engellerin kaldırılıp, her ne yapılacaksa bunun mevzuat açısından vuzuha kavuşturulması gerektiğini söylüyor Bahçeli...
Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti karşıtı cephe, yapmak istediklerini tam olarak bilmesek de, neleri yıkmaya niyetli olduklarını iyi bildiğimiz bir yapı. Onları üzdüğü kesin olan Devlet Bahçeli'nin açıklamalarının, onlarla aynı şeyleri istemediklerini düşünmek istediğimiz kimseleri de üzmüş olması, oldukça garip bir durum. Bu kişilerin, kendi kafalarında oluşturdukları siyaset şablonuna uymamakla itham ettikleri Devlet Bahçeli'nin geçmişte yaptığı bazı çıkışları hatırlatmaları da, oldukça dikkat çekici.
Devlet Bahçeli böyle yapmayıp da oluşturulmaya çalışılan karşıtlar blokuna katılmış olsaydı şayet, pek memnun olacaklar ve ona övgüler yağdıracaklardı belli ki...
Daha çok kendi kafalarına uygun prensipleri savunuyor gibi davranan bu kesim mensupları, böyle bir durumda, ülke ve millet olarak neler kaybedebileceğimiz konusuna ise hiç kafa yormuş değiller tabii ki... Oysa kazanabileceklerimizden daha çok kaybedebileceklerimize odaklanmak, bazı hallerde gerekli bir haslettir...