Tarihi 27 Temmuz 2021

Tozkoparan!

MERTER Tozkoparan benim çocukluğum gençliğimdi.
Hala arkadaşlarımın çoğu orada oturur. Bir geri dönüşüm masalının içinde umutla bekletilirken anaları ağlamaktadır.
50 yıldır bir çivi çakılmamış topraklarda ne bir tiyatro vardır ne kütüphane ne sinema.
Bu semte 50 yıldır bir ağaç dikilmedi, hepsi çocukluğumuzun ağaçları.
O yüzden kendi kültürünü kendileri yaratan insanlar için kitap ve futbol yürekli delikanlılığın sembolü olarak kaldı.
Çocukluğumuzun onurlu delikanlıları hak etmedikleri hiçbir şeyin peşinde koşmadılar ama hak ettiklerinin ellerinden alındığı çok olmuştur.
*****
Tozkoparan yeşillikleri ve güzel insanlarıyla o sefaletin içinde bile mücevher gibi parlamaktadır.
Ama gözlerini Tozkoparan'a dikenlerle, çaresizliğin heykelini dikenler arasında bu semti "gerçek sahipleri için" mezarlık gibi görenler de vardır.
Bırakın ölsünler ya da köşeye sıkıştırın boğulsunlar!
Zaman paranın dizginleri eline geçirdiği, zaman dişlerini insanların sırtına geçirdiği kötülükler zamanıdır artık.
Vicdan para kutusudur!
*****
O topraklar tarih boyunca yoksulu doyurdu, çünkü sefaleti bilen insanlar diğer insanlara da böyle buyurdu.
Mülteci olmak başka şey, gittiğin topraklarda terör estirmek başka şey.
Merter Tozkoparan şimdi Afganlılarla dolu.
İçlerinde çete kuranlar var, içlerinde gencecik delikanlıları sırtından vuranlar.
Ne acıdır ki kimsenin umurunda değil.
Bıçaklanmış evladının başında dua eden annelerin çığlıklarının hükmü yok.
Bu topraklarda evlatlarını kaybeden analar sadece çığlık atabiliyor zaten!
O insanlar kendi ülkelerinde göçebe oldu.
Suçlarına arka çıkılacak kadar değer bulan mültecilere karşı, Tozkoparan'daki gençler için ekmek aslanın ağzında, özgürlük Kaf dağının ardında.
*****
Benim Tozkoparan'a borcum var, benim çocukluğum hala o sokaklarda geziniyor.
Evladı bıçaklanıp çığlık atan analar babalar bizim çocukluk arkadaşlarımız.
Geri dönüşümde haklarını arayanlar bizim arkadaşlarımızın çocukları.
Ben onların sesiyim.
*****
Çocukluğumuzda pembe bir vapurdu hayat, sevda ve merhamet yolcularını taşırdı da şimdi tüm seferler iptal.
Şimdilerde sadece özlem duyuyoruz o toz pembe aşka.
Ölüm kimseyi bağışlamaz ama haksızlığa ve ölüme karşı bir şey yok elimizde.
Yaşamak ve direnmekten başka!

Mutluluk Takvimi
İlaçları çocuklardan uzak tut.
Bebeğin sesini kaydet.
Bir civcivi eline al.
Güneşin batışını izle.

KÜÇÜK İSKENDER
Son yıllarda okuduğum ve takdir ettiğim en özel yazar Küçük İskender'di.
Kalemse kalem yürekse yürek.
Hiçbir zaman popülerlik merakı olmadı hiçbir zaman sistemden nemalanma yoluna kaçmadı.
Hiçbir kitabının duvar afişleriyle paralı ilanlarla tanıtıldığını da görmedim.
Şimdi duvarlarda Zülfü Livaneli'nin kitap afişlerini görüyorum da hakkı olmayan ne çok şeyi kazanmış bir adamın reklamlarını görüyorum aslında.
Küçük İskender parayı bulmak için yaşamadı, otomobili olmadı, lüks evlerde oturmadı.
Onun ruhundaki zenginlik bunlara gerek duymadı çünkü.
Rahmetli Küçük İskender'i saygıyla anarken bu güzel insanı koyacak yer bulamıyorum.


İsimsiz mektuplar
Gibi bakardık
Hatıra defteri
Hasretin dili
Aşka açılırdı
Bütün perdeler
İçinden ağlardı
Sevda mendili
Bir sevda treninden
Zamansız indik
Ömürlük şarkıların
Nağmesi bizdik
Maziyi özleyen
Aşk yolcuları
O trene binmek için
Neler vermezdik
Hakkı YALÇIN