Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 10 Mayıs 2019

Kara kaplı kitap!

31 Mart seçimlerinde İstanbul'u -aynı şartlar altında- Ak Parti kazanmış olsa ve olağanüstü itirazı CHP yapmış olsaydı, Grup Başkanvekili Engin Altay YSK üyelerine yönelik olarak, 'sizi Kızılay'da yürütmezler, yüzünüze tükürürler' gibisinden tehdit dolu sözler sarf eder miydi?..

Talep kendileri tarafından yapılsaydı, iptal kararının ardından , CHP Genel Başkanı YSK'nin 7 üyesini çete mensubu olmakla suçlayıp, tek tek isimlerini sayarak CHP'lilere yuhalatır mıydı?..

İtiraz eden kendileri olsaydı CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, 'eğer seçimi iptal etmezlerse Kızılay'da yürüyemeyeceklerini' söylerdi YSK üyelerine…

Kemal Kılıçdaroğlu da, bu defa iptal kararına 'hayır' diyen üyeleri çete mensubu olmakla suçlar ve evet diyen üyeleri de isim isim sayarak gurubundakilere alkışlatırdı büyük ihtimalle…

Bu yazılanlar bir varsayım elbette... Ançak bu, benzer olaylar karşısında nasıl davrandığını iyi bildiğimiz bir yapının standart hali, işine geleni alkışlayıp, işine gelmeyeni de olabilecek en çirkin şekilde itibarsızlaştırmaya çalışmak...

İstanbul seçimlerini az bir farklı AK Parti kazansaydı, 1 Nisan'dan itibaren yapılan itirazlarla aradaki fark gittikçe kapanıp, sandık kurullarında da Seçim Kanunu'na aykırı işlemler yapıldığı ortaya çıktığında, CHP'nin iptal başvurusu yapmama ihtimalinden bahsedilemez bile.

Seçmenlerin hür iradelerinin sandığa yansımadığının ortaya çıkması durumunda, nasıl ki CHP'nin ya da başka bir partinin 'ne yapalım, olan oldu' diyerek neticeyi kabullenmesi söz konusu değilse, AK Parti de şartların gerektirdiğini yaptı eninde sonunda.

AK Parti ve MHP'nin olağanüstü iptal başvurusunu görüşmeye başladığı için YSK'yı olmadık şekilde hedef tahtasına koydu CHP'li yetkililer. Bu durumda, seçimi az farkla AK Parti kazanmış olsa ve CHP'nin yapacağı iptal müracaatı kabul edilmeseydi neler yapabilecekleri sorusu ile ilgili uzun uzun düşünmek, gereksiz.

Bu sorunun cevabını hepimiz biliyoruz... Ancak her nedense CHP açısından normal kabul edilen hususların AK Parti söz konusu olduğu zaman anormal kabul edilmesi gibi bir durumla karşı karşıyayız.

Tam bir çifte standart hali…

Acı gülümseme!..

İçeride ve dışarıda İBB'nin CHP tarafından kazanılması gerektiğine şartlanmış olanlar, AK Parti'nin haklı gerekçelerle yaptığı itirazlara karşı oldukları gibi, netice olarak iptali getiren olağanüstü iptal başvurusuna da şiddetle karşılardı.

Bir kere daha açık ve net olarak anlaşılmıştır ki 'kara kaplı kitaba bakma' alışkanlığı, özellikle de kendilerini çağdaş ve modern olarak niteleyenlerin iliklerine kadar işlemiş durumda. Herhangi bir gelişme menfaatine uygun değilse eğer, kara kaplı kitaba bakıp ondan hüküm çıkarmaya çalışıyorlar.

İstanbul seçimlerindeki usulsüzlükler ile ilgili YSK'ya sunulan ve yüksek hakimleri seçimin iptaline kararı verme durumunda bırakan belgeleri yok sayma eğilimi sadece CHP'lilerle sınırlı da değil.

Varlıklarını AK Parti'nin zayıflaması ihtimaline endekslemiş olanların, açık gerçekleri yok farz ederek YSK'nın kararını itibarsızlaştırmaya çalışmaları, işin en dikkat çekici yanlarından

31 Mart İstanbul seçimleri ile ilgili süreci hukuk devleti ve onun kuralları üzerinden okumak yerine 'kara kaplı kitaba bakarak' değerlendirmeye çalışmak, CHP'lilere yakışsa da, kendisini AK Partili olarak lanse etmeye çalışanlara yakıştığı söylenemez.

Sureta haktan gözükerek objektiflikten uzak değerlendirmeler yapan ve anlamsız mukayeselerde bulunanlar, etkilediklerini zannettiklerinin acı gülümsemelerini görebilselerdi keşke…