BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 29 Ocak 2010

Vali ve büyükelçi profili değişiyor

Türkiye bir zihniyet devrimi yaşıyor. Ezberler birer birer bozuluyor. Demokratik yapıda, Kürt meselesinde, vesayet rejimini kaldırmada, AB meselesinde bir değerler dizisi (paradigma) değişikliği yaşanıyor.
Başbakan'ın kardeşlik söylemi, politik duvarları, ideolojik setleri yıkmaya çalışan kucaklaşma söylemi, çözüm iradesinin temel felsefesinin ürünüdür. Erdoğan, demokratikleşme ve sivilleşme sürecinde siyasi dili, felsefeyi ve söylemi yeni bir zemine taşıyor.
Paradigma değişiklikleri bürokraside yankı buluyor. İçte ve dışta klasik anlayıştan sıyrıldıkça, halkla bütünleştikçe değişim hız kazanıyor.
Eski valilik ve büyükelçilik, halktan uzak, soğuk yüzlü,olaylara üsten bakan bir anlayışı ifade ederdi. Günümüzde,Valiler ve büyükelçiler, mikro sorunların yanında makro hedeflere de mesai ayırmak zorunda bırakılıyor.

Büyükelçiler

Başbakan Erdoğan, Dışişleri camiası dışından bir bilim adamı Prof.Dr. Ahmet Davutoğlu'unu bakan yaparak önemli bir adım attı. Yeni büyükelçi profili ortaya çıkmaya başladı.
Türk dış politikasında "kamu diplomasisi" ve "bütün satıhta diplomasi"yi hayata sokan Davutoğlu, bu politikanın bir ayağının Anadolu'ya dayanmasına istiyor.
İkinci Büyükelçiler Konferansı Ocak ayı başında Ankara'da yapılmıştı. Davutoğlu, büyükelçileri yanına alarak, son dönemde etkinliğiyle övgü alan Türk dış politikasının yeni yüzünü sokakta halkla bütünleştirdi.
Mardin sokaklarında halkla kaynaşan büyükelçiler Kaburgacı Selim Amca'da kaburga dolması yedi. Mardin Kültür Korosu'nun Kürtçe, Arapça ve Türkçe türkülerini dinledi, halay çekti.

Valiler

Hükümetin en gözde bakanlıklarından ve icracı makam İçişleri Bakanlığı'nda Prof.Dr. Beşir Atalay bulunuyor. Pek çok kritik öneme sahip kurumu yönetiyor. Atalay, Devlet ve milleti bilen, yakından tanıyan bir siyasetçidir. İnsani titreşimleri yüksek, bilim adamı ve deneyimli bir siyasetçidir. Başbakan, Atalay'la beraber valilik vizyonunu değiştiriyor.
Erdoğan, "çizmelerini giymiş, eline kazmayı küreği almış iş makinesinin başına geçmiş çalışmaları yakından takip eden, köylerine su getiren vali profilinin Türkiye'yi değiştireceğine inanıyorum'' diyor.
Başbakan, "Bugün Valilerimizin halkla kucaklaşmasını, bütünleşmesini, kaynaşmasını, gönül birliği kurmasını sağlıyoruz'derken, yeni vali profilini tarif ediyor:
"Biz bu millete efendi olmaya gelmedik gerek siyasetçisi gerek teknokratı, bürokratı, bu milletin hizmetkarı olmaya geldik. Devletin şefkat ve merhameti vatandaşın sadakatini artırır, devlete bağlılığını geliştirir.''

İletişim gücü
Siyasetçinin iletişim gücünü hiç küçümsememek lazım. Hele hele Başbakan Erdoğan'ın kitleleri etkileme, onlara mesajını iletme gücünü hiç küçümsememek lazım.
Erdoğan söylemleri ve yönetim anlayışıyla yeni bürokratik vizyonu ortaya koyacağını artık açıkça gösteriyor. Türk siyaseti için bir önemli durum da şu: Özgürlükçülük, demokrasi savunuculuğu, azınlık haklarını korumaya çalışmak gibi sola özgü söylemleri bizde "muhafazakar demokrat" AK Parti Genel Başkanı söylüyor. Bugün merkezin sağıyla solunu aynı anda işgal eder konumda ve karşısındaki mevcut bütün partileri de marjinalleştiriyor, kıyılara siyasetin uçlarına itiyor.