Tarihi 13 Ağustos 2016

Cumhur ve Başkanı...

Gazetecinin görevlerinden biri de, hiç
şüphe yok ki 'tarihe not düşmek'tir...

...
İleride, 15 Temmuz gecesi milletimizin
sokaklara nasıl fırladığı ve demokrasiyi
nasıl kahramanca koruduğu şüphesiz ki
şükranla anılacaktır...
Ancak, hazır sıcağı sıcağına iken, kilit
taşlarını-satırbaşlarını hafızalara
kazımak ve bir kenara not etmekte de
büyük yarar vardır...

...
Cumhur, başka hiçbir ülkede
rastlanmayacak cesaret sergilemiştir...
Tankların önüne yatmaktan tut, yaylım
ateşin üzerine gitmeye kadar başka bir
toplumun aklının alamayacağı şekilde
canını ortaya koymuştur!

...
Ne uğruna, kimin uğruna?

...
Cumhur;
Ülkesi uğruna...
Demokrasi uğruna...
Başkanı uğruna...
Canla başla mücadele etmekte bir an
olsun tereddüt göstermemiş, bu uğurda
ölmeyi bile göze almıştır!

...
İşte tam bu noktada, Türkiye'ye özgü
ve bir yabancının anlayamayacağı en
farklı-önemli hususun altını çizmeliyiz;

...
'Ülke' ve 'Demokrasi' uğruna
kavramlarını çağdaş-demokrat-gelişmiş
olarak nitelendirilen batı toplumlarına
izah etmek pek de zor olmasa gerektir...
Ancak, 'Başkanı Uğruna' kavramı
şüphesiz ki bir Batı ülkesi insanı için
inanması-ikna olması zor bir ifadedir!

...
Onların inanmaları zor olabilir ama
Türkiye'nin günümüzdeki gerçeğidir...

...
Tayyip Erdoğan, iktidarda, devletin
başında yer aldığı süre içerisinde kararlı
ve azimli, eğilmez başlı bir tavır sahibi
olmanın eşsiz örneklerini sergilemiştir...
Vaatlerini fazlasıyla yerine getirmiştir...
Ülkeyi geliştirmiş, eskiye göre kıyas
kabul etmez derecede güçlendirmiştir...
Türkiye'yi batıya el açar acziyetten
IMF'ye yardım eder konuma yükseltmiş
ve 'kukla devlet' intibaını silip,
'bağımsız, kendi kararlarını kendi
verir' mertebeye çıkarmıştır...

...
Türk insanının her bakımdan göğsünü
misliyle kabartmıştır!

...
Yıllardır, açık ya da örtülü olarak batı
hegamonyası altında bulunan toplum;
"Su akar, Türk bakar"...
"Alamanya Alamanya, ben gibi
avanak bulaman ya"...
"Eller gitti ay'a, biz kaldık yaya"
gibi aşağılık kompleksini dışa vurarak
ürettiği cümleciklerden artık vazgeçmiş,
Altay Tankı ile uzayda uyduları ile...
Milli üretim nice modern silahları ile...
Marmarayı, Avrasya tünelleri, barajları,
hızlı trenleri, gökdelenleri, ne ararsan
bulunan pazarları, rekor kıran köprüleri,
devasa hava limanları ile...
İnsan haklarındaki dev adımları, inanç
özgürlüğündeki serbestiyeti ile elbette
övünür duruma gelip üstündeki sinikliği
atmış, ruhu da asırlar süren ürkeklikten
kurtulup tekrar yücelmiştir!

...
'Üzüm üzüme baka baka kararır'
derler...
Bir kısım irdeleme yoksununun sürekli
eleştiri yöneltmesine rağmen, gerçek
şudur ki, Başkanının ortaya koyduğu
kararlı tavır-performans, Cumhur'u da
yıllar öncesinin, 'İstiklal Savaşı'
günlerinin 'Fabrika Ayarlarına'
tekrar geri döndürmüştür!

...
Recep Tayyip Erdoğan'ın her
olayda olduğu gibi 15 Temmuz'da da
göstermiş olduğu kahramanlık, cesaret,
ülkesi için canını hiçe sayar kararlılığı
olmasaydı bugün Türkiye karanlıklara
gömülmüş hâldeydi!

...
Cumhurbaşkanı haykırmış...
Cumhur da en güçlü yanıtı vermiştir!

...
Cumhurbaşkanı ileriye atılmış...
Cumhur da kurşunların üstüne gözünü
kırpmadan koşmuştur!

...
Cumhurbaşkanı, Cumhurun başı olarak
'emir vermiş'...
Cumhur da 'emredersiniz' demiştir!
İşte bu, tam bir 'Kurtuluş Savaşı'dır!