Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 31 Temmuz 2020

‘TAMAM’ ile Devam…

Mübarek Kurban Bayramınızı en içten dileklerimle tebrik ediyor ve 'el öpmeden, öptürmeden ve dahi kucaklaşmadan' yaşayacağımız bu ikinci bayramın hepimiz için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum…

Ramazan Bayramı'nı salgın sebebiyle ciddi kısıtlamalar ve kapalı camilerle karşılamıştık. Mesafe ve maske kuralı ile de olsa, Kurban Bayramı'nı açık camilerle karşılamış olmamız önemli bir gelişme.

Salgınla ilgili kurallara aldırmayanlar olsa da, genel olarak tedbirlere riayet edilmesi sebebiyle salgınla ilgili gelişmeler yatay ve aşağıya doğru biz çizgide. Bu, inşallah kısa bir vadede salgının etkilerinden tamamen kurtulabileceğimize işaret.

Konunun en önemli yanı 'Temizlik, Maske ve Mesafe' yani 'TAMAM' prensiplerine sıkı sıkıya uymamız.

Virüsün belirti göstermeyebilmesi, bizim ya da karşılaştıklarımızın taşıyıcı olabilmesi ihtimali demek. Yani mutlaka ama mutlaka dikkatli olmalıyız.

Dini bayramlar insanların tanıdıkları ve sevdikleri ile bir araya geldikleri ve hasret giderdikleri zaman dilimleri. Buluşanlar, geride kalan ayların ve hatta bir yılın özet bir değerlendirmesini yaparlar.

Bir önceki Kurban Bayramı'ndan sonra yaşadığımız en önemli gelişmelerden birisi Kovid-19 salgınıydı. Bununla ilgili olarak altı çizilmesi gereken en önemli husus ise salgınla mücadele konusunda Türkiye'nin en başarılı ülkelerden birisi olduğu...

Güçlü, kararlı ve işini hakikaten iyi bilen bakanlar kurulu sayesinde, her sahada zamanında ve yerinde atılan adımlarla salgınla mücadelenin başarılı bir şekilde yürütülmesi, Türkiye açısından büyük bir şans oldu.

Salgın sürecinde yaşadıklarımız, ikinci yılını dolduran Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ne kadar yerinde bir seçim olduğunu gösteren tablolarla dolu.

AK Parti iktidarları ile geçen son 18 senede sağlık sektöründe sağlanan ve birilerinin amansız bir şekilde eleştirdikleri gelişmelerin ne manaya geldiği de bu arada net olarak anlaşıldı.

Haklı ve Güçlü Türkiye…

Son bir senede, ülkemizin kendi ayakları üzerinde durma kararlılığı iyice pekiştiği gibi, gelişmeler de bunun ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Menfaatleri için uluslararası kuralları bile hiçe sayan birtakım güçler, Türkiye'nin kararlılığı karşısında geri adımlar atma mecburiyetiyle karşı karşıya kaldılar.

Türkiye'nin ve bölge ülkelerinin menfaatlerine gözünü dikenlere Suriye'de, Irak'ta, Doğu Akdeniz'de ve Libya'da unutamayacakları dersler verildi. Eskiden sırtına vurup ağzından lokmasını alabildikleri ülkemizin haklı oluşu yanında savunma sanayinin yerlileşmesi ile daha da güçlenmesi, ülkemize ve bölgemize yönelik birçok heves sahibini avuçlarını yalamaya mecbur bıraktı.

86 yıldır ezana, Kur'an'a ve cemaate hasret Ayasofya'nın zincirlerinin nihayet kırılabilmiş olması, yakın zamanların en sevindirici gelişmelerinden birisi.

Dış mihrakların içerideki destekçileri ile yürüttükleri algı operasyonları da durmadı tabii. Kimden yana oldukları sorusu her daim kafa karıştıranlar, ülkemiz aleyhine tavır ve söylemlerini açıkça sürdürseler de kervan yürüyüşünü sürdürdü.

Haklı tezlerini, güçlülüğü ile tahkim ederek yolculuğunu sürdüren bir Türkiye'de yaşıyoruz. Bu durumun bizim için gereksiz hatta lüks olduğunu düşünenler de bizi yıkabilmek ya da en azından boyun eğdirebilmek için ellerinden geleni arkalarına koymuyorlar.

Biz düşen, küçük problemlere kafayı takmadan büyük fotoğrafa odaklanmak ve ülkemizin çok daha iyi noktalara gelebilmesi için gayret eden ve bizden oldukları şüphesiz olanlara desteklerimizi sürdürmek.