Tarihi 22 Ocak 2021

Borç!

GELECEĞIN dünyasına ışık tutmak için yapılan ekrandaki belgesellerden birinde karşıma küçük bir kız çocuğu çıktı.
"Geleceğin dünyasında ne istersin?" diye bir soru sordular da 8 yaşındaki kızın cevabına bayıldım.
"Gelecekte bir tohum ekip ondan et üretmek istiyorum. Hayvanları kesmesinler."

***

O sırada büyüklerden birinin kullandığı cümleyi de not ettim.
"Bu dünyayı gelecek nesillerden kiraladığımızı unutmayalım." Yani bu dünyayı çocuklardan kiraladık ve borcumuzu biriktirmekten başka yaptığımız bir şey yok.
Tüketeceği yerde enerji üretilen Hindistan'ın ücra mahallelerine baktım da dünyayı güzelleştirmek ve insanlığa hizmet etmek için çalışanları da gördüm.

***

Oysa hayvanların kesilmesinin önüne geçmek için en masum tohumu üretme çabasındaki bu küçük kız çocuğuna karşılık, insanlar sadece hayvanları değil insanları bile kesiyorlar.
Ağaçları kesiyorlar, çocukların gelecekle olan hayat bağlarını kesiyorlar.
Onlar kendilerini dünyanın sahibi zannediyorlar.
Sonra iklim değişikleri, depremler, küresel ısınma derken dünyanın gösterdiği reaksiyonları ya kadere bağlıyorlar ya da oluşan şartlarda kaybettikleri paraya ağlıyorlar.

***

Dünyanın geleceğinden ve büyüyen çocuklardan kendini sorumlu tutan bir babanın kendi çocuğuna söylediği bir söz vardı belgeselde.
"Seni mahcup eden bir baba olmayacağım." Burada verilen söz; geleceğin dünyasında kızına olan borçlarına sadık kalmanın sözü.
Gezegene ihanet etmeme sözü. Güneş enerjisini en yoksul mahallelerde bile üretmenin sözü.
Dünyadaki karbondioksiti en çok emme görevi üstlenen denizlere sahip çıkmanın sözü.
Devletin malını deniz gibi gören domuzlara benzemeyen bir baba!

***

Şu sıralar susuzluktan korkuyoruz da bütün güzelliklerin suyunu çektiği bir ülkede ruh kuraklığından ne haber! Hepimiz çocuklara borçluyuz.
Hepimiz bizden öncekilerden alacaklıyız diye çocuklara olan borcumuzu ödemekten kaçınamayız.
Borç namustur. Hiç olmazsa bunu inkar etmeyelim.

Mutluluk Takvimi
Belgesel izle.
Tedbiri elden bırakma.
İyi gün dostlarını defterden sil.
Kuşlara ekmek ufala.


Melekler yazmıştı
Hikayemizi
Bakınca ölürdüm
O gözlerine
İsmin iki hece
Sevgin dağ gibi
Seni iliklerdim
Düğme yerine

Yok yere hasretin
Koluna girdik
Mektuplarda kalan
Aşk acısıyız
Şimdi kalbimizde
Başka sevdalar
Yalan gönüllerin
Kiracısıyız
Hakkı YALÇIN


Gururlu üretim!
Bir televizyon dizisinde, çocuğunun tedavisinde kullanılması için patronuyla 150 bin dolar karşılığı yatmayı kabul eden annelik duygusu bundan 15 yıl önce mesele haline getirilmişti.
O zaman sormuştum: "Ahlaksız tekliflere kendince bir çıkar yolu bulmak ne kadar ahlaklıdır?" O dizide mesele annelik fedakarlığı değil, paranın gücünün bilinçaltına yüklenmesiydi.
O kapılar bilerek açıldı ve artık kapanmıyor!
Televizyon dizilerini reyting kralı yapanlar, haram zenginlerini de o zenginlerden nafaka toplayan cici anneleri (!) de her yıl çoğaltıyorlar.