Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 5 Ağustos 2022

Gitara yeni başlayanlar

İLK ay sendromu:
Çok hevesle gittiğiniz kursta bir ay belki 2 ay sadece Am, Em ve Dm akorlarını öğrenmek.
ACIYAN parmak uçları:
İlk haftalarda parmak uçlarınız morarır ve su toplar gerçekten acı verir. Japon yapıştırıcısı kullanılır. Bu hafta sizin devam etmekle etmemek arasındaki sınırınızdır.
ÇALINAN ilk şarkı ve verdiği mutluluk:
Genelde çalınan ilk parçalar:
- Fabrika Kızı (Alpay) - Caddelerde Rüzgar (Nilüfer) - Saydım (Ogün Şanlısoy) bunlardır.
Basit olmalarına rağmen verdikleri his çok güzeldir.
TUANA arzusu:
Genelde hedef bellidir.
Tuana... Levent Yüksel'in bu şarkısını çalmak gerçekten emek ister. Gerek girişteki solosu olsun gerek vokali olsun bizleri zorlar.
SILA ve aksak ritim hastalığı:
Sıla kadın vokalde gerçekten ilk sıralarda yer alması gereken biri fakat parçalarını bestelerken keşke daha kolay ritimler kullansa biz de düzgün çalabilsek. Efe Bahadır ve Fatih Ahıskalı'yı da unutmayalım.
İNSANLARIN tarzınıza yorumları:
Özellikle flamenko tarzıyla uğraşanlar boş eleştirilere maruz kalırlar. Çok dik parçalar çalarsınız fakat beğenilmez. Vokalinize gurbetçi şivesi gibi yorumlar yapılır.
EBEVEYN desteği:
Ailemiz bunların boş işler olduğunu düşünürler ve bu sanata harcayacağımız emeği sürekli derslere harcamamızı söylerler.
BIR DE tırnak sorunsalı var tabii:
Bu konuda bilgisi olmayan insanların, tırnaklarınızı gördüğünde bakımsız biri olduğunuzu düşünmesi.
NEDEN gitar:
Birçok genç kardeşimiz gitar seçimini sırf kız tavlamak için yapmıştır fakat zamanla bu iş tutkuya dönüşür. Dolayısıyla kızlar arka planda kalır.

LÜZUMSUZ BILGILER
Uzmanlar, "güneşte açılan bir delik" sonucu güneş fırtınasının dünyayı etkilemesinin beklendiğini duyurdu. Ah be güneşe ateş açan Adanalı kardeşlerim...

TESPITLI YORUM
Uyku problemi olanlar hemen bir sevgili yapın, o sizi ayakta uyutur zaten.


NE KADAR OLDU?
Reha Muhtar, 64 yerinden bıçaklanan program konuğu konuştuğu sırada "Zaten 64 yerinden bıçaklanmışsın, sus bir dakika" diyeli 26 yıl oldu.

AlkışlıYorum
Zil çalıyor, elinde kocaman bir gül buketiyle çiçekçi çırağı kapıda bekliyor. Mutluluktan dört köşe olmuş bir şekilde alıyorum çiçeği, kavgalı ve beni çok kırmış olan sevgilimi arıyorum.
Hemen yelkenleri suya indirmek yok ya, tavırlı konuşuyorum.
"Niye gönderdin?
İstemiyorum, ne yapacağım ben şimdi bu kadar gülü, geri gönderiyorum..." derken annemden esaslı bir çimdik eşliğinde şu sözleri işitiyorum:
"Gönderme kız, reçel yaparız!"