Kara yazı!

Sivas'ta bir kez daha gördük ki; Comolli ile Cocu, Fenerbahçe'nin bahtına yazılmış kara yazıdır.
Kasa üstadı Comolli'ye kasanın anahtarını vermek yetmez, kulübün anahtarını versinler.
"Üç maçtır gol yemiyoruz" diyen Cocu'ya Fenerbahçe'nin tarihini öğretmek için artık geç.
Bu adam şampiyonluktan vazgeçti, yakında kümede kalma garantisi verecek.
Bu yolculuğun pusulasını böyle adamlara teslim eden kaptanlar bilmelidir ki.
Kağıttan gemileri hiçbir rüzgar bağışlamaz!
Böyle bir puan cetvelini de hiçbir tarih bağışlamaz! *** Fenerbahçe'nin kayıpları kayıptan sayılmazsa.
Gerçeklere medyadaki yağcıların gözüyle bakanlar her şeyi talihsizliğe yorarsa.
Büyük yürüyüş masalında yoldaki taşlar suçlu sayılır.
O yüzden vıcık vıcık yağ kokan başlıklar gerçeklerin canına okur.
Biz deriz ki; Fenerbahçe forması ruhsuz bedenlerin sığınağı da değildir.
Gözleri paradan başka bir şey görmeyen Cocu ve Comolli'ye de özel not göndeririz!
"Kanarya; hevesi kursağında kalmış bir kuş değildir." Not: Kimse görmek istemeyen kadar kör değildir! *** Frey, hafta arasında televizyonlara verdiği röportajda, "benim gol atmam önemli değil.
Önemli olan Fenerbahçe'nin kazanması" diyordu.
Comolli, Frey'in kulağına eğilip, "Oğlum seni zaten bu takıma kakaladık. Bari açık verme. Sen gol atmazsan Fenerbahçe nasıl kazanacak!" diyebilir mi? Diyemez!
Volkan Demirel saygısızlık yaptı diye kadro dışı.
İnsanları ahmak yerine koymaktan daha büyük bir saygısızlık olabilir mi? *** Rakipler Fenerbahçe'yle kafa buluyor da, Fenerbahçe'nin büyük yürüyüşünde Comolli'den başka kimse yolunu bulamadı.
İnsan her şeyi affedebiliyor ama Fenerbahçe'nin kasasına elini uzatan Comolli'ye sahip çıkılmasını affedemiyor.
Sanırım tarih de affetmeyecek!