Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 16 Haziran 2019

Tembellik yok!..

Mevlana Hazretleri'nin: 'Salihlerin tembelliği, salih olmayanların hakimiyetini hazırlar' şeklindeki sözünü bilenleriniz vardır.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın'ın Bağcılar Belediyesi Kefken yaz kampına katılan öğrencilere hitap ederken hatırlattığı bu söz, nedense İstanbul seçimlerini düşündürdü.

Salihlerin tembelliğinin salih olmayanların hakimiyetini hazırlayacağı, bugünler için önemli bir söz. Özellikle de kendilerine has sebeplerle İstanbul'la alakalı gelişmelere kayıtsız kalan ve 'kimin kazandığı önemsiz' tavrı takınanların üzerinde derin derin düşünmeleri gerekir...

Napolyon'a izafe edilen 'Dünya tek bir ülke olsaydı başkenti İstanbul olurdu' sözü, boşuna söylenmiş değil. İstanbul, sadece Türkiye'yi ve İslam Dünyasını değil, nerdeyse bütün dünyayı yakından ilgilendiren bir şehir...

Bazıları farkında değilmiş gibi yapsa da, 23 Haziran'daki İBB seçimlerini kimin kazanacağı çok büyük bir önem taşıyor. Bunun içindir ki, HDP, İP ve marjinal grupların desteklediği CHP adayının kazanması için yırtınıyor birileri.

Ortak hedefleri AK Parti ve Cumhur İttifakı'na kaybettirmek olanların bütün gayretleri bu yönde iken, doğal olarak CHP Adayının kazanmasına mani olmak için çalışması gerekenlerden bazılarının kayıtsızlığı, üzüntü verici.

İstanbul'u CHP'nin kazanması durumunda yaşanabileceklerden ciddi şekilde rahatsız olacak bazı çevrelerin, İstanbul'un ehil olan eller tarafından yönetilmesine yönelik çabalara soğuk durmaları, sıkıntılı bir durum.

İstanbul'da AK Parti'nin kaybetmesi demek, belirli birtakım değerlere önem veren insanların 1994'ten beri alıştıkları ve hep böyle devam edecek zannettikleri hususlarda hiç ama hiç hoşlanmayacakları büyük değişiklikler demek oysa…

SON PİŞMANLIK FAYDA ETMEZ!..
Başarısız olduğu bilinen ilçe belediye başkanlığı dönemi hariç, herhangi bir hikayesi olmaması bir yana, ortak olduğu AVM'ye içki ruhsatı almak için çabaladığı bilinen birisi CHP İBB adayı. Böyle birinin yönetiminde İBB sosyal tesislerinin alabileceği hal bile ciddi bir kaygı sebebi mesela.

Buralarda içki satılma ihtimali yanında mescitlerin akıbeti, bu konularda hassas olanları düşündürmeli en azından.

Karşımıza çıkarıldığından beri sahte bir gülümseme maskesi takan CHP adayının yalan söyleme konusundaki mahareti ve hak etmediği şeyler konusundaki ölçü tanımaz taşkınlığı, malum.

Genel Başkanları seçim öncesi aksini söylemiş olsa da, CHP'nin aldığı belediyelerde bu partiden ya da HDP'den olmayanların iş garantilerinin olmadığını da artık öğrenmiş bulunuyoruz.

31 Mart sürecindeki kanunsuzluklar arasında bildiklerimiz kadar bilmediklerimiz de var. 'Kişi refikin kendin gibi bilir' sözünde olduğu gibi, birilerinin yapılabileceğini düşünmediğimiz türden şeyler bunlar.

YSK, İl Seçim Kurulu ve ilçe seçim kurulları üzerinden kurulduğu anlaşılan tezgahın sadece belirli kısımlarını öğrenmiştik. Geçersiz oyların çoğunlukla AK Parti adayına ait olması, tutanaklardaki hataların hep Binali Yıldırım aleyhine yapılması(!) gibi…

İstanbul oylarının yeniden sayımının nasıl durdurulduğu ile ilgili son görüntüler, CHP adayına İBB'yi kazandırmak için çok ciddi hazırlıklar yapıldığının göstergesi.

Sadece yüzde 10'u sayıldığında aradaki fark 29 binden 13 bine inmişken, oyların tümünün sayımının bir gece yarısı operasyonuyla durdurulması bile, 23 Haziran için çok çalışmamız gerektiğine işaret ediyor…

Hala çeşitli tereddütler yaşayanlara, bunları hatırlatmakta fayda var… Sonra pişman olmanın faydası olmaz…