Avrupa futbolunda yeni bir dönemin içindeyiz...Önce 1950'lerin başında Herrera'nın Katenaçyo'su tüm dünyayı sardı... 70'lere gelindiğinde Michels'in Total Futbolu'ydu en çok konuşulan. 80'li ve 90'lı yıllarda Almanlar fizik güçleriyle rakipleri eziyorlardı. Şimdilerde ise henüz adı konmasa da, teknik, yardımlaşma, zeka ve mücadelenin birleştiği bir futbol tarzı tüm kupaları topluyor...
Bu futbolu şu anda dünyada eksiksiz şekilde oynayan üç takım var. Barcelona, Manchester United ve İspanya... Bizim için ne büyük şanstır ki, bu üç takımdan ikisini yaratan teknik adamlar Türkiye'nin havasını soludu ve soluyor...
Aragones, İspanya'yı 44 yıl sonra Avrupa Şampiyonu yaparak Fenerbahçe'nin başına geçti. Tabi ki herkesin ortak beklentisi, İspanya'nın makine düzenindeki futbolunu Fenerbahçe'nin de oynamasıydı.
Ancak Iniesta, Xavi ve Senna'lı orta alanın görevi, Selçuk, Emre ve Alex'e verilince beklentilerin çok uzağında kalındı. Ve Avrupa Şampiyonu apoletiyle gelen Aragones kovularak gönderildi...
Türk futbolu için benzer bir tehlike daha kapıda şimdilerde... Adı 'Uzay Takımı'na çıkan Barcelona'nın yaratıcısı Rijkaard artık Galatasaray'ın başında. Geçen sezon Aragones'ten beklentiler doğal olarak şimdi de Rijkaard'ın omuzlarında. Taraftarlar, medya ve yöneticiler Galatasaray'ın yeni bir Barcelona olmasını istiyor.
Peki bu mümkün mü? İspanya Milli Takımı'nı şampiyonluğa taşıyan kilit orta alan üçlüsüden ikisi Barcelona'da. Sadece Senna'nın yerinde benzer özellikleri olan Yaya Toure görev yapıyor. Rijkaard'ın Barcelona'ya oynattığı, sürekli ayağa pasın yapıldığı, bol yardımlaşmalı, futbolcuların 90 dakika yer değiştirdiği, hızlı ve göze hoş gelen futbolun Galatasaray'a olası yansımalarını tahmin etmek için biraz kadroya bakmak gerekiyor.
Ayhan, Mehmet Topal, Barış ve Linderoth alternatifli orta alandan, Barcelona'vari bir performans beklemek hayalperestliğin ötesine gitmeyecektir. Zaten tek tek futbolcu kalitesine bakıldığında ortadaki uçurum da herkesin takdiri...
Fakat Rijkaard, Galatasaray'a beklenen oyun içi ve oyun dışı disiplini getirebilir.
Futbolculardan maksimumu alma yeteneğini ortaya koyup, yeteneklerine ters düşen yıldızları yeniden vitrine çıkartabilir. Galatasaray'ın son yıllarda unutulmaya yüz tutmuş Avrupa vizyonunu canlandırabilir.
Türkiye'nin en iyisi olan Galatasaray altyapısından futbolumuza yeni yetenekler kazandırabilir.
Eğer Hollandalı'dan beklentiler bunlar olursa, başarının geleceğine inanıyorum.
Yok eğer Galatasaray'ın Barcelona olması bekleniyorsa, yine bol fırtınalı bir sezon kapıda Sarı-Kırmızılılar için.
