Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 30 Ocak 2019

Daha beteri de var…

Başkaldıran Ulusal Meclis Başkanı'nı Venezuela'nın 'geçici devlet başkanı' olarak tanımak ve silahlı kuvvetleri ona itaat etmeye çağırmak, şimdiye kadar uyguladığı ambargolar yetmiyormuş gibi ülkenin varlıklarının sadece onun tarafından kullanabileceğini açıklamak ve daha bir sürü şey…

Venezuela'nın yaşadıkları ve muhtemelen bir süre daha yaşamak zorunda kalacakları, daha önce birçok ülkede oynanan bir oyunun bu ülkeye adapte edilerek tekrarlanmasından başka bir şey değil.

Temel hedef, Venezuelalıların huzur ve refahı için kullanılması gereken petrol gelirlerini sömürmek. Bu ülke vatandaşı olup aklı başında olanlar gibi, orada neler olup bittiğini kavrayabilenlerin herkesin umudu, Venezuelalıların ve özellikle de silahlı kuvvetlerinin daha önce yaşananlardan gerekli dersleri çıkarmış olmaları.

Dünyanın bilinen en büyük petrol rezervlerine sahip ülkesine yönelik ABD baskı ve taleplerinin, Venezuela ve Venezuela halkının huzuru, mutluluğu ve çıkarları ile hiç alakası olmadığını ülke insanının kavrayabilmesi, meselenin bam teli.

Birileri tarafından yetiştirilip sahaya salınan ve arsız bir gülüşle boy gösterip ülkenin yönetimini ele almak isteyen Juan Guaido ve beraberindekilerin, ülkeleri üzerine hesap yapan mihrakların emrinde olduğunu kavramak, Venezuelalılar açısından hayati önemde.

Aksi takdirde, petrol fiyatlarının düşmeye başlaması ile birlikte 2014'te başlayan ve ABD'nin çeşitli müdahaleleriyle artık dayanılmaz hale gelen sıkıntıların daha da artmasına zemin hazırlamış olacakları kesin.

Venezuela'da yaşanmakta olan şeyleri beter olarak değerlendirecek olsak bile, ABD'nin baskılarına boyun eğmeleri durumda 'beterin de beteri' ile tanışmak zorunda kalacakları konusunda hiçbir şüphe yok.

Eskiyi mumla aramak…

ABD'nin desteklediği birilerinin işbaşına geçmesi durumunda işlerin düzeleceği ve hayat standartlarının tekrar eski haline geleceği, hatta daha da gelişeceği yönünde kendilerine yapılan vaatlerin gerçeği yansıtmadığını anlayabilmek için, çok düşünmelerine de gerek yok.

Güçlerini kullanarak ülkeleri hizaya getirmeye çalışan sömürücülerin öncelikle kar peşinde koştukları ve sosyal meselelerle kesinlikle ilgilenmediklerini gösteren örnekler, özellikle de Güney Amerika'da bolca var.

Ama yine de daha tatminkar örnekler arıyorlarsa, mesela vaktiyle İran petrollerini millileştirmek isteyen Muhammed Musaddık'ın başına gelenleri araştırabilirler. Ya da mesela Mısır'da yakın zamanda yaşananlardan da gerekli dersleri alabilmeleri, mümkün.

Mısırlıların, halkın seçtiği Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin başta ABD olmak üzere batı destekli bir darbe ile devrilmesiyle işbaşına getirilen Sisi yönetiminde çektikleri, yeteri kadar bilgilendirici.

Mısırlıların yaşadıkları ile ilgili en çarpıcı gerçek, Mursi'ye yönelik Sisi darbesine destek olanların ganimet peşinde koşmaları sebebiyle 98 milyon insanın artık Mübarek dönemini bile mumla arar hale gelmeleri.

Ülkeyi derleyip toparlamaya çalışan ve bu arada duyduğu kaygılar sebebiyle suratı asılan Maduro kendilerine şirin gelmiyor olabilir. Ancak, yetiştirip ortalığa salan mihrakların istediğini yapmak zorundaki Juan Guaido'nın, kuzu postuna bürünmüş bir kurt olduğunu unutmamak durumundalar.

Umulur ki, bilinen bütün uluslararası kurallara, diplomatik teamüllere, akla ve mantığa aykırı olarak ülkelerine başkan atayan ABD ve beraberindekilere 'hadi oradan' diyebilmeyi başarabilir Venezuelalılar.

Aksi takdirde, halen yaşadıkları sıkıntılı günleri bile mumla arayacakları günler pek uzak sayılmaz…