BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 12 Temmuz 2018

Çok kutuplu dünyanın lideri Erdoğan

MÜSLÜMAN dünyanın, çok kutuplu dünyanın lideri geliyor. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın göreve başlama törenine Asya, Afrika, Balkanlar'dan 50 devlet adamı geldi. Törene katılan, Küresel Oyuncular'ın ayak oyunlarından çok çekmiş Venezuela Devlet Başkanı Maduro'nun "Çok kutuplu dünyanın lideri Erdoğan"sözü, gelecek yılların mottosu olacaktır.
Bu söz, gelecek dünya ve Türkiyemiz için bir kutup yıldızı özelliğindedir. Takdiri ilahi. Bu sözün içini dolduran bir manzarada Külliye'de yaşandı. Katılan ülkelerin coğrafi konumunun verdiği KÜRESEL MESAJI, Cumhurbaşkanımız konuşmasında çok akıllı bir üslupla dünya kamuoyunun dikkatine sundu: "Cumhurbaşkanlığı forsunda temsil edilen 16 devletimiz, çok büyük coğrafyada kurulmuş, büyümüş ve tarihe karışmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti 2 bin 200 yılı aşkın bir devlet geleneğini temsil etmektedir.
Bugün kendimizden ayrı göremediğimiz pek çok dost ve kardeş devlet var.
Bizler kaderimizin merkezine Anadolu'yu yerleştirdik.
Bizim gönül sınırlarımızın hududu yoktur. İŞTE, BURADAKİ MANZARA GÖNÜL SINIRLARIMIZIN GENİŞLİĞİNİN EN SOMUT ÖRNEĞİDİR."



DOĞU
ve Güneydoğu huzura kavuştu. Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde eli kanlı terör örgütü PKK'nın yıktığı evlerin yerine 522 konut yapıldı.


Külliye'deki dünya
BAŞKAN Erdoğan'a, gönül coğrafyası mesajını verdiren Külliye'deki toplantıya katılan ülkelerden bazıları: "Bulgaristan, Gürcistan, Makedonya, Moldova, Bosna Hersek, Sırbistan, Belarus, Macaristan, Arnavutluk, Ukrayna, Moldova Gökoğuz Yeri Özerk Bölgesi, Kırım Tatar Türkleri Milli Lideri, Rusya Federasyonu, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan, Afganistan, Tataristan, Filistin, Kuveyt, Irak, Katar, Pakistan, KKTC, AFRİKA: Sudan, Gine, Zambiya, Ekvator Ginesi, Somali, Moritanya, Gabon, Çad, Cibuti, Libya, Gambiya, Kongo, Cezayir, Senegal, Nijer, GÜNEY AMERİKA: Venezuela..."

Güçlü Meclis-güçlü Başkan döneminin kolonları
1950'DE çok partili döneme geçildi. 1960 yılında vesayetçi odaklar (askeri ve sivil bürokrasi) tarafından ilk askeri darbeyle yıkıldı. O günden bugüne GERÇEK DEMOKRASİYE geçememiştik. Ne yazık ki kumpaslara, darbelere sahne olan Türkiyemiz, önünü görme şansını bir türlü elde edememişti. 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997, 17 Nisan 1993 (Özal'ın öldürülmesi), 27 Nisan 2007 ve 15 Temmuz 2016, çok sıkıntılı geçen yakın tarihimizin kırılma noktalarıdır.
Bütün bu gelişmeler, "sorumsuz" veya "darbeyle gelmiş" asker veya askeri ve sivil bürokrasinin desteklediği, parlamento içinde yapılan pazarlıklar sonucu getirilen 'sivil cumhurbaşkanları' döneminde yaşandı.
Türkiye'nin "parlamenter sistemle" yönetildiği ekonomik, siyasi ve sosyal krizlerin sık sık yaşandığı dönem 9 Temmuz'da sona erdi.
Aziz Milletin bizzat seçtiği, BAŞKAN artık Türkiye'yi yönetecek.

Millet, başkanını seçerse
BUGÜNLERE kolay gelmedik. 2007 yılındaki KRİZİ AÇMAK İÇİN, HALKIMIZIN BİZZAT CUMHURBAŞKANI'NI SEÇMESİ HAREKATI GERÇEKLEŞTİ. Milli irade, 16 Nisan 2017'de referandumuyla verdiği kararı taçlandırdı. Halkın desteğini alan "Cumhurbaşkanlığı Sistemi" 9 Temmuz 2018 itibariyle başladı.
Şimdi Türkiye'de, yakın coğrafyamıza da örnek olacak, bir geçiş süreci yaşanacak. Muhtemeldir ki uygulamalar açısından yer yer tartışmalar olabilir.
Burada dikkat çekeceğim bir husus var. Eskinin askeri ve sivil bürokrasisi, vesayetçilik alışkanlıklarından hemen kurutulamayacak.
Değişime direnci nedeniyle bazı zorluklar olacaktır.
Buna karşılık, GÜÇLÜ VE TECRÜBELİ BİR BAŞKAN, TAYYİP ERDOĞAN görevde. Muhtemel sıkıntıları da çabuk aşmamız söz konusu olacaktır. BAŞ USTALIK DÖNEMİNDE ERDOĞAN, bir yandan; yeni sistemin inşası, diğer yandan önümüzdeki yakın gelecekte daha da hissedilecek küresel tehditler ve risklerle mücadele edecektir. Yeni sistemin kurucusu Erdoğan, güçlü-hızlıetkin bir yönetimin başında olacaktır. Artık sistemin BAŞARILI OLMAKTAN BAŞKA YOLU YOKTUR.

DERİN SÖZ
"BUNDAN sonra bize düşen MEDENİYETİMİZİN İNŞASI VE İHYASI yolunda kaybettiğimizi zamanı geri kazanmak için çalışmaktır, ama çok çalışmaktır. Vakit hedeflerimize daha kararlı, daha hızlı şekilde yürüme vaktidir. Yeni başlangıcımızın ilk imtihanı 2023 hedeflerimize ulaşmak olacaktır." (Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan)