Manşetlerde ya da köşe yazılarının içinde... Ne olur bilinmez ama tansiyon yüksek. Her yerde!
Avrupa şüphesiz büyük bir güç ve medeniyetti. Ancak AVRUPA ne zaman dünyanın merkezi oldu, savaş hiç eksik olmadı! Birinci ve İkinci Dünya Savaşı'na bakın! 25 yılda iki büyük savaş çıktı. İkinci savaştan sonra İSRAİL meydana geldi. ABD ve Sovyetler dengeyi kurdu. Herkes nefesini tutarak 45 yıl geçirdi. TEZ ile ANTİ-TEZ karşı karşıyaydı. Ancak savaş yaşanmadı. Derken Gorbaçov ile birlikte PARANIN sahipleri gelip SOVYETLER'i yıktı. Londra'ya yerleşen PARANIN ELİTLERİ, EKONOMİ üzerinden her yeri, herkesi yönetmek iddiasına soyundu.
İşçi-memur olan RUSLAR'dan bazıları güne milyar dolarlarla uyandılar. Artık OLİGARKTI HEPSİ. Putin geldi. Buna düzenleme getirdi. MİLLİ olmayanları yolladı.
ABD de PETROL fiyatlarını artırarak PUTİN'i güçlendirdi. Koltuğunu korumasına yardım etti.
ABD dün de bugün de kendisine ait olmayan PARAYI harcıyordu.
Yani BÜTÇE AÇIĞI DEVASA RAKAMLARLA İFADE EDİLİYORDU. ABD İkinci Dünya Savaşı'nda ATOM BOMBASI attığı Japonya'yı niye ihya etti? Neden kalkındırdı? Aynı şekilde ideolojisiyle her zaman, her yerde kavga ettiği ÇİN'e niye böyle bir destek verdi?
İki ülkeyi de İHRACATLA ayakta durur hale getirdi. İki ülkenin ARTI PARALARI ABD FİNANS PİYASASINA İNİYORDU ÇÜNKÜ. Amerikalı'nın konforu buradan geliyordu. SİLAHLI KUVVETLERİ o kadar güçlüydü ki kimse ABD'ye verdiği paraları yani ABD borsalarına, hazine bonolarına yatırdıkları parayı isteyemiyordu!
Bu da ABD'nin bütçe açıklarını kapatmasına yol açıyordu. DOLAR eldeki en önemli silahtı. Bunun böyle sonsuza kadar gitmeyeceğini en iyi ABD biliyordu. Çin de aynı şekilde...
Çin sanılandan çok daha hızlı büyüdü.
Ve durdurulamadı. Ancak Çin durmazsa ABD duracaktı!
DENGE buydu... ABD artık dışarıdan gelen, kendisine ait olmayan PARA ile gidemezdi.
VİRAJ buydu! Ve yapması gerekenler vardı... BÜYÜK OLARAK KALMAK İÇİN!
Son dönemde ABD'ye baktığınızda öne çıkan tek isim var!
JOHN BOLTON! Tayyip Bey'in Ankara'ya geldiğinde görüşmeyi kabul etmediği isim... ABD-Venezuela, ABD-İran, ABD-Çin, ABD-Türkiye, ABD-Fransa geriliminin merkezinde olan Bolton, birkaç gün önce ABD Eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright'la bir araya geldi.
Konu İran'dı...
Albright'a İran operasyonu hakkında fikrini soran Bolton, istediği cevabı aldı. Albright'ın 2015 yılında medyaya sızdırılan ses kaydında, "Irak'ta 500 bin çocuk öldü. Ancak buna değdi. Çünkü ABD operasyonu yapmak zorundaydı ve yaptı" demişti. İşte bu sözlerin hepsini Bolton'a da tekrarladı. ABD net bir tavır göstermese de İran hazırlıkları bütün hızıyla sürmekte...
Ancak ABD'nin İran'ı vurması öyle konuşulduğu gibi, yazıldığı gibi kolay değil... ABD'nin İran operasyonunun doğuracağı büyük sorunlar da olacak. Öncelikli olarak Avrupa olası operasyona karşı. Fransa, İran operasyonuna destek verebilir ama öncelikli olarak Ortadoğu'da ciddi pay istiyor. Arabistan'la ABD'nin yaptığı gizli anlaşmalardan hak isteyen Paris var karşımızda.
Sadece Paris değil. Berlin de Roma da Ortadoğu ve sonrasında Akdeniz'in dışında kalmak istemiyor.
O nedenle İran operasyonunu isteyen Bolton, tam anlaşma olmadan Pentagon'u da ikna edemez.
Pentagon da İran operasyonuna sıcak bakıyor. O nedenle Bolton çok güçlüymüş gibi algılanıyor. ABD Savunma Bakanı Mattis'in görevden ayrılması Bolton'ı mutlu etti. Çünkü Bolton, Mattis'le sürekli bir çekişme halindeydi. Mattis'in yerine bakan Shanahan, Bolton'la aynı çizgide.
Hatta Bolton'ı Albright'a gönderen kişi de Shanahan... Şimdi İran bu kadar sessizce ABD'nin kendilerine operasyon düzenlemesini bekler mi? İran da iç çekişme çok fazla.
Ülke içindeki iç çekişme ilk kez bu kadar sert rüzgarlara neden oldu. İç sorunlarla uğraşan İran, ABD'ye karşı koyabilir mi? Bunların cevabını bilen yok. Ancak İSRAİL'in planından söz edilmekte... Arap - İsrail Savaşı'nı gözlemlemek üzere Sina açıklarına giden ABD zırhlı gemisi USS Liberty, 8 Haziran 1967'de İsrail güçleri tarafından vuruldu. 34 Amerikan askeri öldü, 171'i yaralandı. İsrail olaydan sonra ABD'den özür diledi.
"Geminin düşman ülke Mısır'a ait olduğunu düşündük" açıklamasıyla konuyu kapattı! İsrail'in şimdi SAHTE BAYRAK operasyonuyla bir ABD gemisini vuracağı ve suçu İran'a atacağı dillendiriliyor. Yaparlar mı bilemem ama konuşulmakta...
Son tahlilde İRAN'ın ÇİN'e verdiği petrolün sınırlanması ya da sıfırlanması gerekmekte. ABD kendi yolunu çizmeden önce EKONOMİK olarak ÇİN'i kesinlikle kontrol altına almayı düşünmekte.
Savaşın adı bu... Kaç zaman önce yazdım hatırlamıyorum bile...
DEAŞ ve YPG BELUCİSTAN'a ve AFGANİSTAN'a gönderildi.
İkiz Kule saldırılarından sonra İran ile Çin arasına tampon olmak için AFGANİSTAN'a gelen ABD aynı çizgide yine... Sri Lanka'nın patlatılması da bu! DEAŞ'ın asıl lideri AMİNULLAH'ın 200 milyon dolarla alınması ve sahaya sürülmesi de bu! AKDENİZ'in bir mücevher değerinde olması ve ABD'nin buralara iştah kabartması da bu...
ABD'nin İRAN'ı vurma ihtimali olsa da çok kolay değil bu! Ancak ÇİN'i durdurmak için İran ile Türkiye'nin hedef olduğu gerçek!
AK PARTİ'ye muhalif olarak yola çıkma ihtimali olan isimlere dikkat ederseniz durumu anlarsınız. Bir grup Londra üzerinden ÇİN'e yakın, diğerleri ise ABD'ye... AK PARTİ ise Rusya ve İran ile birlikte... İran vurulur mu vurulmaz mı bilemem ama AMBARGOLAR bile herkesi etkileyecek. Çin ve Hindistan buna uymayacak. Çin zaten İRAN'a YUAN verip PETROL alıyor.
DOLAR'ı taca atıyor! ABD de açılan gediği görüyor. Bir hamle yapabilir mi? Göreceğiz! Yaptığı sonuç verir mi, onu da göreceğiz! Bu mücadelenin Türkiye'ye yansımaması mümkün değil... İç siyasete böyle bakarsak gelen rüzgarı anlama şansımız daha fazla olur...
NOT: HÜRMÜZ BOĞAZI'ndan 2016'da 18.5 milyon, 2017'de 17.2 milyon, 2018'de ise 17.4 milyon varil petrol taşındı. Dünyanın günde kullandığı petrolün 5'te biri buradandı yani... İsrail patentli bir kurgu saldırı PETROL fiyatlarını uçurur! Kim kazanır? RUSYA! Kim kaybeder ÇİN... Bakalım...
