Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 23 Temmuz 2018

Mırıldanma yerine dua!..

Kendi küçük fotoğrafına ya da küçük hikayesine takılıp kalanların büyük fotoğrafı görmemeleri, belli ölçüde normaldir.

Ancak, takılıp kaldığımız küçük meselenin eninde sonunda herkesin kaybedeceği bir sonuca sebebiyet verebilme ihtimali varsa, konunun üzerinde durmak gerekir.

7 Haziran 2015 seçimleri öncesi bilinçli ya da bilinçsiz olarak AK Parti aleyhine estirilen hava sonrası karşılaşılan netice, ders verme meraklılarına da çok ağır gelmiş olmalıydı. Ki, kaybedebilecekleri özellikle de muhalefet lideri Kılıçdaroğlu tarafından hatırlatılan insanların gayrete gelmeleri ile, 1 Kasım 2015 seçimleri ciddi bir zaferle neticelenmişti.

CHP'lilerin eğitim sistemini silbaştan ele alıp Kur'an Kursları ve İmam Hatiplerin orta kısımlarını kapatma, başörtüsü yasağını yeniden hortlatma manasına gelen teklifleri, kaybedilebilecek olan kazanımlardan sadece bazılarıydı…

24 Haziran seçimlerine de, 7 Haziran 1015 kadar olmasa da, belirli ölçüde benzer söylentiler eşliğinde girdik. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tamam, ama milletvekili seçimlerinde düşüneceğiz diyenler konusunda, Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere AK Parti kadroları da gereken uyarılarda bulundu.

Ancak yine de, 7 Haziran'daki kadar zaferin tadını kaçırmasa da, buruk bir tablo ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin yapısının yerleştirilip tahkim edilmeye çalışıldığı bir süreçteyiz. İnsanımızın büyük bir çoğunluğu, Lider ve kadrosunun memleketimiz için doğru olanı yapacağı konusunda içleri rahat bir şekilde gelişmeleri izliyor ve bu arada dua ediyorlar.

Kıyısından köşesinden olsun bir türlü iktidara yaklaşamayanlar ise, kendi içlerindeki tartışmadan vakit buldukça yeni sistem aleyhine akıllarına esenleri söylemeyi sürdürüyorlar, her zamanki gibi.

Büyük değişimi gerçekleştiren AK Parti kadroları ile birlikte yola çıktıkları halde çeşitli sebeplerle devre dışı kalanlar da, dilleri döndüğünce olup biteni eleştiri konusu yapmaya gayret ediyorlar.

Müzmin muhaliflerin ve memnuniyetsizlerin yaptıkları, normal. Ancak, kaybedilebileceklerin farkında olan kesimlerden gelen çeşitli mırıldanmalar, tuhaf…

Yapılanlar, yapılacak olanların…

Ülkeyi 2002'den beri üstün bir başarı ile yöneten ve çeşitli badirelere rağmen bu günlere getiren lider ve kadronun bazı icraatı ile ilgili bu mırıldanmaların kötü tarafı, gidişatta bir zafiyet doğurma ihtimali.

Bu işi iyi bildiği konusunda kimsenin şüphesi olmayan Liderin, tam da ülkemiz ve milletimiz için çok iyi olduğuna inandığı ve bizleri de inandırdığı şeyleri ispatlayacağı bir süreçte, attığı ve atacağı adımlarla ilgili mırıldanmalar, pek hayra alamet değil.

Türkiye'yi çok daha ilerilere götürmek için hayatını ortaya koymuş ve ustalık dönemini de aşıp, baş ustalık noktasına gelmiş bir Liderden bahsediyorsak, durup düşünmemiz gerekir.

Yapılması gereken şey açık: Bu zamana kadar ciddi bir yanlışına şahit olmadığımız ve Cenab-ı Hakk'ın lütfuyla bütün badireleri önderliğinde aştığımız Cumhurbaşkanımıza, ülkeyi 5 yıl daha yönetme yetkisi verdiğimizi unutmamak ve iş tutuş tarzına 'bir bildiği vardır' mantığı ile yaklaşmak…

Nasıl bir dünyada yaşadığımız, ülke olarak ne tür tehditlerle karşı karşıya olduğumuz ve bu durumda ne yapılması gerektiğini bizlerden çok daha iyi bildiğine göre, gelişmeleri izlemek ve dua etmekle yetinmek, çok daha iyidir.

Her ne kadar içeriden geliyor gibi gözükse de, mırıldanmaların kaynağının algı inşası için uğraşan kesimler olup olmadığı konusunda da biraz kafa yormakta fayda var…

Hülasa: Mırıldanmayı bırakıp duaya sarılalım!..