Kim olursa olsun herhangi bir siyasetçinin, ülkemiz üzerinde kötü emelleri olanlara, 'bir gün yönetime gelirsem, Türkiye ile alakalı olarak her ne isterseniz yapmayı bir vazife bilirim' diyebileceğini düşünmek, hepimiz için züldür...
Ama bazı belirtiler, en azından dışımızdakilerin içimizde böyle birileri olduğuna inandıklarını gösteriyor…
Ortadoğu'da, Libya'da ve asıl önemlisi Akdeniz'in doğusunda yaşanan gelişmeler sebebiyle ülkemize amansız bir husumet duyan mihrakların oluşturmaya çalıştıkları tezgahlarla karşı karşıyayız…
İlgili konularda sonuna kadar haklıyız!.. Şükür ki bu haklılığımızı her açıdan savunacak şekilde güçlüyüz de… Ancak kuralları takmamaya kararlı olan karşımızdakiler, işbirliği içinde oldukları çevrelerle üzerimize gelmeyi sürdürüyorlar.
Fransa, Yunanistan ve GKRY açık hasımlarımız... Bu ülkelerin provokasyonları sebebiyle heyheylenen AB üyesi bazı ülkelere ek olarak Türkiye'ye olan husumetleri sebebiyle koraya eşlik eden başkaları da var.
Haklı olduğumuz konularda mücadele verirken içeriden gelen aykırı sesler, sıkıntı vesilesi. Ama asıl önemli olan içeride aykırı sesler çıkaranlardan bazılarının dış mihraklarla beraber olduklarına dair belirtiler…
ABD'den, Fransa'dan ve son olarak Almanya'dan seslenen bazı isimler, içimizden birilerinin Türkiye'nin değil onların menfaatlerini savunabileceklerini iddia edip duruyorlar.
Doğru olduğuna inanmak istemesek de, bu iddiaların güçlü bir şekilde yalanlanmaması 'ateş olmayan yerden duman çıkmaz' sözünü hatırlatıyor…
ABD Başkan adayı Joe Biden'in 'Erdoğan'ı göndermek için temasta oldukları muhalefete desteklerini artırma' temalı konuşmasını 'aylar önce yapıldı' diye es geçip, Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarımıza çökmeye çalışan Macron'un sözlerine karşı sadece birazcık homurdananlar için, şimdi ciddi bir fırsat çıktı!..
BİR O EKSİKTİ!..
Frankfurter Allgemeine Zeitung'da bir makalesi yayınlanan Almanya'nın Ankara eski büyükelçisi Martin Erdmann da 'Erdoğan karşıtı' koroya katıldı.
Türkiye ile AB arasındaki gerginliği konu alan makalesinde, Türkiye'ye bir türlü boyun eğdiremeyen Avrupa Birliği'ne 'Erdoğan'ın nefesi kesilene kadar sabırlı ve dikkatli olma' tavsiyesinde bulunan Erdmann, 'o gün geldiğinde Türkiye tekrar dostumuz olacak' diyor…
Niyet okumaya gerek bırakmayacak açıklıktaki bu sözler, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yönetiminde istenileni değil kendi menfaatlerinin gerektirdiklerini yapan Türkiye'nin, Erdoğan sonrası istenileni yapanlar tarafından yönetileceği beklentisi ile ilgili.
Biden, Macron ve son olarak Erdmann'ın söylemeye çalıştıklarının özeti, Türkiye'nin menfaatlerini koruma konusunda kararlı olan kadronun işbaşından uzaklaşması durumunda yerine gelecek olanların, Avrupa Birliği ve Batı'nın menfaatlerine uygun bir şekilde iş tutacakları.
Biden'in ve Macron'un çıkışları karşısında doğru olan Türkiye'nin menfaatleri söz konusu olduğunda hiç kimsenin Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan daha farklı davranmayacağı şeklinde mesajlar verilmesiydi.
Türkiye'nin birlik ve beraberliğine vurgu yapılması gereken uluslararası meselelerde bile adeta dışarıdakiler gibi davrananlar, iddialarla ilgili ortalığı ayağa kaldırmalıydılar, olmadı…
Daha önce gerekeni yapmak yerine konuyu geçiştirenlerin, şimdi Erdmann'ın sözlerine gerektiği şekilde cevap vermelerini beklemek hakkımız…
Hülasa: Biden ve Macron konusunu geçiştirseler de, ilgili mesajların töhmet altında bıraktığı muhalif çevrelerden Erdmann'a yönelik güçlü itirazlar bekliyoruz!..
