Bazen gerektiği kadar açık yazamadığımı biliyorum. 'Niyetimle sonuç örtüşmeyebilir' diye, dengede gitme çabam yok değil. Saklayacak değilim. Ancak kimseyi kırmamak, incitmemek adına isimlerden uzak yazmaya çalışsam da mesajı verdiğimi düşünüyorum.
Türkiye bir ringin ortasında! HAKEM gibi! Ancak maça dahil! Benzeri yok.
Boksörlerden birini diğerine tercih edecek. Bundan kaçış yok... ABD ile ÇİN'den söz ediyorum.
Ring de TÜRKİYE, AVRASYA ve ORTADOĞU... Son yıllara bakıldığında, Washington ile aramıza kara kedi girdiği sır değil. Olaylar peş peşe geldi ve iki başkent ayrı düştü. Türkiye AVRASYA ve Çin ile teması güçlendirdi! Sanırım geçtiğimiz ayın son günüydü! Ankara'da önemli bir toplantı gerçekleştirildi.
Bir hotelde yapılan toplantıya Çin Halk Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçisi Deng Li, Siyasi Müsteşarı Wang Fei, Basın ve Halkla İlişkiler Müsteşarı Xie Xinxing, Ekonomi ve Ticaret Ataşesi Li Qian katıldı. VATAN PARTİSİ'nin davetiyle gerçekleşen toplantıda önemli TÜRKLER de vardı! Bunların başında MURAT ÜLKER geliyordu... Ve çok önemsediğim için söyleyecekleri değerliydi.
Murat Bey o toplantıda netti... Şunları söylüyordu... "Hepimiz Çin tarafındayız.
Bu çok mühim bir inisiyatif. Mutlaka hava, kara, deniz yollarının gelişmesi ve İpek Yolu'ndan böylece istifade etmemiz lazım..." Murat Bey önemliydi! Londra'da şirketleri olan Türkiye'nin en önde gelen işadamlarındandı! Ve "ÇİN"diyordu!
Önemli ölçüde Türk iş dünyasının yönünü gösteriyordu. Ve kesinlikle unutulmaması gereken bir adımdı bu! Murat Bey öteden beri ÇİN'e yatırım yapmak isteyen bir isimdi! Profesyonellerinin karşı çıkmasın rağmen. Böyle okumuştum bir yerlerde...
İPEK YOLU ve ÇİN, ABD'ye karşı kurulan yeni bir dünyaydı. SAVAŞ BU YOL İÇİNDİ. Türkiye'nin önemli sermayedarları, ÇİN ile yürümek istiyordu.
Bunların dışarıdaki bağlantıları gibi. Önemli ve hayati bir tercihti bu! Çünkü İngiltere'de Savunma Bakanı Gavin Williamson, HUAWEI'ye bilgi sızdırdığı için gidiyor, Başbakan Theresa May, ABD'yi oyaladığı için koltuğunda duramıyordu... Almanya da Fransa da Huawei'ye karşı adımlar atmak zorunda kalıyordu! Mesela İngiliz VODAFONE, Huawei ile çalışmayacağını ilan etmişti. Daha önemlisi de vardı.
İngiliz istihbaratının eski patronlarından Sir Richard Dearlove "Komünist parti ve Huawei ilişkisini unutamayız. Casusluk konusunda ABD gibi düşünmeliyiz. 5G alt yapı çalışmalarında Huawei'den uzak durmalıyız. Bizim için doğru yol bu..." diyordu. Yine istihbaratın içinden gelip bunun aksini söyleyen çok isim vardı. Belki her ülke ÇİN KONUSUNDA İKİYE BÖLÜNMÜŞTÜ! Hem siyaseten hem ekonomik olarak!
ABD de böyle! Mesela Trump "Hillary gelse Çin burada bizi yok ederdi" diyecek kadar ileri gidiyordu. Ancak kızının Çin ile ilişkileri de yok değildi. Aileler bile iki parçaydı anlayacağınız...
İPEK YOLU ile 65 ülke ticaret, para, kazanç, sınırlar, bankacılık, vatandaşlık tanımını yeniden yazacaktı. Her şey yeniden inşa edilecekti.
ABD'de bir ekol buna karşı. Kavga bu zaten! Çin Başkonsolosu'nun İmamoğlu'na ilk giden olması tesadüf mü? Mümkün mü?
Peki ABD Başkonsolosluğu'nun tebrik mesajı! İmamoğlu'na başarılar dilemeleri...
"Ne olacak ne var bunda?" diyebilir miyiz!
Asla... Çin kavgası bizde olduğu gibi ABD'de var! Hem de şiddetli olarak...
Amerika Birleşik Devletleri'nde BAŞKAN çok önemli bir karakterdir.
Ailesiyle, yaşantısıyla hep ön plandadır.
Clinton, Obama, Trump. Son 3 ABD Başkanı bu profile uyan özel kişilerdi.
Ancak arka planda kalan adı az duyulan kişiler, Amerikan sistemini dünyaya güçlü olarak empoze etmek için çalışırlar.
Bunlardan en önemlisi ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü ve Donald Trump'ın Özel Asistanı Garrett Marquis'dir!
Az konuşur. Ama çok etkilidir! Bir süre önce Garrett Marquis, "İtalya'ya sesleniyorum. Çin'in İpek Yolu projesine meşruluk kazandırma adımı onlar için büyük hata. İtalya önemli bir küresel ekonomi ve büyük bir yatırım ülkesidir.
Bunu unutmamalı" dedi. Marquis, sadece İpek Yolu'na destek veren İtalya'ya seslenmedi. 65 ülkeye de ültimatom verdi.
Marquis,, Trump'ın yanındadır. Ancak Trump'ı yönetmek için oradadır. Trump'ın kendini yalanlayan açıklamalarının tamamında Marquis imzası vardır. GİZLİ BAŞKAN YANİ! İran operasyonunun önemini ve bu nedenle büyük koalisyonun kurulmasını isteyen de Garrett Marquis.
İsteyen ekibin önemli üyesi... ABD DIŞİŞLERİ BAKANI POMPEO'ya bakın! Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri Hindistan, Güney Kore ve Japonya... Gittiği, gideceği yerler! Trump G-20'ye giderken o çevreyi dolaşmakta...
İran'a karşı, "Küresel Operasyon Koalisyonu" kuruyor. Eğer istediği sonuçları alırsa İRAN için zor günler kapıda demektir!
Çünkü ABD, İran konusunda planını yaptı. Ya ekonomik ambargo ve rejim değişikliği ya da askeri operasyon ve rejim değişikliği.
Washington bu iki karardan birinde başarıya ulaşana kadar İran konusu kapanmayacak. İran operasyonunun altında yatan gerçek de artık gizli değil:
ÇİN! ABD, Çin'e karşı her kozunu kullanmaya kararlı. İran, Çin'le yaptığı anlaşmaları ortadan kaldırdığını açıklarsa, işte o anda yeni bir oyun kurulur. İran bu yeni oyunda, ABD'nin karşısında da yer almaz. Zor gibi görünen bu ihtimal, Tahran'da konuşuluyor. Tabii Tahran'da bugün ülkeyi yöneten gücün bu kararı vermesi, içeride de ciddi sıkıntılara yol açar. İran, kolayca hile yapabilen bir satranç ustasıyla oynuyor. Durum bu!
Çin, Tahran'a gizlice destek vereceğini söyledi. Ancak İran operasyonunda Pekin'in Tahran'a vereceği destek öyle çok önemli olmayacak. Bunu Tahran da biliyor, Washington da... Garrett Marquis, Çin'i, İran'ın gizli gücü ve ayakta kalmasını sağlayan ülke olarak görüyor. VE KUŞATMA BU NEDENLE BAŞLADI...
Bu hem Çin'i hem AVRASYA BLOKU'NU çatlatacak bir hamle olur!
Operasyon olursa petrol fiyatları patlar!
Savaşı fonlayan petrol ülkeleri kazanır!
Çin ise zarar görür! İran da satamayacağı petrol yüzünden sarsıntıya girer! Artan petrol fiyatları bize de olumsuz etki yapar!
Ekonomik durgunluğu artırır!
OYUN bu! Savaş bu! Hem AVRASYA hem Çin hedef! ABD bunu tek başına yapabilir mi? İşte bunun cevabını kimse biliyor! İngiltere gibi en akıllı bir ülke bile işin içinden çıkamıyor! BAŞBAKAN gönderiyor ancak Huawei konusunda nihai bir karar veremiyor! Çok hassas bir terazide oyuncular kefelerdeki yerini alıyor.
Türkiye AVRASYA üzerinden ÇİN ile...
Erdoğan bunu değiştirir mi? Bilemiyorum.
İçeride büyük bir güç bu yönde adım atmak istiyor. Aksi de var elbette! Her yerde olduğu gibi... Yakında roller ve taraflar net olarak açık olacak. S-400 bizim rengimizin belirlendiği alan! Türkiye ya BATI ile yolları ayıracak ya da BATI bırakmamak için gelecek! Olaylara böyle bakalım...
İmamoğlu'nun gelmesi de böyle değerlendirilmeli. İmamoğlu'nun bir ilişkisi var demiyorum. Ancak iki gücün de peşinde olduğu ortada! Örnek mi istiyorsunuz! Verelim...
GEZİ olaylarında üslendiği rol ile dikkat çeken Christiane Amanpour, bu kez ABD'deki stüdyodan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile röportaj yaptı. İmamoğlu, Amanpour'un sorularını, arkasına Taksim Camii'ni alarak, Gezi Parkı'nı alarak yanıtladı...
Dünyadaki savaş her yerde... Nasıl ÇİN BAŞKONSOLOSU İMAMOĞLU'na "Hayırlı olsun"a geliyorsa, AMANPOUR da oradan Taksim'e uzanıyordu! OLAY BU! Her adım Türkiye'nin konumunu değiştirmek için!
