Peki, İslam dünyası, yine köhnemiş batı medeniyetının ortaya koyacağı yenı dünya düzeni projelerıne mi bekleyecek?
İşte bu noktada, 21. Yüzyıl'a damga vuracak tarihi imparatorluk genlere sahip Türkiye'nın adalet prensibinden şaşmayarak; paylaşımcı, birbirine destek olan, değerlerini korumuş bir sıstem ortaya koyabılırse, yeni bir döneme önderlik edecektir.
Batı ortaya koyduğu değerleri kendi eliyle yok etti.
Herkes kendi derdine düşmüş durumda. Çekya, İtalya'nın Çin'den sipariş ettiği sıhhi malzemeye el koyuyor, AB ülkesi İtalya; AB ülkesizden alamadığı yardımı krizde Rusya ve Çin'den alıyor, AB ülkesi Bulgaristan Savunma Bakanı "Bize sadece Türkiye ve Çin yardım ediyor" diyor. Şimdi bunun üzerinde yeniden düşünme vakit geldi.
Corona sonrası hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı ve ittifaklar ile kurulan uluslararası organizasyonların yeniden sorgulanacağı kesin görülüyor.
Kriz ortamında adaletsiz ve bencil sistemler yok olurken, değerlerini koruyan Türkiye yeniden dirilişin özelliklerine sahıp görünüyor.
Şimdi hep birlikte düşünelim.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR mottosunu Birleşmiş Milletler'de, dünyaya yön verdiği söylenen ülkelerin liderlerlerinin gözünün içine bakarak söyledi.
Cumhurbaşkanımız, "bugün uluslararası camia, geleceğini tehdit eden terör, açlık, sefalet, iklim değişikliği gibi sorunlara kalıcı çözüm üretme kabiliyetini giderek yitiriyor.
Önemli olan hep birlikte neler yapabileceğimizdir" diyerek, adeta Coronavirüs salgınında çöken dünyayı uyarıyordu. Evet. Dünyanın bir tarafı yüksek refah seviyesi ve lüks içinde hayatını sürdürürken, diğer tarafta açlık, sefalet, cehalet kol geziyordu.
Böyle bir dünya uzun süre kalamazdı.
Islam dünyasının kurtuluşunun reçetesini Cumhurbaşkanımız BM'de de yaptığı tarihi konuşmada şöyle ortaya koymuştu: Dünyanın şanslı bir azınlığı dijital teknolojiyi, robotları, yapay zekayı, obeziteyi tartışırken, 2 milyarı aşkın insanın yoksulluk, 1 milyara yakın insanın açlık sınırının altında yaşıyor olması çok acıdır. Zihniyetin de kurumların da kurallarını da değiştirme zamanı çoktan gelmiştir.'' Cumhurbaşkanımız Tayyıp Erdoğan, "Gelin, insanlığın tamamının huzurlu geleceği için sorunları bir an önce adalet temelinde bir çözüme kavuşturalım" demiş, konuşmasını şöyle bitirmişti: Türkiye kadim dünyanın merkezinde yer alan bir coğrafya olarak hem doğunun, hem batının insani birikiminin varisidir.
Herkes için özgürlük, herkes için barış, herkes için refah, herkes için adalet, herkes için huzurlu ve güvenli bir gelecek." SONUÇ: Coronavirüs sonrası dünyaya seslenen adalet, ahlak, vicdan temelinde yeniden yapılanmaya ihtiyaç olduğunu söyleyen CUMHURBAŞKANIMIZ TAYYİP ERDOĞAN- BİR TÜRKİYE GERÇEĞİNİ ŞU ANDA 82 MİLYONLUK TÜRKİYE'DE SAHNEYE KOYABİLİR. EVET... Haçlı-siyonistlerin Coronavirüs sonrası ortaya koyacakları düzene meydan okuyacak bir TÜRKİYE, İSLAM DÜNYASININ DA KURTULUŞUNUN YOL HARİTASINI ORTAYA KOYMA ŞANSINA SAHİPTİR.
O nedenle Coronavirüs sonrası çok daha güçlü bir Türkiye olacağımızdan kuşkumuz yok.
