Tarihi 30 Ağustos 2018

30 Ağustos

SEFALETİN ve çaresizliğin boynunu bükemediği bir millet ayaktaydı.
Günlerden 30 Ağustos'tu.
Böcekler canını kurtarıyordu toprağın altına girerek.
Göğüs göğse çarpışıyordu Türk askeri.
Yıldızlar rehberlik ediyordu, yıldızlar çakmak çakmaktı.
Savaşmak onurdu, düşmana direnmek namustu.
Yeniden yanıyordu söndüğü sanılan ateşler.
Günlerden 30 Ağustos'tu.
***
Karanfil bakışlı adamlar ölüme selam durdular, suya toprağa özgürlüğe.
Türkiye haritasının bölünmezliğine.
Kocatepe'de çınar gibi dimdik duruyordu Mustafa Kemal.
Bir güvercin kondu omzuna, ağzında defne dalı.
Ölüme sevdalı askerleriyle kazandığı zaferin sonunda, bu topraklarda artık düşman mahpustu.
Bir Mehmetçik Türkiye haritasını çizdi toprağa.
Eğildi öptü.
Günlerden 30 Ağustos'tu.
***
Geçmişini geleceğinden, geleceğini geçmişinden alanların kazandığı bir zaferdir 30 Ağustos.
Söyleyecek sözü kalmadığı sanılan bir milletin bayramıdır.
Mustafa Kemal'in önderliğinde ezilmeden yaşamanın, özgürlüğü iliklerimize kadar hissetmenin zafer günü.
Dünyanın her yerinde bu zaferi bilirler.
Bu zafer Türkiye Cumhuriyeti'nin sonsuza kadar yaşaması için kazanılmıştır.
Bunu da iyi bilirler!
Bu topraklarda gözü olan teknolojik namussuzlar da!
Mutlaka öğrenirler!

Çakal piyasası
Türkiye'de uyuşturucu piyasası raporu!
"Bonzai geriledi met patladı." Met denilen yapay esrar.
Bu patlamada Bursa ve İstanbul olmak üzere Marmara Bölgesi başı çekiyor.
Uyuşturucu çakalları için en gerekli zemin oralarda mevcut çünkü.
Peki, bu patlamanın önü neden açık?
Bonzai'nin gerilemesinin yerini "met" alıyorsa.
Uyuşturucunun aldığı ve alacağı canlarda asla bir azalma olmayacak demektir.
Ve ne utançtır ki uyuşturucu bu ülkede bir ekonomidir artık.
Baronların yaşam seviyesini artıran.
Altında lüks ciplerle gezen çakalların yönlendirdiği bir piyasa.
Peki, bu çakalların fişini çekecek gücümüz yok mu bizim?
Gencecik çocukların biletini kesenlerin önünü kesecek gücümüz!

Mutluluk Takvimi
Dişi çıkan çocuğa armağan al.
Hoş detaylar için not tut.
Hissettirmeden iyilik yap.

Dokunsun dudağın
Sebil tasına
Aldırma boş yere
Gönül yasına
Son ver bu hayatın
İhtirasına
Hayat bir komedi
Dertler bahane

Gözlerine vurur
Mumların isi
Örtmez günahları
Gecenin sisi
Son vasiyetini
Söyler birisi
Toprak olur beden
Taşlar bahane

Hakkı YALÇIN