Milli takım EURO 2024 elemelerinde Letonya ve Galler ile kritik maçlara çıkarken, teknik direktör Kuntz'un geleceğinin de bu maçlara bağlı olduğunu belirtmişti TFF Başkanı Büyükekşi. Böyle bir açıklamaya gerek var mıydı bilinmez ancak alınan iki galibiyet de Alman teknik adamı kurtarmayabilir.
Letonya karşısına kağıt üzerinde oldukça güçlü bir kadroyla çıktık. Çağlar ve Enes'in yokluğunda Abdülkerim ve Umut'un oynaması gayet normal. Ancak bana göre Türkiye sınırları içerisinde yetenekleri sekteye uğrayan Hakan Çalhanoğlu yerine Salih Özcan oynatılabilirdi. Bunun dışında kim olsa Kuntz ile aynı 11'i sürerdi sahaya. Maç içerisinde yapılan değişikliklere ise anlam vermek zordu. Duran topun ya da uzaktan şutların önem kazanacağı dakikalarda Arda Güler ve Orkun'un çıkması ve yapılan bek değişikliği oyunumuzu geri götürdü. Nitekim 10 kişi kalan rakipten golü de yedik ancak son saniye galibiyete ulaşmayı başardık.
Galler karşısına ise 11'de iki değişiklikle çıktık. Rakibin kapanan bir yapısı olmaması nedeniyle Umut yerine Barış Alper'in oynaması mantıklıydı. Salih Özcan da doğru bir şekilde 11'e alınırken Arda Güler'in yedeğe çekilmesi forvet tercihiyle bir tezat oluşturdu. Çünkü Salih-Orkun-Hakan üçlüsü genç yıldızımızın yaratıcılığından uzaklardı. Barış Alper'in savunma arkasına yapacağı koşular da böylelikle hayal oldu. Nitekim Barış da bunu fark etmiş olacak ki devre arasında stoper Abdülkerim'den istedi savunma arkasına top atmasını. Cengiz ve Kerem de bireyselliği biraz fazla abartınca yine oyunu koparacak fırsatları değerlendirememiş olduk.
Hakan'ın kaçan penaltısının ardından tam olumsuz düşünmeye başlıyorduk ki oyuna sonradan dahil olan Umut Nayir açılışı yaptı. Arda Güler de attığı harika golle skoru belirledi.
Bu sonuçların ardından EURO 2024 yolunda Galler'e karşı büyük bir avantaj yakalamış olduk ama eylül ayında oynanacak maçlara Kuntz ile mi çıkılacak bilinmez. Alman teknik adam 'işler iyi gidiyor, görevimin başındayım' dese de hem futbolcuların hem de TFF'nin hocadan memnun olmadığı aşikar.
