Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 22 Eylül 2019

Yapıyoruz, yapabiliriz…

İlki geçtiğimiz yıl yapılan Teknofest İstanbul Havacılık, Uzay ve teknoloji Festivali'nin Atatürk Havalimanı'ndaki ikincisi de, 'nereden nereye' sözünü hatırlatıyor.

Öncelikle, ilkine göre daha da gelişmiş olan ikinci Teknofest, ülke olarak ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğumuzu ve eğer gayret edersek kısa bir sürede çok büyük mesafeler alabileceğimizi kuvvetli bir şekilde hatırlatıyor.

Etkinlik alanında yakından incelenebilen THK'nin A400 M uçağı, C160 nakliye uçağı, F4 2020 savaş uçağı, KT1 ve T38 eğitim uçakları, Türk Kara Kuvvetleri'nin CH-47 ve Sikorsky helikopterleri, Sahil Güvenlik CN-235 MSA uçağı ile jandarma ve polis helikopterleri, 'vaktiyle yapılmaya çalışılanlar desteklenseydi bunları tamamen biz yapabildik', dedirtiyor.

Ancak, sergilenen Türkiye'nin milli ve yerli imkanlarla ürettiği Milli Muharip Uçağı, Bayraktar Akıncı Taarruzi İHA, milli uçan araba Cezeri, bomba imha robotları Ertuğrul ve Kaplan, çok motorlu insansız hava aracı Serçe, Altay tankı, su altı arama kurtarma timi aracı, yerli tasarım sürücüsüz elektrikli araç ve diğerleri de, istendiğinde ve ülkemiz bu işin heyecanının duyanlarca yönetildiğinde neler yapılabileceğini gösteriyor.

Alanda gördükleriniz, '1926'da kurulup 1950'ye kadar 130 uçak üreten Kayseri Tayyare Fabrikası kapatılmasa, 1936'da uçak üretmeye başlayan Nuri Demirağ engellenmese ve havacılık denince ilk akla gelen isimlerden olan Vecihi Hürkuş desteklenseydi bugün havacılık ve uçak sanayinde ne durumda olurduk?' sorusunu akla getiriyor.

Ülkemizin yakın tarihi havacılık, otomotiv, motor ve benzeri hemen her sahadaki engellemelerin de tarihi bir anlamda. 'Siz bir tarım ülkesisiniz, sanayi neyinize gerek' diyerek, bize pazar olma rolü biçenlerle kol kola giren bir zihniyetin engellemelerinin…

Yapılmaya çalışılanların çeşitli engellemelerle karşılaştığı yılların ardından, her iyi şeyin teşvik edildiği ve desteklendiği bir döneme gelmiş olmamız, öncelikle yapılması gereken bir tespit.

Muhteşem potansiyel…

Teknofest'in en önemli taraflarından birisi, yapılanları hakikaten iyi kullanabildiğimizi, geliştirebildiğimizi ve dahası yapabildiğimizi toplu halde gözlerimizin önüne sermesi. Yapabildiğimiz ve dahasını da yapabileceğimiz konusundaki muhteşem potansiyelimizi göstermesi, yani…

Geçtiğimiz Salı günü başlayıp bugün sona erecek olan etkinliğe ziyaretçi ilgisinin geçen seneye nazaran daha yüksek olması, insanımızın yaptıklarımız ve yapabileceklerimize olan ilgisi ile alakalı.

Teknofest'e Türkiye'nin 81 ilinden ve 122 ayrı ülkeden toplam 17 bin 373 takım ve 50 bin yarışmacının başvurup, finallerde 2 bin takım ve 10 bin finalistin rekabet etmesi, büyüklük açısından fikir verici.

İlkokul, ortaokul, lise, üniversite ve üzeri seviyede 19 farklı kategoride yapılan proje yarışmaları da, çocuklarımız ve gençlerimizden bazılarının nelerle uğraştıkları konusunda fikir verici. Turbofan motor tasarım, robotaksi-binek otonom araç, elektrikli araç, uçan araba tasarım, roket yarışması, insansız hava aracı, insansız su altı sistemleri, yapay zeka ve model uydu, yarışma başlıklarından bazıları…

Kestirmeden söylenebilecek olan festivaldeki proje yarışmalarının, ülkemizin Araştırma-geliştirme ve Ürün-geliştirme potansiyeli açısından büyük ümitler verdiği.

Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı başta olmak üzere, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nı ve Teknofest'e katkıları olan bütün kurum ve kuruluşları tebrik etmek, hepimizin borcu.

Henüz gitmediyseniz, Teknofest'in son gününü bari kaçırmayın.