Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 9 Haziran 2019

Projenin cilası dökülüyor…

Hiçbir proje mükemmel değildir. Zaman geçip öngörülmeyen gelişmeler başladığında, projeyi yapanların sürdüğü parlak cilalar pul pul dökülmeye başlar. Tıpkı CHP'nin İBB adayında olduğu gibi…

Ordu Giresun Havalimanı'nda sebebiyet verdiği olay, CHP İBB Adayı'nın hak etmediklerinin kendisine sunulmasına şartlandırılmış olduğunu gösteriyor… Belli ki oynamaya ikna edildiği rolün getirileri oldukça önemli onun için… Beklediği olmayınca da, yüzündeki plastik gülümseme maskesini sıyırıveriyor…

Ordu'daki olay, CHP Adayı'nın kamuoyundan ısrarla saklanılmaya çalışılan gerçek yüzü ile ilgili bir uyarı. Ve bu ilk de değil…

23 Haziran, yani İstanbullular olarak sandıklara giderek şehrimizi önümüzdeki beş yıl idare edecek büyükşehir belediye başkanını seçeceğimiz gün, yaklaşıyor.

Sandık kurullarını kanuna göre değil kafalarına göre oluşturanlarla ilgili yapılanlar ve yapılması beklenenler; oyların kullanılması, sayım dökümü ve sonuçların tespiti aşamalarında organize bir usulsüzlük yapılamayacağının garantisi olduğundan, içimiz rahat.

Şimdi bütün mesele o gün sandık başına gitmesi beklenen milyonlarca İstanbullunun kimi tercih edeceği.

İBB adayı olarak öne çıkan iki isim var malum. Bunlardan birisi, 1994'den beri genel müdür, milletvekili, bakan, başbakan ve TBMM başkanı olarak kamuoyunun yakından tanıdığı AK Parti ve Cumhur İttifakı adayı Binali Yıldırım…

Diğeri yani CHP'nin ve Millet İttifakı'nın adayı ise, önceki dönem Beylikdüzü'nde belediye başkanlığı yapmış olması dışında herhangi bir özelliği olmayan Ekrem İmamoğlu…

Emaneti ehline vermek…

Binali Yıldırım dendiğinde akla gelen en önemli kelime 'icraat'. İBB'de Genel Müdür olarak başlayıp TBMM Başkanlığına uzanan kariyerinin bütün aşamalarında millet ve memleket için faydalı işler yapmaya odaklanmış birisi.

Başarılarla dolu bir hayat hikayesi var Binali Yıldırım'ın. Ve asıl önemlisi de ne kadar başarılı olursa olsun ve hangi makama gelirse gelsin, Topal Dursun'un oğlu Binali, o… Bizden, içimizden birisi yani.

31 Mart sürecinde taktığı ve artık zaman zaman çıkarmak zorunda kaldığı gülümseme maskesini bir kenara bırakırsak eğer, CHP adayı ile ilgili en önemli kelime ise, icraatsızlık… Beylikdüzü'ne başkan seçilmeden önce vaad ettiği 37 projeden yalnızca ikisini gerçekleştirebildiği bilinen söz konusu aday, belediye bütçesini de kamu mülklerini satarak denkleştirmeye çalışmış...

Hikayesinin bilinen tarafı başarısızlıklarla dolu birisi CHP adayı. 31 Mart'ta zoraki bir şekilde kazandırılması da tam hikayesinin bilinmiyor oluşuna dayandırılmıştı zaten…

İstanbulluların, işbaşına geldiği takdirde şehirlerini bulunduğu noktadan çok daha ileri bir noktaya taşımak için gecesini gündüzüne katarak çalışacağı kesin olan Binali Yıldırım'ı mı, yoksa ne yapacağı kesinlikle bilinmeyen CHP' adayını mı tercih edecekleri sorusunun makul cevabının Binali Yıldırım olduğu konusunda şüphe yok.

Ancak, ne kadar olduğunu tam olarak bilmediğimiz çalınan oyları hariç tutsak bile, 31 Mart'ta ortaya çıkan tabloda bir gariplik olduğunu da unutmamak gerek.

31 Mart'a giderken oluşan bu tabloda, 'nasıl olsa AK Parti kazanır' rehavetinin ciddi bir payı olduğu söylenebilir. Ama çeşitli sebeplerle küskün ve kırgın oldukları düşünülen AK Parti seçmenlerinin neticeye etkileri de önemli…

23 Haziran'da rehavete yer olmadığını, dahası kırgınlık ve küskünlükle ilgili tavır ve davranışların, umulmadık vahim gelişmelere sebebiyet vereceğini de biliyoruz…

İstanbul emanetinin emin ve ehil ellere geçebilmesi için daha fazla gayret…