OTURDUĞUM mahallenin ortasındaki parkta genç kızlar ve erkekler bir çardakta oturuyordu.
Ne maske ne sosyal mesafe.
Geçen hafta maske takmayan gençler gündemde olduğu için onların düşüncelerini öğrenmek istedim.
"Neden maske takmıyorsunuz çocuklar?" "Size ne?" demeyecek kadar kibar karşıladılar.
Bir tanesi öne çıktı, "yine deprem oldu haberiniz var mı?" dedi.
"Var" dedim, "maskeyle ilgisi ne?" "Haberleri dinliyorum sel, haberleri açıyorum deprem, dört yanımız virüs. Bu kadar kötülükten beni bir maske mi koruyacak?" Diğerleri onu alkışladı.
"Hayır" dedim, "bu hayattan kendinizi sadece sizler koruyacaksınız. Ama bakın vakaların yaşı küçülüyor. Hiçbir olumsuz haber sizin maske takmamanıza gerekçe olamaz!"
***
15 yaşlarındaki genç kız "maskesiz aldığım her nefesin bedeli varsa ben öderim" dedi."Bu sizin tek başınıza ödeyeceğiniz bir bedel değil" diye karşı çıktım, "yakınınızdaki insanlar ödediğiniz bedelden muaf tutulmayacak." Söylediklerim yetersiz kaldı.
Gençlerden biri, "siz deniz kıyılarını piknik alanlarını izliyor musunuz?" "Evet" dedim, "orada gördükleriniz bizde gördüklerinizden daha tehlikeli değil mi?" diye çıkıştı.
***
Martılar gagalarını vuruyordu camlarıma."İkinci dalga diyorsunuz ama bizlerin ilkokul çağından beri deli dalgalar içinde boğuştuğumuzu görmüyorsunuz." En okkalı tepkiyi yine bir kız çocuğu gösterdi.
"Bizim takmadığımız maskelere gösterdiğiniz tepkiyi köpeklere tecavüz eden bir ahlaksıza göstermediniz!" Orada durdum.
"Bir soysuzluğa gösterilmeyen tepkinin karşılığını mı vermek istiyorsunuz?" "Hayır" dediler hep birlikte, "bizler virüsü karşı sorumluluğumuzu zaten gösterdik arada bir maskesiz dolaşmayı da kendimize hak sayıyoruz. Ama birçokları ahlaksızlıkları bile yok sayıyor." Büyük gibi konuşuyorlardı dinledim.
"Bir süre sonra virüsten ve maske takmaktan kurtulacağız ama ahlaksız insanlar bu topraklarda hep var olacak, bizim maskelerimizle uğraştığınız kadar onlarla uğraşacak mısınız?" Tam gitmeye hazırlanıyordum ki suskun duran genç kız beni bir tabak dolusu isyanla uğurladı.
"Her hareketimiz gözetlenirken bizim hayal kurma özgürlüğümüz bile yok, bunu da hatırlatmak istedim!"
***
Düşündüm de genç insanları anlıyor muyuz acaba?
Takmadıkları maske kadar, korkularından firar etmelerinin sebeplerini de sorgulamakla yükümlü olduğumuzu biliyor muyuz?
Onlara jandarmalık yapmaktan fırsat bulup da!
ANLAYANA!
Bir kambura sordular, "kendi kamburunun düzelmesini mi istersin, yoksa başkalarının da senin gibi kambur olmasını mı?" Adam hiç düşünmeden cevap verdi.
"Başkalarının da benim gibi kambur olmasını." Neden?
"Onların şimdi bana baktıkları gibi bakılmayacağını öğrenmeleri için."
MUTLULUK TAKVİMİ
Giydiklerini yere atma.
Çocuklara verdiğin sözü tut.
Birini güldür.
Vasiyetim olarak
Nefretimi bıraktım
Vicdanlara sığmayan
Senin kalbine sığar
Uzunluğuna bakma
Gölgen de senin kadar
Senin sanatın da bu
Hadi göster yüzünü
Bir fırsatını bul da
Hayat maskeli balo
Maskeni düşürmüştün
Bir zaman İstanbul'da
Hakkı YALÇIN
