Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 17 Mart 2019

İslamofobi Terörü!..

Baştan söylememiz gerekir: Yeni Zelanda'daki alçakça saldırı, adlı adınca bir 'İslamofobi Terörü'dür. Ama mesele yalnızca bundan ibaret de değil…

Çünkü bu olayın ardında, Müslümanları birbirlerine kırdırdıkları yetmiyormuş gibi, İslam'ı da terörle anmaya çalışan mihrakların olduğu, çok açık…

Uzun süren bir hazırlıkla yapıldığı belli olan ve dakikalarca sürdüğü halde, her nasılsa Yeni Zelanda güvenlik güçlerinin müdahil ol(a)madıkları bir olay bu.

Nerdeyse bir mangayı donatacak kadar ağır silahlara sahip olup, sosyal medya hesaplarından sürekli olarak kin kustuğu yetmiyormuş gibi saatler öncesinden kalkışacağı melanetin mesajlarını veren bir alçağın, istihbarat mensuplarınca nasıl fark edilmediği, ayrı bir mesele.

Müsebbipleri ve teşvik eden isimler kim olursa olsun bu olayın bize gösterdiği temel gerçek, kendisini medeniyetin zirve noktası olarak lanse etmeye bayılan Batı'nın artık tükendiğidir.

Bu saldırı, insanoğlunun en yüce ideallerinden birisi olan 'farklılıkların barış içerisinde bir arada yaşatılabilmesi' idealine vurulmuş en büyük darbelerden birisidir çünkü.

Dünyanın hemen her tarafından yapılan açıklamalarda, olayın vahameti dolayısıyla ciddi kaygıları dillendirilmesi yanında, alttan alta karşı karşıya olunan hastalıklı tablonun savunulmasına yönelik sözler, insana benzeyen birilerinin, asında hayvandan da aşağı olduklarını gösteriyor.

Avusturalyalı Fraser Anning isimli alçak bir senatörün, "Müslümanların katil pozisyonunda bulunmaması, kendilerini suçsuz yapmaz" şeklindeki hezeyanını başka türlü değerlendirebilmek mümkün değil çünkü.

Batılı ülkelerden gelen üzüntü ve taziye mesajlarının satır aralarında da, yaşanan olaya sebebiyet veren hastalıklı yapının farkında oldukları halde mani olamayanların suçluluk duyguları ağır basıyor sanki.

Aynı Kılıçdaroğlu…

Şehit edilen 49 ve yaralanan bir o kadar insanın sadece camiye ibadet amacıyla geldikleri açık olduğu halde, söz konusu saldırıyı makul göstermek gayretiyle sarf edilen alçakça sözler, sadece yurtdışından gelmiyor tabii ki…

Yaşadıkları mağaranın karanlığından gönderdikleri mesajlarla aslında sadece Müslümanların değil bütün insanlığın ortak acısı olması gereken saldırıya alkış tutanlar da var.

Her nasılsa bu ülkenin ana muhalefet partisinin başında bulunan Kılıçdaroğlu'nun olayla ilgili sözleri de, Yeni Zelanda'daki saldırıyı mazur göstermeye yönelik gibi. Bu saldırının öykündüğü medeniyetin savunulması mümkün olmayan defolarından birisi olduğunun bile farkında değil CHP Lideri…

4 milyon 300 binlik Yeni Zelanda nüfusunun yüzde biri bile olmayan (36 bin) Müslümanları hedef alan alçakça saldırıyı kınarken, IŞİD, El-Kaide hatırlatması yapmak ve 'İslam Dünyasından kaynaklanan terör' ibaresi kullanmak, ancak Kılıçdaroğlu'na yakışırdı zaten.

Olayın faillerinden birisinin silahlarındaki mesajlarda İslam karşıtlığı ile ilgili semboller bulunması, Yeni Zelanda'daki saldırının failleri ve teşvikçilerinin 'İslam karşıtı' olmaları ile ilgili. Ama Cuma namazı için camide bulunanları katletmek, İslam karşıtlığından da öte bir şey.

BM yetkililerinin 'İslam karşıtı, terörist ve ırkçı bir saldırı' değerlendirmesi olayın belki bir yönünü izah edebilse de, Yeni Zelanda'da yaşanan, BM'nin artık fonksiyonel olmadığının da göstergesi.

Terörün insanlık düşmanı olduğu gerçeğinden hareketle 'benim teröristim iyidir' mantığını rafa kaldıracak adımların vakit kaybedilmeden atılması gerek. Ve bunu yapması gereken de eğer adına layık olmak istiyorsa şayet Birleşmiş Milletler'dir…