Albayrak: Temelimiz sağlam

"ORKESTRA şefinin görevi her an doğru tempoyu göstermektir" diyor kendisi de besteci ve şef olan Richard Wagner. Orkestra şefi sağ elindeki çubuğu ya da sadece ellerini kullanarak tempoyu belirler, devamını sağlar, yeni ölçünün başlangıcını işaret eder, bu yolla bazen yüzden fazla kişiden oluşan orkestrayı bir arada tutar. Bunların tümü orkestranın iyi performansı için önemli görevler olmakla birlikte şefin görevi metronomluktan öte bir şeydir. Derin Amerika'nın ekonomik darbe ile Türkiye'yi teslim almaya teşebbüs ettiği bir sırada Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da MAESTRO olarak Türkiyemiz'in ekonomik kulvarlarını, mevzilerini, uluslar arası ilişkilerini başarı ile yönetiyor. "Türkiye'nin temeli sağlam" diyen Bakan Albayrak'ın açıkladığı YENİ EKONOMİK PROGRAM, bir ekonomik seferberlik harekâtıyla ülkemizin önünü açacak özellikler gösteriyor. Ekonomik seferberlik programının başlıkları çok iyi düşünülmüş, mantığı sağlam, rasyonel ve hayatiyet içeren detaylara sahip.

Türkiye'yi 'içe kapatma' oyunları
Berlin Duvarı, 1989 yılında yıkıldı.
Soğuk Savaş bitti. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal, yakın coğrafyaya yönelecek, yeni süreçte Türkiye'ye stratejik hamleler yaptırmaya hazırlanıyordu. Türkiye için haçlı-siyonist planlarıyla karıştırıldı. 1991 ila 2000 arasında, cinayetler, toplumsal gerilimler, post modern darbeler ve ekonomik krizle, kafasını kaldıramaz pozisyona sokuldu. Bugün, Küresel liderimiz Başkan Tayyip Erdoğan, stratejik hamleler yapıyor, Ortadoğu ve İslam dünyasını dizayn etmeye çalışan haçlı-Siyonistlere meydan okumaya başlıyor, aynen 1991-2000 suikastlar süreci gibi bu sefer EKONOMİK DARBE ile ülkemizi kafasını kaldıramaz hale getirmeye çalışıyorlar. İşte tam bu sırada, bugünlerde, içeride ve çevremizde olanlara olağanüstü bir dikkatle bakmak, gözümüzü dışarıdan ayırmamak, körleşmemek, bizi kör etmek isteyenlere meydan okumak zorundayız.

Sevgi halkaları büyüyor
Başkan Tayyip Erdoğan-İlham Aliyev arasındaki sevgi halkaları büyüyor. Türkiye ile kardeşimiz Azerbaycan arasında, BİR MİLLET İKİ DEVLET köprülerı arka arkaya hizmete giriyor. Gelecek hafta, Türk Savunma Sanayi, Bakü Savunma Fuarı'na çok geniş platformlar ve şirketlerimizle katılıyor. Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Bakü'de KAFKASYA'NIN GELECEĞİ İÇİN STRATEJİ çalıştayı (25-28 Eylül) düzenliyor. Azerbaycan ve Türkiye stratejistleri beyin fırtınası yapacaklar. SDE Başkanı Doç. Dr. Muhammet Savaş Kafkasyalı, Azerbaycan- Türkiye beraberliğini değerlendirdi: "Birliktelik özlemi çok yüksek. Birliğimiz Kafkasya'da barışın köprüsü özelliğindedir. Kafkasya ekonomik işbirliği Asya içlerine kadar yeni köprüleri inşa edecektir. Azerbaycan-Türkiye ortak şemsiyesi altında huzur, barış ve kalkınmanın sağlanabileceği dalgalar halinde büyümektedir. Aramızdaki tarihi ve dini referanslar, Kafkasya'nın kılcallarına yeni kan olarak akmaktadır."

28 Şubat zihniyeti CHP'de yaşıyor
İş Bankası'nda CHP kontenjanından Yönetim Kurulu üyeliği yapmış Kemal Kılıçdaroğlu çıkıyor, gözümüzün içine baka baka doğru söylemiyor. Sanki CHP Yönetim Kurulu'nun 4 üyesi BİBLO.
2001 krizinde, Hazine Müsteşarı olarak görev yapmış CHP Genel Başkan Yardımcısı İlhan Öztrak'ın eleştirilerine bakıyorum, yapıcı tek kelime yok, yıkıcı. 2001'de yapılanların Türkiye'yi nasıl dibe vurdurduğunu unuttuğumuzu sanıyor. CHP'li Dursun Çiçek çıkıyor, hukuk dışı, siyaset dışı, toplumsal ahlakı zorlayan konuşmalar yapabiliyor. 28 Şubat zihniyetine uygun yargı dünyasına bomba atmaktan çekinmiyor.

DERİN SÖZ
"Günümüz dünyasında, gerçek anlamda bağımsızlığın birinci şartı; teknolojiyi tasarlayan, üreten ve ihraç eden ülke konumuna ulaşmaktır." (Başkan Tayyip Erdoğan)