'casusluk' şüphesiyle dinlemesi gündeme
düşünce, bilindik tartışmalar yine başladı;
Yasal mı-değil mi?
Şöyle mi dinledi-böyle mi dinledi?
Bilgiyi şu mu sızdırdı-bu mu sızdırdı?
...
Benzer kapsamlı başka bir örnek üzerinde,
bizim sorularımız biraz daha farklı!
...
Şununla başlayalım;
...
Uyruk değiştirip bu ülke vatandaşlığına
geçmiş birisi;
Tut ki "gazeteci"...
Hatta, diyelim "köşe yazarı" ise!
...
Bu kişi, iki ülke arasında gerilim çıktığı
takdirde, olduğu değil-geldiği tarafı tutmada
aşırıya kaçarsa...
MİT için bu dikkat çekici bir unsur mudur?
...
Konuyu daha iyi canlandırabilmeniz için
hikâyemizin kahramanına rastgele bir de
isim seçelim. Örneğin; "Hüsnü"...
...
"Hüsnü", varsayalım "Libya" asıllıdır...
Yıllar önce Türkiye'ye yükseköğrenim için
gelmiş, çok sonra ülkemiz vatandaşlığına
geçmiş, gazetede iş bulmuş çalışmaktadır...
...
Ne zaman ki Libya'da halk ayaklanmış,
diktatöre baş kaldırmış, Türkiye bu isyanı
destekler pozisyon almıştır...
İşte o gün itibariyle "Hüsnü!" de her
yazısını bu konuya ayırmaya başlamış,
Türkiye'yi eleştirip yerden yere vurmaya
koyulmuştur!
...
"Casus" mudur nedir?
...
Bu son cümle aşırı gelebilir ama, bizde
ve tüm Dünya'da, ruhundaki kini sürekli
yazılarına yansıtan 'psikopat gazeteciler'
olduğu gibi...
Medya mensubu kisvesi altında,
'casusluk kapsamlı kışkırtma faaliyeti'
içinde bulunanlara da sık rastlanmaktadır!
...
Bunların taktiği, özgürce fikir ifade ediyor
gibi yapıp, çarpıtılmış donelerle kamuoyunu
diğer ülke lehine oluşturmak...
Türkiye'nin elini zayıflatmaya çalışmaktır...
...
Bu tip "Hüsnü"lere karşı uyanık olmak,
her türden belirtiyi takibe almak, elbette bu
ülkenin istihbarat teşkilâtının aslî görevidir!
...
Buna karşın...
Gözümüzün içine baka baka, tutup da;
'özgürlük var, istediğimi yazarım' diyecek
olan çıkarsa, bizim de;
'Hadi lan ordan!' demeye hakkımız doğar...
...
İhanetin de özgürlüğü mü olurmuş!
