Milli hafta ilan edilen bir haftaya mahsuben iki zorlu maçın anonsu kadar, geleceğin beklentilerini açıkladı.
"Biz olmalıyız" dedi.
"Yeniden yapılandırma değil herkesin yeniden ayağa kalkmasını istiyorum" dedi.
Milli takıma karşı duyulması gereken sevdanın eksikliğini hissettiği için belki.
"Sevginin olduğu yerde başarı da olur" sözüne imzamı atarken.
Şeffaf biri, yanlışlarını da dile getirecek kadar da yürek zengini.
Hiç kompleksi yok.
Bilmediklerini kimseden saklamayacak kadar da cesaretli.
Antalyasporlu Nazım Sangere konusunda olduğu gibi.
Keşke her teknik adam her medya mensubu milli takım ruhunun ayaklanması için tek yürek olabilse.
Milli takım teknik direktörünün bile sırtından vurulduğuna sahip olduk ama nedense örtbas edildi.
O yüzden Şenol Güneş'e kalkan olmak da görevimiz.
Pırıl pırıl madalyası vardır, bilgisi ve futbol zenginliği vardır.
Lucescu'nun enkaza çevirdiği bir takımı ayağa kaldırmak için zamana ihtiyacı olduğunu hepimiz biliyorsak, hepimizin böyle bir teknik adama destek borcu vardır.
Şenol Güneş'i anlamak için Şenol Güneş gibi insani duygulara sahip olmak gerekir.
Sokaktaki kadından çiçek alacak gönül zenginliğine sahip olmak gerekir.
Şenol Güneş'i okuyabilmek için herkesin içindeki çocuktan izin alması gerekir.
Şenol Güneş'i çocuklar bakışlarından okur çünkü.