Tarihi 19 Ocak 2019

O emekçilere borcum var!

ÇOCUKLUĞUMUZUN sinema oyuncuları kimsesiz odalarda sahipsiz öldüler.
Kim bilir hangi mezarlıklarda o siyah beyaz resimlerin içine gömüldüler.
Şimdiki nesil onları bilmez.
O günlerin Vahi Öz'ünü Mualla Sürer'ini bugünlerin televizyon yıldızlarına değişmem.
*****
Mahallelerdeki sinemalara konuk olurlardı da biz onları sohbetlerimizle evlerimize taşırdık.
Badanasız duvarların üzerinde bazılarının gazetelerden kesilmiş fotoğrafları olurdu.
Her filmlerinde bir mesaj her filmlerinde insanlık.
Yerde bulduğumuz cüzdanın sahibini aramayı onlar öğretti.
O günlerin beş parasız Sadri Alışık filmlerini bugünlerin milyon dolarlık dizilerine değişmem.
*****
Çoğu kirada otururdu, zengin beylerin evlerinde çekilen filmlerde bazıları patron olurdu da umurlarında olmazdı.
Yevmilerle geçen bir hayatları vardı gözleri toktu.
Her birinin koltuğunun altında bir gazete.
Ne gazetelerin birinci sayfalarında haber oldular ne yalan yere ödüllere boğuldular.
O günlerin Cilalı İbo filmlerini bugün hasılat rekorları kıran soytarı filmlere değişmem.
*****
Kimsenin hakkını yemezlerdi.
Öğle yemeklerinde bir kesekağıdının içinde yıkadıkları üzümle ekmek yerlerdi.
Mahalle kavgalarının taşındığı mahkeme sahnelerinde Hulusi Kentmen hakim amca olurdu, adalet mutlaka yerini bulurdu.
Sinemanın gerçek sanat olduğunu onlar gösterdiler. Çünkü onların da bizlerden haberi vardı.
O günlerin baraka sinemalarını bugünlerin sükseli televizyonlarına değişmem!
*****
Elde kalan son Yeşilçam emekçilerine ekmek vermeyi bile reddetti bu televizyonlar.
Çirkin dizileriyle kendi kirlerinin çukurunda boğulurken, züppeleri paraya boğdular.
Çocuklarımızın aklını aldılar, karşılığında ellerine silah tutuşturdular.
Şimdi kendileri çalıp kendileri oynasın!
*****
Benim meselem sinemanın gerçek emekçileri, elde kalan son kuşlar O yüzden "Yeşilçam Emekçileri Günü"nün kutlanmasını talep ediyorum.
Çünkü benim çocukluğumun o emekçilere borcu var.

​İSTANBUL TRAFİĞİ!
En saygısız sürücü yarışması yapılsa, İstanbul'daki sürücüler dünya şampiyonu olur.
Bunu kutlamak için otomobilinden inip belindeki silahı çıkaranlar olur.
Emniyet şeridinde ip atlayan olur.
Otomobiline taktığı hileli "çakar"ını kendisine yol vermeyen sürücünün yüzünde patlatan olur.
İstanbul trafiğinde bütün bunlara izin veren yetkililer de bu dünya şampiyonluğundan payını alır.
"Biz istemesek siz şampiyon olamazdınız" falan diye

Mutluluk Takvimi
Arabanın anahtarını üzerinde bırakma.
Kalp şeklinde kurabiye yap.
Maziye tur düzenle.
Tiyatroya git.

Bu akşam giderken
Sessiz sedasız
Son bir defa dönüp
Yollara baktım
Gözlerimde yaşlar
Dilimde şarkın
Kapına kırmızı
Bir gül bıraktım

Sanma ki dönerim
Artık geriye
Bu sana aşkımdan
En son hediye
Beni hatırlayıp
Ağlarsın diye
Kapına kırmızı
Bir gül bıraktım

Hakkı YALÇIN