Takip ederken bile insan yoruluyor. Gelin aktarayım.
Sizler kavganın nereye geldiğine karar verin. Öyle şeyler yazılıyor çiziliyor ki bu kadarını nasıl düşünüyor bu insanlar diye şaşırmadan edemiyorsunuz...
Yürüyelim...
Aktaralım. Siz değerlendirin...
ABD ile İngiltere arasında Ukrayna konusu, aslında yeni dönemin en belirleyici parantezi olacak. Pentagon, İngiltere'den Ukrayna'ya asker göndermesini talep etti. Bu çok önemli bir istekti. Bütün dengeleri sarsacak bir hamleydi.
Ancak İngiltere bu duruma nasıl cevap vereceği konusunda hala kararsız. İngiltere'nin Ukrayna'ya asker göndermesi, NATO'da devam edeceğinin kanıtı olacaktı çünkü. İddialara göre bu ihtimal hala güçlü. Tabi BREXIT karışıklığı bu karardan sonra daha da artar. İngiltere bunun da farkında. Yani Londra KENDİ İÇİNDE DE RAHAT DEĞİL. Pek çok yer gibi...
Bildiğiniz isimden gidelim...
İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri ortaklığının en önemli mimarlarından olan George Soros denilince elbette Açık Toplum Vakfı akla geliyor.
Soros iki ülkenin de dinamiklerini çok iyi bilen bir güç. Açık Toplum Vakfı gibi küçük-orta-büyük ölçekli 100 ülkede faaliyet gösteren 200 sivil toplum kuruluşu Soros'a çalışıyor.
Yani 100 ülkede her an sokak eylemleri olabilir! Açıklar yani! En güçlü olanları ise şöyle:
Catholics for Choice Catholics in Alliance for the Common Good Center for Economic and Policy Research Common Cause Böll Foundation Defenders of Wildlife World Organisation Against Torture The Friedrich-Ebert-Stiftung (FES)Bu vakıfların veya örgütlerin tamamı Soros'tan emir alır ve yerine getirir. En önemli özellikleri de emirleri asla sorgulamamaları.
Bu büyük gücü elinde bulunduran Soros da hep etkili oldu ve hep önemli kararların merkezinde yer aldı.
2009 yılında Amerikan medyası Soros'un Pentagon'u işgal edeceğini iddia etti.
Eğer o tarihlerde bu başarılı olsaydı, bugün Pentagon Avrupa ile savaşmak zorunda kalmayacaktı.
Çünkü aynı kalp ve aynı beyinle yönetilecekti.
Pentagon ile Avrupa yol ayrımına geldiği için sıkıntı yaşanıyor.
Fransa, Belçika ve Hollanda şimdilik en önemli hedef.
Elbette Soros daha birçok ülkede öne çıkacak.
Sokak eylemlerinde nedenin önemi yoktur.
Gençler, adrenalin olarak gördükleri sokak protestolarına güçlü bir etken konulmasıyla birlikte silaha dönüşüyor.
Bugün akaryakıt için çıktığını söyleyen Fransız gençlerinin yüzde 93'ünün otomobili yok.
Durum bu kadar DRAMATİK yani...
Fransa'da cumartesi günü çiftçi şovu başlayacak.
Traktörler Champ Elyseese'de boy gösterecek.
Ardından özenle bekletilen Fransa'daki Afrikalı göçmenler sahaya inecek. Afrikalı göçmenleri yönetmek bunlar için en kolay olanıdır.
Ezildiklerini düşünenler kitlesel olarak daha kolay yönlendirilir.
BİLİRLER!
Mesela "Beyazların olduğu mahalleri yakacağız" denirse, hiçbir Afrikalı göçmen bunu sorgulamaz. Benzin bidonlarını isterler ve hedefi yakarlar.
Maalesef böyledir!
Afrikalı göçmenler için Fransa'da yaşam haklarının her an elinden alınacağı söylenir.
Bu hem Fransız devletinin hem de Soros'un vakıflarının kullandığı bir tehdit gücüdür.
Çünkü onlara tam yaşam hakkı verirseniz, bu kez sorgulamaya başlarlar.
Dikkat edin Fransa'da Afrikalı göçmenlerin haklarını korumak için seçilen liderlerin çoğu beyazdır. Sözleriyle onları savunurlar, pratikte onların haklarını ya Fransız devletine ya da Soros'a teslim ederler.
Avrupa'da askeri bir savaş da planlanıyor. Ancak askeri seçenek hep son aşamada kullanılır.
Fransa, bu saldırılardan sonra hala Avrupa Ordusu için adımlar atarsa, ki bu ihtimal düşmeye başladı, o zaman silahlı terör olayları yaşanır.
Ardından da savaşın sesini duyarız. Hem de Fransa'nın merkezinde, yani Paris'te, yani Eyfel Kulesi'nin altında.
Avrupa'da en kolay karıştırılacak ülke Fransa'dır.
Bunu Fransız devleti de istihbaratı da bilir.
Bunu önleme şansları da yoktur. Çünkü Afrikalı göçmenler pimi çekilmeye hazır bomba gibidir.
Fransa karışırsa, Belçika ve Hollanda da karışmak zorundadır. Bu da Avrupa'nın dengesinin bozulması anlamına gelir ki, o andan itibaren Almanya da kendini korumak için adımlar atmak zorunda kalır.
DOMİNO ETKİSİNİ KIRMAK ZORUNDA hissederler kendilerini.
KIRARLAR MI?
KIRABİLİRLER Mİ?
O DA ÇOK KOLAY DEĞİL!
Fransa'nın ayarını düzeltirken, Almanya'ya da rötuş atmış oluyorsunuz.
Bu güç ABD tarafından hep kullanılmıştır.
Bundan sonra da kullanılmaya devam edecektir.
Fransa Afrika'da güç olmaya devam ettiği sürece bu yumuşak noktasında darbe yiyecek.
Almanya'yı Fransa üzerinden dizayn eden Washington, Almanya üzerinden de Avrupa Birliği'ni kendi rotasına çeker.
İşte bu zinciri kuran değil ama bugün iyi yöneten bir Pentagon veya Washington'la karşı karşıyayız.
Tablo BUDUR!
Türkiye AVRUPA'nın alacağı son şekle göre adımını atar.
Avrupa eğer PENTAGON'un fırça darbelerine dayanamaz, pes eder ve AVRUPA ORDUSU'NDAN vazgeçerse RUSYA'nın canı çok yanacaktır.
Bunu da KARADENİZ'de ve UKRAYNA'da görürüz.
AVRUPA düştüğü an SUUDİ ARABİSTAN'ın ve petrol trafiğinin sinyalizyonu da tamamen ABD'nin kontrolüne geçer.
Bu da TEK GÜÇ OLARAK YOLLARINA DEVAM ETMELERİ ANLAMINA GELİR.
Bakalım Avrupa-Rusya-Çin buna izin verecek mi?
İngiltere nerede kiminle rol alacak?
Maç oynanıyor!
Sonuç belli değil...
Ama saldıran ve sonucu isteyen bir ABD, bir Pentagon, bir NATO var!
Arkada da Yahudi-Katolik ittifakı.
Rockefeler-Soros-DuPont ve diğerleri...
Bakalım...
