İstihbarat örgütleri bu noktada illa liderler ne yapıyorsa biz de onu yaparız havasında olamaz. Liderler çoğu zaman devreden çıkabilirler, istihbarat örgütleri bunu değerlendirir. Düşmanımız dahi olsa ipi tamamen koparmayacaksınız.
Olur ki o ip size bir gün lazım olabilir. Bu geleneği siyasi tarihimizden baktığımızda değerlendirmek durumundayız" Yeni paradigmayı, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın sıklıkla gündeme getirdiği, 'TÜRKİYE'NİN ALTERNATİFSİZ OLMADIĞINI HERKES GÖRECEK' sözleri bağlamında değerlendirelim:
"Biz tüm ilişkilerimizi tek taraflı kazanma değil, birlikte kazanma üzerine kuran bir ülkeyiz. Bizi öyle tehditlerle, ileri geri ifadelerle geri adım attırmak mümkün değil. Biz öyle bir tarihin varisleriyiz ki bizi tehditlerle yıldırmak mümkün değildir. Biz bir ölürüz, bin diriliriz. Yapımız bu, karakterimiz bu." Türkiye'nin alternatifsiz olmadığına ilişkin, önceki gün Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'dan çok anlamlı bir açıklama geldi. Altun, "ABD, Türkiye'ye rağmen adım atmanın Türkiye'nin beklentilerini karşılayarak iş yapmaktan daha maliyetli olduğunu ne kadar hızlı kavrarsa kendisi için o kadar iyi olur. Zira Türkiye, hiçbir alanda alternatifsiz değildir" dedi.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın, Asya'dan Güney Amerika'ya, Afrika'dan Balkanlara ve Kafkasya'ya yaptığı ziyaretler, Başkan Erdoğan'la İstanbul- Ankara'da görüşmeye gelen liderlerin sayısı, çok yönlü stratejinin başarıyla yürütüldüğünü gösteriyor.
ADAM ÖĞÜTME DEĞİRMENİ
5 parçalı CHP'de 31 Martçılar'la 1 Nisancılar'ın sisli bulvarlarda, dar koridorlarda mücadelesi son hızla sürüyor. Birbirlerine telefon eden CHP'liler arasında önce sordukları, "31 Martçı mısın? 1 Nisancı mısın?" konuşmaları dikkati çekiyor.
Anadolu'nun anlamlı bir atasözü vardır: KAVGA OLAN EVE KIZ VERİLMEZ.
CHP mahfillerinde, "Bu 1 Nisan, CHP'nin sert kırılma noktası olacak" deniliyor. HDP ile ortaklık, Batı hayranlığı, millilikten uzaklaşılmasına tepki gösteren Ulusalcı-Milliyetçi- Atatürkçüler'in CHP'den kopması, YENİ PARTİ KURULUŞU konuşuluyor.
Büyük Türkiye paradigmalarıyla yürüyen, bölgesel gücünü tahkim ederek, küresel oyunculuk yolunda emin adımlarla ilerleyen Başkan Erdoğan-AK Parti iktidarı karşısında, CHP'nin içine düştüğü bu durum demokrasi adına talihsizlik...
Nasıl olmasın ki? Cumhurbaşkanı Erdoğan; Darbe, Oyun, Kumpaslar partisi 'İttihat Terakki Zihniyeti'ni masaya yatıran bir vizyon ortaya koyarken, karşısında İttihat-Terakki'nin devamı CHP-Kılıçdaroğlu'nun tutarsız konuşmalarıyla, gayri milli tavırlarıyla, Almanya'dan alınan suflelerle yarattığı sıkıntılarla da uğraşmak zorunda kalıyor.
Kemal Bey, lider değil, değirmen..
Adam öğütme değirmeni.. Kendisine rakip olacak isimleri,bozuk para gibi harcıyor. İşte, ileri çıkan Muharrem İnce'yi yok etmek için elinde ne varsa yapıyor. Gürsel Tekin, bozuk para gibi harcandı. Mustafa Sarıgül de tası tarağı topladı, CHP'den kaçtı. Selin Sayek Böke, Hakkı Suha, Gökhan Günaydın kenara itildi. Şu anda, DERİN CHP'NİN (KONSEY) vitrindeki ismi Erdoğan Toprak'ın yıldızı Oğuz Kaan Salıcı'yı çok seviyor! Adam öğütme değirmeni olarak, onu da UN YAPMAYA karar verirse şaşırtıcı olmaz. Bugün sevdiğini yarın, adam öğütme makınasına atmaktan çekinmez. 1 Nisan korkusuyla, koltuğunu korumak için, rakip olacak adamları bitirmek için elinden geleni yapıyor.
Son belediye başkan adayları belirlenme sürecinde de CHP, BÖLÜNME MEVZİİNE doğru savrulmuş bulunuyor.
