Ne Moskova ne Berlin ne de başka bir başkent LİBYA'ya barış getiremez... Bu kimilerine göre iddialı bir cümleydi. Ama dengeler de ortadaydı. Bilmiyorlardı.
Oysa savaşın tarafları ve istekleri belliydi. Sadece burada görenlerin sayısı çok değildi.
GENERAL HAFTER Pentagon'u, Rockefeller ailesini, ABD Savunma Bakanlığı'nı yani koca bir yapıyı temsil ediyordu.
Arkasında dünyayı talan eden petrol şirketleri vardı. Libya'nın zenginliğini kimseye bırakmaya niyetleri de yoktu. Suriye'de yaptıklarını benzer bir şekilde hayata geçirmek istiyorlardı.
DEAŞ kuruldu, YPG oluşturuldu, SURİYE karıştı. Savaş büyüdü.
Milyonlarca insan evinden yurdundan oldu. Sonunda ABD gelip petrole kondu. Tek ilgilendikleri de buydu zaten...
Başka örnekleri de vardı. Bu nedenle "BERLİN'den sonuç da çıkmaz BARIŞ da çıkmaz" diye yazdım...
İşte dün ne oldu!
Halife Hafter ve yönettiği yüzde 71'i MÜSLÜMAN olmayan YAPI Trablus Havalimanı'nı RUS FÜZELERİYLE vurdu! Mitiga Havalimanı'na 6 grad füzesi yollayan HAFTER "BARIŞ DA YOK ATEŞKES DE" diyordu... Zaten ateşkes, BARIŞI isteyenlerin tutunduğu daldı. Bu adam ve arkasındaki gücün böyle bir isteği yoktu. Savaş sürecekti.
Yayılacaktı. Suriye'de yaşanan dramlardan öte bir şey olacaktı...
Biraz ÖZEL'e girerek gidelim.
Belki olaylar daha sağlıklı bir pencereden görülür. Libya'ya ÇÖKEN HAFTER'in kim olduğu böylece daha net anlaşılır...
Pentagon, 2015 yılında Hafter'i ünlü Beşgen binasında ağırladı.
Yaklaşık 5 yıl önce özel bir törenle... Sonuçta LİBYA'nın yeni lideri seçiliyordu. Az şey değildi bu... Büyük sükse ile lanse edecekleri Hafter'e bir askeri rütbe gerekiyordu. Öyle bir şey yapılmalıydı ki HAFTER'in kendisi bile inanmalıydı. Öyle de oldu. Akıllı adamlardı...
Hafter'e orgeneralden daha büyük bir rütbe takdim edildi.
Hafter, Field Marshal yani MAREŞAL oluverdi. Rütbedeki 5 yıldız, Pentagon binasının 5 köşesini temsil ediyordu. Bir ilginç detay daha vardı. Bu en az 5 yıldızlı PENTAGON binası kadar önemliydi. 5 yıldız LİBYA PETROLLERİ için savaşı başlatan tırmandıran 5 BÜYÜK ABD'Lİ PETROL ŞİRKETİNİ de temsil ediyordu... ExxonMobil (ABD), Chevron (ABD), Phillips 66 (ABD), Schlumberger (ABD) ve gizli dev olarak bilinen Valero Energy (ABD)... Libya petrollerinin bu 5 şirket arasında dağıtılacağına dair anlaşma, 2015 yılında imzalandı. MAREŞAL de buna imza attı! Ortada bugünkü gibi LİBYA sorunu yokken kimsenin gündeminde bile değilken İMZALAR atılıyordu!
Devlet başkanı gibi hareket eden HAFTER de petrolleri vermekte bir sorun görmüyordu...
Bu 5 şirketin ikinci hedefi de elbette Akdeniz petrolleri olacaktı.
BP, Chevron Corporation, Eni, ExxonMobil, Royal Dutch Shell, Total ve elbette ConocoPhillips'in bir arada olduğu ve 'Big Oil' olarak bilinen bu enerji ortaklığı ilk olarak Libya'da yer alacaktı.
Ancak Derin Amerika, sadece Amerikan şirketlerinin Libya'da söz sahibi olmasını istedi. O nedenle ExxonMobil (ABD), Chevron (ABD), Phillips 66 (ABD), Schlumberger (ABD) ve Valero Energy olarak karar verildi.
Hafter'in Moskova'daki masadan kalkması, Berlin'de hiçbir anlaşmaya imza atmaması doğal. Çünkü bu iki masa yani MOSKOVA ve BERLİN onu başka bir ortaklığa itiyor. Onu büyüten Washington, Libya konusundaki imzayı attırdı. Yani yeni bir imzaya gerek yok ki...
2015'te iş bitti yani... ABD'nin ateşkes ya da BARIŞ için atacağı tek adım yok. Perde arkasını pek bilen olmadığı için gerçek yüzlerini saklıyorlar...
Durum böyle olduğu için Hafter'in ne ateşkes ne de barış için hiçbir anlaşmayı kabul etmeyeceği ortada. Fransa ve İngiltere en azından Libya petrolleri için Big Oil'i öne çıkartmak istedi. Ancak Washington buna olumsuz cevap verdi. Tabii ki İngiltere Hafter'in imzasını, ABD'nin 'Büyük 5' planını engellemek isteyecek. Ancak HAFTER'in vereceği bir karar değil bu.
PATRONLARI var onlar son sözü söyler. Hafter, Washington'ın daha doğrusunu yazmak gerekirse Derin Amerika'nın emirlerini uygulayan bir asker. ROLÜ BU!
Bir yandan da özel rütbesiyle gelecekte Libya Devlet Başkanı olma hayalini kuruyor. Bu da son derece doğal. Hafter'in çocukları Belgacem Hafter ve Saddam Hafter'in eğitim bursları nereden geldi? ExxonMobil ve Chevron'dan... Peki bu iki büyük dev her önüne gelene BURS verir mi? ASLA! Yani yıllar öncesinden Hafter'in Libya'nın devlet başkanı olacağı belliydi.
Dünyanın en güçlü şirketleri ExxonMobil ve Chevron, öyle herkese burs veren şirketler değildi ki. Yani burada tesadüf yok. ABD vazgeçmezse HAFTER Libya'nın başına getirilecek... Karşı çıkan da yok buna. Adamla görüşmeyen BATILI devlet kalmadı gibi...
Asıl üzerinde durulması gereken ABD'nin yeni tavrı!
Amerika Birleşik Devletleri, artık açık şekilde oyun oynamaya başladı. Hafter'i net olarak desteklerken, 5 enerji şirketinin Libya'da olması için de gizli adım atmadı. İran'ı vururken de gizli davranmadı. Irak Başbakanı Mehdi'yi tehdit ederken de gizliliği seçmeyen bir Washington gördük.
İşte bu büyük tehlike. Çünkü Washington eskiden planını yapar, sonuçlanınca herkes gerçeği anlardı. Şimdi planını yapıyor, ilan ediyor ve uyguluyor.
Tabii ki bunun etkisi çok daha fazla hissediliyor. Ortadoğu karıştı, Afrika da karışacak. Fransa yeni bir Afrika kararı aldı. Afrika'nın birçok ülkesine yeni askeri güç göndereceğini açıkladı. Yani ABD ile Afrika'da karşı karşıya geleceğini kabul etti. Fransa, Afrika'yı kaybederse iç savaşla baş başa kalır. İç savaş da Fransa'yı sıradan bir ülke haline getirir ki, elbette Elysee Sarayı buna izin vermek istemeyecektir. ABD'ye gücü yetmeyecektir ama PAY almak için de ön almaktadır!
ABD'de akıllı olan bazı isimler şunu yazmakta konuşmakta söylemekte... Amerika Birleşik Devletleri'nin Avrupa için de büyük bir planı var. Kontrol edilebilir bir Rusya'ya bağımlı olan Avrupa... Ardından Rusya'nın elindeki gücü tamamen Washington'a bağlayan bir plan.
Rusya hiçbir zaman ABD'nin karşısında bir güç olmadı, olamadı. Washington, Moskova'yı güçlü göstererek Avrupa'yı işgal etti. O nedenle Rusya'yı süper güç olarak görmek büyük ama çok büyük yanılgıdır. LİBYA ve SURİYE'deki ortaklıkları zaten çok net! Kaldı ki İNGİLİZ DERİN DEVLETİ
ROTHSCHILDLER Rusya'da çok ama çok güçlüdür...
Ancak ALMANYA üzerinden Washington'a kayan bir RUSYA fotoğrafı var... Dikkat edilmesi gereken de bu...
Önemli olan perde gerisini okuyabilmek... ABD tam olarak yanına VATİKAN'ı ALMANYA'yı RUSYA'yı ve ARAP LİGİ'ni alırsa işler daha da zora girer. Gidişat da bu yönde... Türkiye mi? Ankara her şartta kazanan taraf olacaktır...
MERKEZİNDE bizim olduğumuz coğrafyada bize rağmen iş olmaz olamaz. Bunu bilmeyen de yok... Suriye'de bunu yaşayıp öğrendiler... Yine de gelişmeleri çok iyi takip etmek şart...
Sürprizlere çok müsait bir iklim var. Çok hem de...
