Erkan Tan

ERKAN TAN

Tarihi 23 Şubat 2021

Berat Albayrak

CUMHURİYET tarihinin en kritik sürecinde, küresel para baronlarının, emperyalist yamyamların Türkiye'ye acımasızca saldırdığı bir dönemde, ABD Başkanı Trump'ın milli paramıza saldırdığını ağzı ile itiraf ettiği bir ortamda, Coronavirüs salgınının dünyayı ve ülke ekonomilerini perişan ettiği bir halde, Hazine ve Maliye Bakanlığı yaptı. Berat Albayrak'ın milli ruh ve duruşunu, cesur kararlarını her zaman hatırlayacağız.

DÖVİZİ BİLEREK YAMULTANLAR
Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak her yerde söylüyordu:
"Bu memlekette; siyasi, ticari ve istihbari amaçlar ile ekonomik verileri yamultanlar var...." Zaten Berat Albayrak ile ilgili saldırıların arkasında da bu cümledekiler yer alıyorlar. Yüzyılın en korkunç salgın hastalığı yaşanıyorken, dünyanın tamamında ekonomik ve sosyal yıkım hala devam ederken, dünya ekonomisi çökmüş iken, ülkemizde dolar bulmakta zorluk yaşandı mı...? Salgının ilk dönemlerinde tüm dünya kavrulurken, ödemeler dengesinin devamlılığını sağlamak için Merkez Bankası'nın rezervlerini kullanmayacak mıydık...?
Dünya hala salgının ekonomik sonuçları ile boğuşurken, TCMB elindeki rezervleri kullanmasaydı ne olurdu...? Dolar yükseldiğinde ayağa kalkan, kıyamet kopartan, hatta döviz yükselsin diye içten içe istekli olanlar; dolar düştüğünde de sahnedeler.

REZERV KARA GÜN İÇİN DEĞİL Mİ?
Şimdi de döviz rezervleri üzerinden yalan, yanlış bilgileri yayıyorlar.
Ve kara propaganda yapıyorlar. Merkez Bankası'nın 128 milyar doları buhar oldu diyorlar.
Merkez Bankası doları bedava mı dağıttı....? Kaça sattı...?
Ucuza mı...? Dolar alanlar; 8 TL, hatta 8.50 TL'den alım yapmadılar mı...?
Hem zaten bu dövizler, yine ekonominin emrinde ve içinde değil mi...?
Bu arada; bir kara/ kötü günde milletinin imdadına yetişmeyecek ise Merkez Bankası niye rezerv oluşturur ki...? Rezervler zaten böyle günlerde ve zamanlarda müracaat etmek için değil midir...?

SUÇ MEDYASI VE MUHALEFET
Kendisine muhalif diyenler resmen sosyal medyada toplumun geri kalanı ile savaşmaktadır. Sosyal medya, adeta bir suç örgütüne dönüştü.
Kişilik/itibar saldırıları, küfür, hakaret ve sövmek, olağan hale geldi ve getirildi. İşin en korkunç yanı ise; hukuk önünde hak arayanları, hesap soranları da aşağılıyor ve ayrıca hedef gösteriyorlar.
Mert Yaşar isimli Avukat sıfatlı bir zavallı, AK Parti Milletvekili Özlem Zengin için iğrenç bir ifade kullandı. Sivil toplum kuruluşları, kendilerini muhalif olarak tanımlayanlar, medyacı yancıları ise; ölüm sessizliğindeler. Onların bu hali, yapılanı gizlice desteklemeleri sonucunu doğuruyor. Artık sadece Başkan Recep Tayyip Erdoğan değil; onu seven, destekleyen, aynı yolda yürümek isteyen herkes iğrenç ve hayasızca saldırıya uğramaktadır.
Ve buna da muhalefet etmek diyorlar..