Biri sevgiliniz diğeri de yıllarca tuttuğunuz takımın maçı. Ve en sonunda bir çözüm buluyorsunuz.
Sevgilinizle maça gitmek.
Bazı şeylere açık olmalısınız.
Hasta bir taraftar görünümünüz var. "Forma uğruna canımızı veririz" diyen açık tribün çocuğusunuz. Ama sevgiliniz hayatınıza girdiğinizden beri maça gidemez olmuşsunuz. O yüzden kapalı tribünden bilet aldınız. Böyle bir durumda zor bela kimseye gözükmeden içeri girdiniz. Çünkü açık tribünden birisi görürse "Vaayyy kılıbık, senin neden maça gelmediğin ortada" der ve yanınızdaki sevgilinize bir sürü açıklama yapmak zorunda kalırsınız.
Daha maçın 1. dakikasında üstünüzdeki forma kabak gibi kıpkırmızıdır ama sevgiliniz "Beyazlar mı biziz kırmızılar mı?" sorusunu sorabilir.
Siz de apışıp sağa sola bakarak kimsenin duymaması için dua edersiniz. Sonraki dakikaları düşünemiyorum.
Bir anda hakeme sinirlenip küfür etmeye başladığınızda, sevgiliniz sizin elinizden tutup, "Ne oldu Recep, bağırma bu kadar" der. Siz de tövbe çekerek sakince yerinize oturursunuz.
Rakip gol attığında sen lanet okurken, "Ne oldu şimdi?" sorusuyla karşılaşıp siz yine tövbe çekerek kendinizi sakin tutmaya çalışırsınız. Aslında içinizden geçen "Ebenin körü" ve bi nevi buna benzer kelimeler... Haa ofsaytı sorarsa ağzını atkınızla bağlayın.
Çünkü anlamayacak ve size "Ben gerizekalı mıyım?" diye şiddetli baskı uygulayacaktır.
Haaa bir de futbolcular arasında yakışıklı varsa gözü takılabilir, siz de maçtan uzaklaşıp sevgilinizin gözüne takılabilirsiniz. Hatta alenen dile bile getirirler, "Recep şu 9 numara yakışıklıymış" der.
Bence tövbeye devam edin.
Sizin takım gol attığında "Goll" diye bağırır, o sırada yandaki adamla çak felan yapar, dikkat edin. Kötü niyeti yok ama siz katil olabilirsiniz.
Maç biter ve şu cümleyle karşılaşırsınız: "22 kişinin bir topun etrafında koşmasına bir anlam veremedim, ne bulduğunuzu anlayamadım" gibi tuzak cümleler gelebilir. Sonuç olarak maçı seyredememiş ve maçtan hiçbir zevk alamamışsınızdır.
Benim size tavsiyem, bir anlaşma yapın, siz onun alışverişine karışmayın o da sizin maçınıza.
LÜZUMSUZ BİLGİLER
Erkekler de, kadınlardaki aylık hormonal değişikliğe benzer değişiklikler yaşarlar.
Bu hormonal değişiklikler sıkıntı, sinir vb. sorunlara yol açar.
Ne kadar oldu?
Japonya'daki 8.9 büyüklüğündeki depremde camdan atlayan tek kişi bir Türk çıkalı 8 YIL OLDU
Günlük
Dün gece bir otomobil firmasının reklamını seyrettim.
Yakışklı gencimiz bir kız arkadaşı ile arabada belli ki bir yere gidiyorlar. Sevgilisi telefonunu arıyor ve bulamıyor. Er kişi ise "Çaldıralım telefonun nerede olduğunu buluruz" düşüncesiyle arabaya doğru eğilip, arabanın bu özelliğinin gururuyla "Sevgilim" diye sesleniyor. Sonra kız telefonunu buluyor bir şekilde. Fakat o da ne? Kızın telefonu çalmıyor ama arkada dııt sesi hala çalıyor.
Er kişimiz de sanki araba suçlu gibi "Kapat kapat" diyor.
Birincisi reklamın teması "Bu arabayı kullananlar aldatır mı?" İkincisi aldatmak sevimli bir şekilde gösterilir mi?
Üçüncüsü tamamen karşıyım ama tamamen birden fazla sevgilisi olan adam bu kadar salak olur mu?
Dördüncüsü, Türk kızı olayı kavradığında bu kadar sakin olur mu?" diye sorarlar size.
AlkışlıYorum
Oyun etkinliğindeyiz.
Bir öğrencim diğerini duvara sıkıştırmaya çalışıyor.
Ne olduğunu anlamaya çalışırken duvara sıkıştırılan öğrencim bağırıyor:
''Öreetmenimmmmmm, Fahri kafamı duvara sürtüp kıvılcım çıkartmaya çaalışıyooo!''
