BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 25 Ekim 2012

Amerikan derin devleti gerçekten çok derin

On gün önce bir televizyon kanalımızda, Amerika'da başkanlık seçimi tartışılıyordu. Amerika'da başkanlığı kim kazanır? Obama veya Romney kazanırsa, Amerikan dış politikası değişir mi? Kim gelirse Türkiye için daha iyi olur? Konuları ele alınıyordu.
Programa katılan Türk ve dünya siyasetini yıllardır yakından takip eden deneyimli gazeteci Sabah Gazetesi Başyazarı Mehmet Barlas, çok dikkati çeken bir yorumda bulundu. ''Amerika'da kim başkan olursa olsun, Amerikan'ın temel parametreleri değişmez. Amerikan Derin devleti gerçekten çok derindir. İş tesadüflere bırakılmaz.'' 23 Ekim 2012 Salı gecesi, Türkiye saati ile sabahın erken saatlerinde ABD Başkanı Barack Obama ve Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Mitt Romney, dış politika konusunda tartıştılar. Merakla izledim.
İki adaya, Amerika'nın dünyadaki rolü, Afganistan'daki savaş, İsrail ve İran, Ortadoğu'daki değişim süreci, terörizm ve Çin'in yükselişi şeklindeki 6 başlıkta sorular yöneltildi.
Sonuç: Yılların tecrübeli gazeteciyazarı Mehmet Barlas, çok haklı çıktı.
Hedefi 12'den vurdu. İki adayın temel dış politika meseleleri üzerindeki pozisyonları, söylenenlerin ve beklentilerin aksine pek farklı olmazken, bazı noktalarda aynı parametreleri savunmalarını duyunca,''Amerikan derin devletinin gerçekten çok derin ''olduğunu bir kez daha anladım.
Amerika'da kıran kırana başkanlık seçimi var. İki ayrı parti Başkanlığı ele geçirmeye çalışıyor. İki aday, Amerikan'ın temel paradigmaları karşısında aynı yolda buluşuyor.
Herhalde ''Büyük Devlet'' olmak buradan geçiyor.
Bir dünyanın en büyük küresel gücü Amerika'ya baktım, bir bölgesel güç konumundaki Türkiye'ye.
Bizdeki muhalefeti görünce, Türkiye'nin temel dış politika parametreleri karşısındaki yıkıcı tavırlarına bakınca, üzülmemek elde değil.

TARTIŞMA DETAYLARI
Obama ve Romney, Başkanlık koltuğuna oturduklarında nasıl bir dış politika izleyeceklerine yönelik önemli işaretler verdiler. İki aday, stratejide birleştiler, taktiklerde farklılıklarını gösterdiler.
Önemli olaylar karşısında, iki adayın işaretleri:
1)Suriye: İki aday da Esed'in gitmesini istiyor. İkisi de askeri müdahale istemiyor.(Tartışma öncesi Romney'in farklı olduğu söyleniyordu).İkisi de muhalefeti destekleyecekler.
2)İran: İki adayda, Nükleer İran'a izin vermeyecek. Obama diplomatik misyona, Romney, yumuşak güç gösterisini tercih ediyor
3)İsrail: İki aday, İsrail'e tam destek içinde.
İkisi de, İsrail'i en yakın müttefik görüyor.
Koruyup kollayacaklarını söylüyor( Tartışma öncesi, Romney tam israil'ci, Obama İsrail'i dışlıyor havası vardı. Stratejileri aynı)
4) Rusya ile ilişkiler: Obama Rusya ile yakın ilişki içinde. Ortadoğu ve Asya-pasifikte Moskova ile beraber ÇİN'İ çevrelemeyi hedeflemişti.
Romney, Rusya'ya karşı daha sert olalım diyordu. Tartışmada Romney'in kanatları kırılmış, tutumunu ve tonunu Rusya'ya yumuşatan bir siyasetçi konumunda göründü.
5) Irak ve Afganistan'dan çekilmede birlik içindeler.
6) Amerikan'ın Asya-pasifik'teki stratejisinde anlaşma içindeler.
7) Obama'da, Romney'de, Amerikan'ın dış politikasında köklü değişiklik yapmayacaklarında anlaştılar İki lider, Amerikan derin devleti tarafından aynı potaya sokulmuş.
Amerikan derin devleti gerçekten çok derin...

TÜRKİYE'YE BAKINCA
Küresel güç Amerikan'ın iki başkan adayı, Amerikan derin devletinin paradigmalarında bir ve beraber olurken, Türkiye'ye bakalım.
Emekli orgeneral Teoman Koman ifade veriyor: ''Türkiye'de derin devlet yok. Jitem'in ismini duydum'' Jandarma Genel Komutanı olacaksın, Mit'in başında bulunacaksın.
Sonra''derin devlet yok'' diyeceksin.
Teoman Paşam, söylediklerine sen de inanmıyorsun ama... Neyse...

MUHALEFETE BAKINCA
21 inci yüzyılda, uluslararası ilişkiler" 3 Boyutlu bir Satranç Oyunu" olarak nitelendirilmektedir. Birinci boyutta siyasi ve askeri gücün, ikinci boyutta ekonomik gücün, üçüncü boyutta ise halkın birlikteliği konumlanmaktadır.
Türkiye, yakın coğrafyası ile derinden ilgilenmekte, çevresindeki olaylara seyirci değil oyuncu olarak katılmakta, bir etkin güç olabilmek için, modern zamanların tüm enstrümanlarını kullanmaktadır.
Sadece Suriye tezkeresi, Ana Muhalefetin içler acısı durumu anlatmaya yeter. O tezkerenin,''savaş yapmak için'' çıkarılmadığını toplumun büyük kesimi biliyor. Bir devletin göstermesi gereken bir davranıştır yapılanlar.
Türkiye'nin yumuşak güç (soft power) hamlelerini kırmaya kimsenin hakkı yoktur. Olanları daha iyi anlamak için, Obama-Romney, dış politika beraberliğine tekrar bakınız.
Büyük devlet olmanın ''omurgası ''buradan geçer.

SONUÇ:
Her devlette, görünen ve görünmeyen bir devlet vardır. Yani devlet içi bir devlet. İşte bu görünmeyen, devlet içi devlete "Derin Devlet" denmektedir. İngilizce'de " Derin devlet " yerine "Invisible Government" kavramı kullanılır.
Yani "Görünmeyen Hükümet" denilir buna.
Bir devletin, temel kuruluşları, milli güvenlik ve dış politikanın temel parametrelerini belirler. İktidarlar değişir §§ama devleti devlet yapan temel paradigmalara dokunulmaz.

* * *
İKİ BAYRAM BİR ARADA
Dünyamıza, Türkiyemize, gönüllerimize iki bayram güneşi doğuyor. Yüce rabbimiz, iki bayramı bir arada kutlamayı bizlere nasip ediyor.
Mübarek Kurban bayramı dinsel dünyamızı, Cumhuriyet Bayramı, halkımızın demokrasiye sahip çıkma duyarlığını taçlandırıyor.
Kurban bayramının şefkati, Cumhuriyet Bayramının gururu ve onuru, milletimize ve İslam alemine mübarek olsun. İki bayram, Büyük Türkiye'nin geleceğini aydınlatsın.