Milletimizin kara bir gün olarak andığı 27 Mayıs 1960 darbesine, CHP'lilerin ve onlarla aynı şekilde düşünenlerin aradan 60 yıl geçtikten sonra bile övgüler yağdırması, zihniyetlerinin yanında gerçeklerden ders almadıklarını da gösteriyor.
Zihniyetlerinin 1950'ya kadar iktidarını sürdürmesi, başarıları ya da halkın tercihi ile ilgili değil, dönemin kendisine has şartları ile alakalıydı. 1946'da çok partili hayata geçişte yapılan ilk seçimdeki başarılarının(!) sebebi de da hile idi.
1946 seçimlerine girerken, İnsanların kendilerine mecbur oldukları ve her nasılsa kendisine oy vereceklerini düşünüyordu CHP'liler. Ama ne olur ne olmaz diye düşünerek 'açık oy gizli tasnif' gibi yüz karası bir usule de başvurmuşlardı…
1950 seçimleri olması gerektiği gibi yani 'gizli oy açık sayım' usulü ile yapılınca milletimizin gerçek tercihi sandığa yansıdı ve CHP'nin düşüşü de başladı.
CHP zihniyetinin 50'den sonra iktidara yaklaşır gibi olduğu dönemler oldu. Ancak bu başarılar, içlerinden bazılarının samimi itirafları sonrası yaşandı ve huylu huyundan vazgeçmediği için de devamı gelmedi.
Partinin ileri gelenleri, geçmişte olduğu gibi yaşananları dile getirerek 'yanlış yapmışız' diyebilseler, insanımızla ÇHP arasındaki o görünmese de varlığını herkesin bildiği kalın husumet duvarları yıkılabilecek belki…
Ama CHP zihniyeti samimi itiraflar ve belki özürlerle milletimizin teveccühünü kazanmak gibi bir şeyle ilgilenmiyor bile. Onların kafasının arkasındaki, milletimizin teveccühünü kazanarak sandıkla değil, 'bir şekilde' iktidara uzanabilmek çünkü...
Tabii milletin kendilerine dönmesini sağlayabilmek için çok çalışmaları gerektiğini de biliyorlar ve belki bu da ciddi bir problem. Memleket gerçeklerini tespit edip, bunlardan hareketle gerektiğinde iktidarı aşabilecek projeler hazırlamak ve CHP zihniyetini yan yana düşünmek bile imkansız...
Hayal kurma alışkanlığı...
Hep tek parti dönemlerini hayal ederek, hala kendilerini fersah fersah geçmiş insanımızın 'aydınlanarak' zihniyetlerini tercih edeceği günleri bekliyor CHP'liler…
Demokrat Parti'nin 1950'deki oylarını kentlerden yani 'aydınlanmış' kesimlerden aldığını daha o zaman bile fark etmemişti CHP'liler. Sonrasında, kırsal kesimin DP'ye yönelmesi ile 1954 seçimlerinde daha ağır bir yenilgi tattılar...
'Açık oy gizli tasnif' usulü ile yaptıkları 1946 seçimlerinden sonra 1950'de zihniyetlerini hezimete uğratan Demokrat Parti'nin kısa bir süre içinde havlu atacağı hayalleri de kurmuştu CHP'nin o zamanki kadroları...
Tarihe bakıldığında, CHP'lilerin 14 Mayıs 1950'den hemen sonra 'DP üç ay dayanamaz, havlu atar' ya da 'birkaç ay geçsin, başaramayacaklarını anlayınca hükümeti bozar CHP ile koalisyon isterler' şeklinde rüyalar gördüğüne şahit olunur.
Üzerinden 60 sene geçtiği halde milletimizin kahir ekseriyetinin 'kara bir leke' olarak değerlendirip müsebbiplerini lanetlediği 27 Mayıs Darbesi'ne sahip çıkıyor CHP'liler. Halen milletimizin içini sızlatan Adnan menderes ve arkadaşlarının asılması konusundaki onaylayıcı hatta takdir edici tavırlarını da sürdürüyorlar...
Bugünden geriye doğru bakıldığında, sebep olarak gösterilen bütün hususların yalan olduğu ortaya çıkan 27 Mayıs için, 60 yıl sonra bile en azından hata diyebilecek bir olgunluğa erişemedi CHP zihniyeti. O tarihten beri denenen benzer girişimlere destek olma alışkanlığı da cabası.
2020'den bakılınca gözüken ise şu: Acı ya da tatlı, her ne yaşanmış olursa olsun, başaramadılar ve başaramayacaklar da...
