Tarihi 19 Ekim 2021

Tedarik!

VIRÜSTEN sonra dünyanın başındaki yeni bela; tedarik!
Sadece gıda ürünlerinde değil, benzin, mazot, doğalgaz gerçeği hepimizi bekliyor.
Romantizmin küçümsendiği bir dünyada gittikçe büyüyen felaketlerin fragmanları bunlar.
Geleceğin dünyası inşa edilirken, çocuklarımızın torunlarımızın bizim dedelerimizin çektiği sefaleti çekme ihtimali çok büyük.
30 yıl sonrasından bahsediyorum ama yıllar o kadar çabuk geçiyor ki.

Bundan 50 yıl önce dünyanın öbür ucundaki çocukların tepkilerindeki ortaklık oranı yüzde 5 civarındaydı.
Topa vurmak, hamburger yemek ve sokaklarda oynamak gibi.
Şimdi 15 yaşlarındaki çocukların tepkilerindeki ortaklık yüzde 60 civarında.
Hepsinin bilinçaltına teknolojiyle sistemin gereksinimleri enjekte edildi.
Geleceğin dünyasında biri düğmeye basınca tepkiler de ortak olacak.
Robot icat etmeye gerek yok esir pazarları kurmaya da!
Büyüyen çocukların düş gücü de kalmayacak işgücü de.
Aile sadakat ahlak gibi değerlerin günden güne eridiği bir dünyada bırakın buğdayı, şefkat ve dürüstlük tohumları bile tedarik edilemeyecek hale gelecek.
Bu da teknolojinin zaferi!
Ya da olması gereken bir dünyayı inşa etmenin mühendisliği!
"Bize bir şey olmaz" duygusuyla "benden sonra tufan" bencilliğinin bu inşaata harç taşıdığını söylemeye gerek yok.

Kimlik bunalımlarının getirisini toplayacak olanlar, kurdukları yeni dünyanın içinde sadece kendilerine gerekeni tedarik edebilecekler.
Güçler dengesinin kimlerden yana olduğunu söylemeye gerek yok.
Hayati ürünlerin tedariklerinde sorun yaşansa da gelecekte gerekecek olanların "tedarik" işlemleri çoktan yapıldı.

Ekranlarda yalanlarına ve avantalarına ip atlatanlar için böyle meselelere kafa patlatmanın alemi yok.
Nasılsa çene düşüklüğü bugünlerde iyi para ediyor!
Bilinmelidir ki artan fiyatların azalan nimetlerin yerçekiminde uzay minibüsleri yolcu taşımayacak.
Ama her çocuk kendilerine daha iyi bir dünya bırakmakla yükümlü olanların yükünü taşıyacak.
Ve ne acıdır ki sanal alemde renkli bir dünyanın içine iteklendiğini zannedenlerin sadece "soluk benizli" halleri olacak.
Yağmurdan sonra çıkan gökkuşağını bile mumla ararken!

Not: Yalnızlıktan bile kurtaramadığımız çocuklara, kendilerini nasıl kurtarmaları gerektiğini öğretmek için biraz geç kaldık galiba.
Ya da gözlerimize çekilen perdede "reklamları" izlemekten önümüzü göremedik!

Mutluluk Takvimi
Sokaktaki kadından çiçek al.
Giydiklerini yere atma.
Çocuklara tasarrufu aşıla.
Kapına alarm taktır.

Sen sevdam can dostum
Sen hayat sen umuttun
Ne yeminler verdin
Belki de unuttun

Gittiğin yere yakış
Yaralım bu son bakış
Ben sözümü tuttum

Bakma öyle yüzüme
Bir gözlerine bir gidişine
Direnemez gözyaşım
Bugün iki kişiyi birden
Kaybediyorum
Can bildiğim aşkım
Ve en iyi arkadaşım
Hakkı YALÇIN

Hayvanlar konuşsaydı eğer insanlar kadar yalancı olmazlardı.

Kadın olsun da!
Gecenin bir yarısında iki delikanlı hiç kımıldamadan büyük bir mağazanın sükseli vitrinine bakıyorlardı.
Biri diğerini dürttü, "oğlum onlar dirilmez" dedi.
Gözlerini vitrine çivileyen "olsun" diye karşılık verdi, "bakarsın gece yarısı üstlerindeki elbiseleri değiştirirler!" Vitrindeki cansız kadın mankenlerin canlanmasını bekliyordu!
Böylelerine kadın olsun da isterse bedeni taştan olsun!