Bu rezaletin üzerinden tam 15 yıl geçti. Bir general emri altında olduğu Başbakan'a "Pez..." demişti. Dönemin siyasetçileri, askerleri ve hukukçuları ise hakarete tepki göstermek yerine Özbek'e sahip çıktı. Özbek'in küfrüne en ilginç yorum ise Demirel'den geldi:
'Bu bir boşalmadır...'... Hatta bu skandal açıklamayı Milliyet gazetesi de manşet yapmıştı.
Ben de Beyaz TV yayınına o manşeti gösterdim...
28 Şubat soruşturması kapsamında 15 Nisan'da Batı
Çalışma Grubu'nda görevli 9 üst düzey subay tutuklanarak tankların yürütüldüğü Sincan'daki cezaevine gönderildi. Sonra da Çevik Bir ve 8 kişi daha tutuklandı...
Yeni Şafak'ta haberi vardı,bundan tam 15 yıl önce 15 Nisan 1997'de ise dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'ın ailesi ile birlikte Hac'ca gitmesi apoletli medyanın manşetlerinde 'Hanedan Hac'da' ifadesiyle yer alıyordu.
17 Nisan 1997'de ise Jandarma Erzurum Bölge Komutanı Tuğgeneral Osman Özbek, Hac ziyareti nedeniyle Erbakan'a 'Pe...' sözleriyle hakaret etti. Siyasilerin ve hukukçuların tek vücut olarak Başbakan'a hakaret eden kişiye tepki göstermesi gerekirken ağız birliği etmişçesine hepsi Özbek'e destek çıktı.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "Bu bir boşalmadır.
Hacda dağıtılan kağıtlarla bir piyese duyulan infialdir" sözleriyle olayı masumlaştırmaya çalışırken, Özbek'e destek çıkan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hikmet Köksal ise, "Hiç kimsenin ağzına fermuar dikecek halimiz yok" dedi. 'Üst düzey bir askeri yetkili' de Fikret Bila'ya "Osman Paşa az bile söylemiş.
Astsubayından generaline kadar tüm ordunun hislerine tercüman oldu" dedi.
CHP lideri Deniz Baykal da Özbek'e destek verdi ve "Hükümet kaldıkça sürekli olarak kriz meydana geliyor. Hükümet kaldığı sürece kriz de sürecek" diye konuştu. Erbakan'ın Hac dönüşü, "Bir hafta gittim.
Hepinizin ayarı bozulmuş" sözlerine de tepki gösteren Baykal, Çevik Bir'in 'Balans ayarı yaptık' sözüne atıfta bulunarak, "Buna psikolojide 'Freudyen Sprit' denir. Bu halde kişi kompleksi olan kelimeye takılır.
Erbakan da son zamanlarda bir ayar takıntısı var" ifadelerini kullandı.
Genelkurmay'da verilen 'İrtica brifingleri'ne katılan ve daha sonra Refah Partisi'ne kapatma kararında 'evet' oyu veren dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden ise Erbakan için, "Kendi gözündeki merteği görmez. Başkasının gözündeki çöpü görür. Onlar önce kendi ayarlarını düzeltsinler" şeklinde konuştu. Özden, Özbek'in sözleriyle ilgili olarak da, "Ben bunları 20 yıldır söylüyorum. Hem de daha sert biçimde ama bazı kişiler söyleyince böyle olay oluyor.
Susmak doğru değil. Herkes konuşmalı" diye konuştu. ANAP lideri Mesut Yılmaz da, gazetecilerin sorusuna "Bir ayar bozukluğu olduğu doğru" cevabını verdi.
O dönem DYP'li Milli Savunma Bakanı olan şimdinin CHP Milletvekili Turhan Tayan da üyesi olduğu kabinenin Başbakanı'na hakarete karşı durmak yerine, Özbek'e arka çıkmayı tercih etti. Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın "Özbek hakkında adli ve idari soruşturma başlatılmalı" şeklindeki açıklamasını değerlendiren Tayan, Özbek'in sözlerini 'istisnai bir olay' olarak niteleyerek şunları söyledi:
"Tuğgeneral Özbek, Erzurum'da oynanan bir piyese duyduğu tepkiyi dile getirmiştir. Özbek, TSK adına konuşmadı. Konuşması şeklen yadırganabilir ancak oynanan piyesin içeriğinin de ne kadar tüyler ürpertici ortadadır." O dönem DYP Kilis Milletvekili olan eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş ise, Özbek'i çok iyi tanıdığını belirterek, "16 sene dağlarda gezmiş vatansever bir kahraman evladımızdır.
Erzurum'da irticai bir oyun görmüş. Üslubunda kastını aşmış olabilir, niye büyütüyorsunuz?" ifadesini kullandı...
Sonrasında bu Başbakan'a hakaret eden darbeci general bir de terfi ettirilip Tümgeneral yapıldı...
İşte 15 sene önce Türkiye böyle bir yerdi... O günlerden bu günlere gelindi.
Başka söze gerek yok...
