Alış-veriş!

Bir firmanın insan kaynakları işe almak istediği eleman için bir soru hazırladı ve soruya en uygun cevabı veren kişiyi işe aldı.
Soru açık ve netti.
"Karanlık yağmurlu bir gece, fırtına var, şimşekler çakıyor ve siz sabaha karşı ıssız bir yolda otomobilinizle tek başınıza evinize gitmektesiniz.
Otomobiliniz 2 kişilik ve biraz ilerideki otobüs durağında 3 kişi bekliyor.
Birincisi bir doktor, sizi daha önce geçirdiğiniz kalp krizinden kurtarmış.
İkinci kişi çok yaşlı ve hasta ve neredeyse can çekişiyor.
Üçüncüsü sıkça rastladığınız ve her zaman tanışmak için can attığınız hayalinizdeki insan.
Hava gittikçe kötüleşiyor ve otomobilinizde sadece bir kişilik yer var.
Bu durumda ne yapardınız?"

***

Görüşmeye katılanların cevapları farklı.
Hasta adamı en yakın hastaneye götürürdüm.
Doktor daha önce hayatımı kurtardığına göre onu alırdım.
Manen düşünürsem tabii ki hasta adamı alırdım fakat kendi geleceğim ve duygularım için her zaman tanışmaya can attığım hayalimdeki insanı alırdım.

***

Görüşmede cevapların neredeyse yüzde 90'ı yaşlı insanı arabaya almaktan yana kullanılmış.
Ve bu soruları cevaplayan yüzlerce insan arasından sadece bir kişi işe alınmış.
İşte o kişinin cevabı.
"Arabadan inip anahtarı doktora veririm. Doktor benim hayatımı kurtardığı gibi yaşlı hastayı da hastaneye yetiştirip kurtarabilir.
Böylece ben hayalimdeki insanla otobüs durağında baş başa kalıp onu tanımak fırsatını elde edebilirim." Herkesin birini "almak" istediği yerde "anahtarı veren" kişinin cevabından çıkarılan önemli dersler var.

***

Hayali müsamerelerde bile kendinize biçtiğiniz rol çok önemli.
Akıl size sunulanın dışında çözüm aramaktır çünkü.
Her soruya "ortak cevap" verenlerin dışında kalabilecek kadar farklı düşünebiliyorsanız size başrol yakışıyor ve kapılar da ardına kadar açılıyor.
Ancak bu şekilde düşündüğünüz zaman "verdiklerinizi" geri "alabilirsiniz" hayattan.

Mutluluk Takvimi
Ambülansın peşine takılma.
Müzik sesiyle uyu.
Pencere önüne küçük saksılar diz.

Sen yeminler kaçağı
Kalleşlikte kahraman
Ben acı gerçekleri
En sonunda fark ettim

Gelip karşımda dursan
Bir Allah selamıyla
Sadece aşkımı değil
Saygımı da terk ettim

Ne tenimde kokun kaldı
Ne dudağımda tadın
Bendeki yeni adın
"O kadın!"
Hakkı YALÇIN

Kan kokusunu bebek kokusuna tercih edenler insan değildir!
Demokrasi leşi!
Trump, dünya siyasetinden de Amerikan siyasetinden de çıktı.
Dev gibi geldi solucan gibi gitti, bir demokrasi leşi olarak.
Masum çocukları öldürmekten hiçbir Amerikan lideri hesap vermemiştir ama Trump'un vereceği başka hesaplar olacak elbet.
Siyahi insanların katledilmesine çanak tutmaktan, 12 yaşındaki kız çocuklarını pazarlayan milyarder pezevengin en yakın arkadaşı olarak hesap verecektir.
En yakınındakiler onun gereken sırlarını ifşa ederken, "dünyanın en iğrenç canlısı" olarak hesap verecektir.
Bunlardan hiç kuşkum yok.