İşte bu sözler aynı zamanda büyük bir savaşın olduğunu da ortaya koyuyor. "Yakında birinci güç olacağız" demek asıl birinciyi yenmek demektir! Bu da Amerika'dır... Britanya ile ABD'nin birbirlerini yok etmek için büyük bir savaş başlattığını artık akıllı her Amerikalı gibi, IQ'su 60'ın üzerinde olan her birey farkında. Sadece bizde anlamakta sorun yaşayan çok insan var! Bu da IQ ile ilgili mi bilemiyorum. Ama sıkıntı yaşayan intibak edemeyen çok!
Amerika ile İngiltere'nin savaşında iki yardımcı, iki yan oyuncu var! Belki de bazen asıl oyuncuları geçecek kadar ileri gidenler yani... Beyaz Saray PENTAGON'dan, Buckingham Sarayı da ROTHSCHILDLER'den güç alıyor.
İki cephede yürüyen bunlar. İki ülke adına savaşı götüren bunlar...
Biraz geri gidelim. Obama'ya dönelim...
Obama'nın 8 yıllık başkanlık döneminde Pentagon, büyük gerileme yaşadı. Rothschild ailesi, tarihinin en büyük Pentagon sızmasını bu dönemde başardı. Eğer Trump kendini ve ülkesini yukarı çekerse canı yanacaklardan biri Obama olacak! Çok sevdiği beyzbol sopasıyla tanışmak zorunda kalabilir...
Neyse...
Başkan OBAMA görev yaptığı dönemde İNGİLİZLER'in PENTAGON'a girmesi için kapıyı sonuna kadar açık bıraktı... BAE SYSTEMS, BRITISH PETROLEUM, ROLLS-ROYCE
GROUP, SERCO GROUP, QINETIQ
GROUP, COBHAM, G4S, MEGGITT,
ULTRA ELECTRONICS ve PEARSON ENGINEERING adlı Rothschild ailesinin şirketleri, yaklaşık 100 milyar dolarlık anlaşma yaptı. 100 milyar dolar birçok ülke için büyük rakam olsa da aile için bu rakamdan çok Pentagon'un işleyiş sisteminin derinlerine girmek paha biçilemez değerdeydi. 100 milyar dolara PENTAGON'un sinir sistemine girildi...
AİLE bu dönemde Pentagon'un gizli yapısını en ince ayrıntılarına kadar öğrendi. 100 milyar dolara hazine sahibi oldular! Kavga da buydu zaten!
Eğer 2016 Başkanlık Seçimi'nde kazanan Hillary Clinton olsaydı, Pentagon yeni dönemde Kraliyet Ordusu olacaktı.
Ancak Britanya'nın küçümsediği Pentagon, en büyük karşı operasyonunu yaptı ve Trump'ı, Beyaz Saray'ın ev sahipliğine taşıdı.
Gariptir FETÖ de ne hikmetse Hillary'yi destekliyordu! Düşünün bakalım neden?
Devam...
Pentagon zayıf ve kuşatma altında olduğu bir dönemde bile TRUMP'ı yukarıya çekmeyi başardı. Kimsenin beklemediği bir anda Trump geldi. Beyaz Saray'a geçti oturdu. Kavga alevlendi. Bu anlaşmalar, Trump'la birlikte çöpe atıldı. Anlaşmalar fesh edilmedi ama hiçbir İngiliz şirketinin yöneticisi Trump'la birlikte Pentagon'a giremedi. Pentagon'a zaman gerekiyordu.
İÇ YAPISINA FORMAT ATTI! Geçmişte Londra ile birlikte çalışan askerleri de oyun dışına itti. Kalanlar İnglizler'e çalışır gibi yapıp Pentagon'a dönenler!
Pentagon'un Ortadoğu ve Afrika ataklarına bakarsanız, Obama döneminden bir farkı olmadığını düşünürsünüz. Ancak detaylı bir araştırma yaptığınız anda, kilit noktadaki komutanların tümünün değiştiğini görürsünüz! Obama döneminde proje olarak başlayan her şey şimdi PENTAGON üzerinden DERİN AMERİKA'ya bağlandı.
Trump'ın ve ekibinin zaferi buydu aslında...
Bu nedenle ORTADOĞU'ya iyi bakmak gerekmekte! Arap Baharı ile birlikte Tunus Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali, Yemen lideri Ali Abdullah Salih, Libya lideri Kaddafi ve Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek devrildi... Muammer Kaddafi'nin devrilmesinin ardından ABD'nin Libya Büyükelçisi Christopher Stevens, Bingazi'de öldürüldü! Hatta yeni bir iddiaya göre İNGİLİZLER'e çalıştığı için PENTAGON bölgedeki kullandığı teröristlere işi havale etmiş! Hillary'nin de İNGİLİZLER'e yakın olduğunu düşünürseniz kendisinin bu konuda neden başının ağrıdığını anlarsınız!
Devam...
DEAŞ gibi terör örgütlerinin Irak ve Suriye merkez yönetimlerini tehdit etmesi ve birçok kenti ele geçirmesi.
Terör örgütlerinin Türkiye'de saldırılar düzenlemesi.
Avrupa ülkelerindeki çok önemli başkentlerin terörle sallanması... Bunlar PENTAGON'un içinde savaş yaşarken yaptıkları.
NATO'yu kullanarak BRİTANYA'ya mesaj verdiler! Tunus Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali, Yemen lideri Ali Abdullah Salih, Libya lideri Kaddafi ve Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, hepsi de Britanya'nın koltuğa oturttuğu kişilerdi. Sadece Mübarek dönem dönem Amerikan çıkarlarını gözeten yönetim izlemişti. Ancak o günlerde Britanya ile ABD ortaklık yapıyordu.
Rüzgarla her şey değişiverdi...
Ortadoğu ve Avrupa arasında köprü görevi gören Türkiye de ABD ve Britanya'nın çekim merkezinde. Türkiye'yi yanına alan ülke, Ortadoğu'da söz sahibi olur. Türkiye'nin Ortadoğu'da hiç destek görmediği günlerde bile bu özellik bilinirdi.
Herkes bu gücü tanırdı! Tayyip Erdoğan'la birlikte özellikle ORTADOĞU'da zirveye çıkan Türkiye, şu an için çok daha değerli.
Bu nedenle herkes bir kolumuza yapışmış çekiştirmekte... Bir de ANKARA milli rota izleyince bu çekiştirme ve oyunlar daha da hız kazanmakta!
Amerika'nın hataları sonucunda Ankara haklı olarak Londra'ya yanaştı. Çünkü Londra Ankara'sız yapamayacağını biliyordu.
Fırsatları değerlendirdi. Aklı başında seçeneklerle Ankara'yı ikna etti! İki taraf da kazanacak şekilde bir yol bulundu! İşte buna şiddetle itiraz edecek tek ülke ABD'ydi!
Onlar için bu hüsran demekti. Trump'ın ataklarından Pentagon'un oyunlarından korunmak için de bu ittifak çok akıllıcaydı!
Pentagon hiç durmadı! "Türkiye'yi yanımıza alamazsak gerektiğinde devreye sokacağımız YPG'yi güçlendirelim..." planı yaptı. Bunun için de destek yağdı! Türkiye Washington'a çok uzak düşerse, YPG kartını kullanmak isteyeceklerdi. O da sınır boyunca başlayacak kaosun Türkiye sınırları içinde özellikle Doğu ve Güneydoğu'ya yansıması şeklinde olacaktı. Bunun için tüm hazırlıklar tamamlandı. Aslında bu planı Britanya yapmıştı. Kullanılacak güç yine Pentagon'un idaresindeki akımlardı. Pentagon o akımları, bugün Amerika için kullanmaya başladı.
Obama dönemindeki projeler yürüyor ancak merkez ve uygulayan isimler değişti!
Obama döneminde de YPG Washington'un müttefikiydi. Bugün de öyle. Ancak Obama döneminde İngilizler işin içindeydi. Şimdi değil. Fark da bu!
Pentagon'daki planlara göre yakında ORTADOĞU'daki sessizlik bitecek gibi...
Bölgede başlayacak iç karışıklık en az Arap Baharı gibi 20 ülkede hissedilecek. Elbette o ülke liderleri de bu kaostan etkilenecek.
Birçok lider devrilecek, yerlerine yenileri gelecek. Yeni atananların hepsi Yemen, Tunus ve Mısır'da olduğu gibi Amerikan tarzı olacak. Libya ise hala çok karışık. Ne Amerika ne de Britanya burada gücü eline alamadı. Kuzey Irak'taki referandumda 'evet' çıkarsa ABD, 'Hayır' çıkarsa Britanya ilk etabı kazanmış olacak.
Savaş tüm hızıyla sürmekte...
NOT 1: Trump geldiğinden bu yana yanında olan çok isim götürüldü. Alındı indirildi! Fotoğrafın görünen kısmı bu!
Gerçek ise bambaşka. Daha önce de defalarca yazdım! Steve Bannon, gizli BAŞKAN gibi. Hala günde birkaç kez Turmp ile görüşmekte. Ya diğerleri?
Michael Flynn, Paul Manafort, Reince Priebus, Mike Dubke, Anthony Scaramucci, Mark Corallo... Hepsi görevlerini dışarıdan başarıyla yapmakta.
ABD ile İngiltere arasındaki savaşta gizli oyuncular, gizli görevlerle yürümekte!
Giden yok yani!
NOT 2: 15 Temmuz DARBE davalarında kimse açık konuşmuyor.
Emri kimin verdiği söylenmiyor. Bazı çok önemli görüntüler de yok. AKINCI ÜSSÜ mesela... Acaba içeridekiler dışarıdakileri koruyor mu? Bir umut için!
Bilemedim!
