BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 22 Temmuz 2019

Ömür biter, CHP tezgahları bitmez

23 HAZİRAN İstanbul seçimi bitmiş, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ilk basın toplantısına çıkıyor. Herkes seçim sonuçları üzerine konuşmasını beklerken, o "Tarafsız Cumhurbaşkanı için referandum'" teklifinde bulunuyordu.
Hemen ardından, Avrupa, ABD basını, Meral Hanım, Karamollaoğlu, HDP destekliyordu. 'Tarafsız Cumhurbaşkanı' tezgâhı bir tuzaktı.
Detayları üzerinde çalışılmış New York-Londra-Berlin/Batı Projesi'ydi.
Erdoğan'ı, AK Parti'den koparma oyununu sahneye koyarak, şeytani hedefe yürümek istiyorlardı. Erdoğan'ı sandıkla gönderemeyeceklerini düşünen siyasal mühendisler, tarafsız Cumhurbaşkanı dümeniyle Erdoğan'ı AK Parti liderliğinden koparma rüyası görüyorlar. İlginçtir. Daha önce, Çankaya'dan inmekte olan Abdullah Gül ve Başbakan iken Ahmet Davutoğlu, AK Parti'nin direksiyonunu ele geçirme tezgahı içine girmişlerdi.
Başarılı olamamışlardı. Siyasi tecrübesi yüksek Erdoğan, Gül ve Davutoğlu tezgahına müdahale etmişti. Aynı tezgah yeniden çalıştırılıyor. 31 Mart seçimleri sonrası, Avrupa (Londra- Berlin) tezgahını koçbaşı Kemal Kılıçdaroğlu olan elemanlar çalıştırma sevdasındalar. Çeşitli manevralar içine girmiş durumdalar. CHP-HDP-İP-SP, yani Batı sufleleri ile yürüyen ittifakın, 'Erdoğan'ın elinden AK Parti'yi almak, AK Parti/Beştepe ayrılığı yaratmak, nihayetinde Erdoğan'ı tasfiye etmek' tezgahı başarılı olabilir mi? Hayır.
Ancak, Kılıçdaroğlu'na emir yüksek yerlerden geliyor. Dıştan bölemedikleri AK Parti'yi içten bölme hamleleri kapalı kapılar ardında sürdürülüyor.
Kılıçdaroğlu ve Karamollaoğlu'nun bilgisi dahilinde Gül, Babacan, Davutoğlu'nun AK Parti'yi bölme harekatı, bu tezgahın parçası olarak gündeme sokulmuş bulunuyor.

MHP'yi böldüler
Dünlerde, Meral Akşener'i (İP) MHP'den kopardılar. Bu bölme operasyonu bir Batı projesiydi. Bugün, Gül marifetiyle AK Parti hedefe konmuştur. Bunun adı, BÖL-YÖNET stratejisidir. Büyük kanadı parça kopararak küçültme ameliyatıdır.
Bu stratejiyi daha iyi anlamak için, bölünmelerin İstanbul seçimlerine etkisine bakmak yeterlidir: (MHP bölünmeden önce) 2014 seçimlerinde AK PARTİ+MHP yüzde 53.9 idi.
Meral Akşener koparıldı, 24 Haziran 2018 seçimlerinde AK Parti+MHP oy oranı (42.7.+8.3) yüzde 51'e düşürüldü. 31 Mart 2019 seçimlerine giderken, Gül-Davutoğlu-Babacan, 'AK Parti'den kopacaklar, parti kuracaklar' kampanyaları altında, İstanbul'da AK Parti+MHP oyları yüzde % 45.58'e geriledi. Yani, 2014 ila 2019 arasında, 4.5 yıl içinde AK Parti+MHP kanadı yüzde 53.9'dan yüzde 45.6'ya kadar yüzde 8 civarında geriletildi. BATI'NIN SON NUMARASI, GÜL'Ü ÖNE ÇIKARDILAR. AK Parti'yi bölmeye yönelik New York-Londra-Berlin Projesi'nin hedefi şudur:
1) Abdullah Gül-Ali Babacan-Kemal Kılıçdaroğlu ittifakı, AK Parti'den en az yüzde 2 oy tırtıklama,
2) Gül-Babacan-Davutoğlu hareketi, TBMM aritmetiğini değiştirme, AK Parti-MHP'nin TBMM'yi yönetme gücünü kırma amacındadırlar.
Ardından, bir erken seçim zemini yaratma, gelecek cumhurbaşkanlığı seçimine Erdoğan'ın aday olamaması veya olsa da kaybettirilmesi, gündemde tutulacaktır.
SONUÇ: Gül-Babacan-Davutoğlu- Kılıçdaroğlu-Akşener-Karamollaoğlu- Demirtaş planı var da, milletimizin planı yok mu? Büyük şair Sezai Karakoç diyor ki: "Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır./ Ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır./Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır./ Yanmışsam, külümden yapılan bir hisar vardır./ Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır.
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır./Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır./Senden ümit kesmem, kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır."