Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 29 Ocak 2020

Adeta ‘Seferberlik’!..

Depremin hemen ardından çalışmaya başlayan devlet mekanizmasının, bölgeye destek verebilmek için yapılabilecek hemen her şeyi yaptığını biliyoruz. Halen yapmakta olduğunu ve bundan sonra yapacağını da…

Daha ilk saatlerden itibaren başlatılan bu hareketliliğe milletimizin de dahil olması ile, çalışmalar adeta bir seferberliğe dönüştü…

Yakın dönemde yaşananları, mesela 1999 Depreminde devlet mekanizmasının nasıl felç olduğunu hatırladığımızda, hakikaten şükretmemiz gereken bir durumla karşı karşıyayız…

Ancak, normalde çok güzel olarak değerlendirilmesi gereken bu durum, birilerinin canını çok sıkmışa benziyor… Sosyal medya üzerinden yayılan ve her birisi için 'olmaz böyle şey' denilecek alçakça bazı mesajları başka türlü değerlendirme imkanı yok çünkü…

'Enkaz altındayım…' şeklinde başlayan sahte mesajlar… Nerden akıllarına estiyse deprem şiddeti ile vergi muafiyeti bağlantısı kurabilen aklıevveller… Kızılay'ın her daim yaptığı yardım çağrılarına kafayı takan ve güya deprem vergilerinin akıbetini sorgulama merakına kapılanlar…

Bunlar, deprem olup olmaz devlet-millet elbirliği ile gerçekleştirilen çalışmalar sebebiyle hazımsızlık çekenlerin marifetlerinin belki de en hafif olanları. Bölge insanını hedef alan yalan yanlış yakıştırmaları ve alçakça olduğu söylenebilecek bazı mesajları zikretmeye bile gerek yok.

Hiç değilse bir 'geçmiş olsun' diyerek milletimizin acısını paylaşacakken, bunun yerine birtakım yalanlarla kafaları karıştırmaya çalışanlarla ilgili söylenebilecek şey, bunların insan olmakla ilgilerinin olmadığı…

Devlet ve millet işbirliği ile organize bir şekilde yürütülen çalışmalar nerdeyse 24 saat canlı yayınlanırken, açık seçik görüntüler üzerinden bile yalanlar uydurmaya çalışanlar olması, içimizdeki hainlerin aynı zamanda pervasız olduklarının da göstergesiydi.

Yüzleri kızarmadan yalan söyleyebilen 'insanımsılar', her zaman olduğu gibi yapılanları itibarsızlaştırmak niyetiyle tekrar sahnedeydiler yani.

Sosyal medya…

Deprem haberi alınır alınmaz devlet mekanizması çalışmaya başlamasa, bakanlar bölgeye gitmese, uzman ekipler ve çadır-battaniye gibi malzemeler anında bölgeye sevk edilmeseydi, bu güruhun söyleyebileceklerini hayal etmek bile güç.

Dikkat çekici olan, sosyal medya üzerinden depremle ilgili yalan yanlış mesajlar gönderen ve güya yapılanları hiçbir şekilde yeterli görmüyormuş gibi yapanların, depremle ilgili tedbirleri engellemeye çalışanlarla olan fikir akrabalıkları.

Kentsel dönüşümle ilgili birçok girişimi, rant ve benzeri birtakım asılsız suçlamalar üzerinden insanımızın kafasını karıştırarak engellemeye çalışanlar da bu zihniyettekiler çünkü.

İnsanların sahip oldukları riskli dairelerin yıkılıp yerine yenilerinin yapılması aşamasında bir şekilde devreye giren bu güruh mensupları, ülkenin birçok yerindeki kentsel dönüşüm girişimini engellemekte ya da en azından geciktirmektedir.

Elazığ ve Malatya'da oluşan tablo, depreme hazırlık konusunda yapılması gerekenler yanında, aramızda milletimizin sevinçlerine olduğu gibi acılarına da ortak olamayan birilerinin olduğunu, tekrar hatırlattı…

Hastalıklı birilerinin sosyal medya üzerinden yaptıkları melanetler karşılığında aynı mecra üzerinden aldıkları anlaşılan cevaplar da, milletimizin meseleye bakışının güzel bir özeti.

Yalan ve hakaretlerle dolu mesaj sahiplerinin aynı mecra üzerinden aldıkları 'yerinde' tepkilerden duydukları rahatsızlık, seferberlikte sosyal medyanın da ihmal edilmediğini gösteriyor…

Ne de olsa tecrübeli milletiz vesselam…