Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 20 Şubat 2018

Kadın ve matematik

İkisini de anlamak zordur.
İkisinden de öğreneceğiniz şeyler bitmez.
İkisi de 'sevmesini bilen'i hazzın doruklarında gezdirir.
İkisinde de açı önemlidir. İkisinde de belirsizliklerin çözümü öldüren cinstendir...
İkisinin de hayatı domine etme gücü vardır...
İkisinde de problemler bitmez...
İkisi de lise yıllarında birden bire uğraştırır hale gelir...
İkisinin de yan etkileri şiddetli baş ağrısı ve dayanılmaz bir bezginliktir...
İkisini de ne kadar laf etsek de hayatımızdan atamayız... Toplama işlemi kolay, çıkarma işlemi sıkıntı verici, çarpma uğraştırıcı, bölme mümkün değildir.
İkisinin de bilinmeyen değerleri arttıkça cazibesi artar.
Çözülemediği zaman ikisi de inatla çözülmez.
İkisi de çözümsüz baş ağrısı yaratır.
İkisinde de sevmezsen başarılı olamazsın. Fazladan akan musluklar ve havuzun dibindeki çatlaklar ikisine de dert olur.
İkisinde de işlem önceliği vardır.
Parantez içinden başlanır. Matematik yanılır, kadın asla yanılmaz!
İkisinde de konular biriktiği zaman pişman eder.
İkisinde de bir şeyi ararken başka bir şeye muvaffak olursun.
İkisinde de etkisiz elemanlar ve yutan elemanlar vardır.
İlişkinizin (çarpma, toplama) türüne bağlı.
İkisi de pratik gerektirir.
İkisi de ilgi alaka ister. Eğer konuyla ilgin ve alakan yoksa hiç uğraşmayacaksın.
Bazen ikisini de çözdüğünüzü düşünürsünüz fakat bi bakarsınız bulduğunuz çözüm yanlıştır.
İkisini de 7 yaşındayken anlamıyorsan, 70'inde de anlayamazsın.
İkisinde de şıklardan gitmek olumlu sonuç verir.

İNATÇI
Bir gün üç arkadaş birbirlerine ne kadar inatçı olduklarını ispatlamaya çalışıyorlarmış ve herkes en çok inat ettiği anı anlatıyormuş.
1'inci inatçı anlatmaya başlamış. "Bir gün evi aradım. Hanım 'ALO' demedi, ben de cevap vermedim. Telofon sabaha kadar açık kaldı" demiş.
2'nci inatçı, "O da bir şey mi, ben bir gün eve gittim, kapıyı çaldım, hanım 'Kimsin' demedi. Ben de kim olduğumu söylemedim. Sabaha kadar kapının önünde yattım" demiş.
3'üncü inatçı, "O da bir şey mi? Biz evlendiğimizde karım bana dokunmadı diye ben de ona dokunmadım ve hala daha dokunmuyorum" demiş. İki inatçı birden, "Olur mu yahuu. Sizin iki tane çocuğunuz var ama" demişler.
Adam bu sefer, "İnat ettim onları da sormadım" demiş.

SİHİR
Yaşlı bir kadın, evindeki koltuğunda oturup geçmiş hayatını gözden geçirirken birden bir peri karşısına çıkıverir ve ona 3 dilekte bulunabileceğini söyler.
- Peki der yaşlı kadın.
- 'Zengin olmak istiyorum'. Peri bir el hareketiyle kadının koltuğunu som altına çevirir.
- İkinci olarak da "Güzel ve genç bir prenses olmak istiyorum" der. Birden başında paha biçilemez bir tacı olan dünya güzeli bir prenses oluverir.
- Üçüncü ve son olarak ne istersin diye sorar peri. O sırada yaşlı köpeği ağır bir şekilde kafasını kaldırır ve zayıf bir "Hav" sesi çıkartır. Prenses çok sevdiği köpeğine bakar ve şöyle der;
- Köpeğimi yakışıklı bir prense dönüştürebilir misin?''. Tam o anda, şimdi güzel bir prenses olan yaşlı kadının önünde dünyada hiç kimsenin görmediği kadar yakışıklı bir prense dönüşür köpek.
Hiç kimsenin hayal bile edemeyeceği kadar yakışıklıdır bu prens. Kadın ona büyük bir hayranlıkla bakar ve o anda ona aşık oluverir. Prens ona doğru yaklaştığında kadının heyecandan dizleri titremeye başlar. Prens ona doğru eğilir ve dudakları neredeyse kadının kulağına değecek şekilde şöyle fısıldar:
- Eminim şimdi, zamanında beni hadım ettirdiğine çok pişmansın.

ALKIŞLIYORUM
Dişiyle cevizi kırmaya çalışan altı yaşındaki yeğenine; dişinin kırılabileceğini söyleyip, cevizi aldıktan sonra kendi kırmayı isteyip cevizi değil de dişini kıran dayı benim.