Kayıpların suçlusu yağmur!
Pardon ama devletin yaptığı stada konarsan, günahı doğaya yükleyemezsin.
Hiç olmazsa bakımını yapacaksın!
Melo gibi ahlaksıza arka çıkarsan, talihinden de dert yanamazsın! Şampiyonlar Ligi'nin en kıyak hakemine rağmen, içi kötülük dolu böyle adamlar talihi ters çevirir!
* * *
Eğer futbolcuların kaybolan emeklerine karşı suçlanması gereken birileri varsa. Onlar yönetimde...
Facianın arkasına saklananlar!
Başkan ve adamları!
* * *
Sadece statların boyası akmıyor.
Yöneticilik de böyle!
Fatih Gökşen adlı eski yönetici, Alex'in arkasından konuşarak yöneticilik vasfını geliştirdi.
"Alex heykeli dikilecek adam değil. 2007 yılında Galatasaray'la anlaştı!"
Böyleleri ciddiye alınmadıkları için, gördükleri rüyanın içine girecek kadar kendilerini kaybediyorlar.
Alex de cevap vermiş zaten! "Bu öyle komik ki..."
Fatih Gökşen'in heykeltıraşlığına gelince...
Bu beyefendi haram penaltıcı
Burak Yılmaz'ın heykelini diktirsin!
* * *
Nerde eski delikanlılar! Şimdi milli takım formasından "sakatım ayağına" kaçan kim varsa, onlara haysiyet konulu sözcükler üretsek utanmazlar!
Ahlaksızlığın bile garantisi var.
* * *
Mahsuru yoksa bir ricamız var.
Maçları kadınlar anlatsın.
Boş konuşan erkekler izleyicilerin mide asidini yükseltiyor.
Kaç kişi olursa olsun bir erkek spiker maç anlatırken, yapılacak en iyi tedavi biçimi televizyonun sesini kısmaktır.
Eğer o televizyonu camdan aşağı atacak kadar zengin değilsek!
