Çünkü devrim yürek işidir.
Devrim kolaycılığı sevmez, kavgaya soyunmaktır.
Lucescu "Burak Yılmaz'ı takıma alacaktım ama" diyorsa, biz de diyoruz ki; "bir teknik adamın kalitesi böyle zamanlarda belli olur!"
O yüzden, Oğuzhan'ın Yunus Mallı'nın milli formayı giydiği bir ülkede, kimse bana emeğin ödüllendirilmesinden bahsetmesin.
Büyük umutlarla yola çıkılır da milli takım C Ligi'ne düşer gelir.
Birileri önüne çıkanı ardına kattı.
Birileri piyon olmanın onuruna adını ve soyadını sattı.
Futbol ahlakını erozyona uğratan adamları paranın akan tarafına yerleştirmek sistemin gereği çünkü.
Milli takımın başındaki yerli teknik adamların milli forma altındaki tetikçi futbolcular tarafından sırtından vurulduğunu da biliyoruz.
Onları vuranları da!
Futbolda dürüstlüğün ve ahlakın beyin ölümü gerçekleşti.
Kalanıyla çocuklarımızı büyüteceğiz.
Herkes ölene kadar yaşayacak ama bazıları elindeki kötülükleri hiç ölmeyecekmiş gibi yaşatıyor.
Futbolda kirli düşüncelerin saltanatı yıkılmadıkça.
Daha çok küme düşeceğiz.