Tarihi 20 Ocak 2010

Hissedar!

Birbirlerine demediklerini bırakmayan ve futbol terörünün palazlanmasından birinci derece sanık olanlar, şimdi güç gösterisine soyunuyor.
Kulüp başkanlarından bahsediyorum.
Para için birlik olup da, sportmenlik adına birlik olamayanlardan.

***

O başkanların, istemedikleri adamları işaret eden fısıltılarını dinliyoruz.
"Erman Toroğlu gitmeli!"
Eee, başka?
İstemedikleri hakemlerin biletini kesenler, şimdi paranın gücünü de silah olarak medyaya mı yöneltecek yani?
Erman Toroğlu gidecekse, onun kararını verecek olan kulüp başkanları değildir.
Bağlı bulunduğu kurumdur, kendisidir.
Çatıya adım atanlar...
Temeli de yok eder.
Eğer buna izin verilirse...
Mesleğin karşı durma gücü, tümden elden gider.

***

Paranın artmasıyla, futbolun soylu ruhundaki azalma arasında nasıl bir ilişki olduğunu biliyoruz.
Başkanların, büyüyen gelirlerine karşılık, sportmenlikte ve sevgide arpa boyu büyümeyeceklerine yemin ederim.
O yüzden, şimdi daha tedbirli olmak zorundayız.

***

Dünyanın hiçbir yerinde kulüp başkanları, futbolun önüne geçemiyor da, bizim ülkemizde geçiyorsa...
Bu çirkin kortejin, önümüzden geçmesine izin verenler utansın.
Çünkü görünen o ki...
Şimdiki zamanın da...
Gelecek zamanın da en büyük sorunu kulüp başkanları olacak.

***

Ama sizlerin kulüp aşkı yok mu?
Onları şımartan da, onlara arka çıkan da bu duygunuz!
Oysa bilmelisiniz ki...
Kulüplere 1 lira fazla ödenirse, sizlerin cebinden 1 lira fazla çıkacak demektir.
"Damarımı kesseniz falanca renk akar" diye taraftarlık yapmanın bedeli.
Hem cebinizden, hem yüreğinizden ödemektir.

***

Bu ülkenin sizlerden başka geliri var mı sanıyorsunuz?
Oyuna da hissedarsınız!
Masraflara da.