Televizyon ekranından face-time ile gördüğü Cumhurbaşkanı'nın çağrısıyla sokaklara fırlayan, minarelerden yükselen selalarla, dilinden düşürmediği besmeleyle tanklara, tüfeklere, eli kanlı FETÖ'CÜ hainlere karşı sadece çıplak elleri, çıplak bedenleriyle direnen, her şehirden, her mahalleden ve hatta her apartmandan 81 milyon kahraman; 15 Temmuz Destanı'nı birlikte yazanların da adıdır aynı zamanda. Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda, Kıbrıs'ta düşmanı elinin tersiyle deviren bir millet bu millet.
Her yönüyle tasarlanmış, ustaca kurgulanmış, içerideki maşalar eliyle bu dünyanın gördüğü en alçak darbelerden birini yapmaya çalışanların hesap edemedikleri de bu milletin inancı, bu milletin iman gücü idi zaten.
Gezi Olayları'ndan itibaren 17-15 Aralık FETÖ'CÜ hainlerin kurguladıkları operasyonların sonuncusu ve aslında en kanlısı idi.
Ama, başarsalar idi; Suriye gibi, Mısır gibi bölünen, parçalanan, işgal edilecek topraklar üzerinde vatansız bırakılacağını anlayan Türk milleti, bu sefer hainlere, alçak darbecilere geçit vermedi. Ve bu aziz millete şapkasını alıp giderek değil; canıyla-kanıyla hatta ailesiyle göğsünü siper eden bir lider olarak, zulme kafa tutan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çok şey borçluyuz. Keza; darbenin ilk anından itibaren direnen dönemin Başbakanı Binali Yıldırım ve yine aynı şekilde darbeyi haber alır almaz hiç bir tereddüde kapılmaksızın seçilmiş hükümetin ve demokrasinin yanında olduğunu deklare eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bu destanın en önemli paydaşları ve mimarlarıdır.
Allah bir daha böyle bir acı yaşatmasın..
GÜNÜN FOTOĞRAFI
BALIKESİR, 15 Temmuz Şehitler ve Ömer Halisdemir Anıtı'nda 24 saat sela okunuyor...
One minute derken
TÜRKİYE 3 darbe ve onlarca darbe teşebbüsü ve post-modern darbe yaşadı Cumhuriyet tarihi boyunca. Ama hiçbir 15 Temmuz darbe kalkışması gibi değildi. Çünkü; önceki darbeler seküler ideolojik bir temele oturtuluyordu. Oysa bu darbe, kendisini dini bir temelde tanımlayan bir cemaat öncülüğünde yapıldı. Bir diğer fark; darbeyi yapan güçlerin önceki darbelerdeki gibi silahı doğrulttuğu yer sadece siyasetçi veya hükümet üyeleri değildi. Alçaklar, doğrudan polis-asker ve tüm güvenlik güçleri ile sivil vatandaşa bomba yağdırdı. Ve son büyük fark da; bir darbe girişimi ilk kez milletin sivil direnişiyle karşılaştı. Peki neden böyle oldu? Çünkü artık son 16 yıldır eski Türkiye alışkanlıkları ve ezberleri terk edildi. Güçlü lider, güçlü iktidar ve dönüşüm; zihniyetleri de dönüştürdü, demokrasiye bağlılığı güçlendirdi ve millet vesayete ve darbeciye asla geçit vermeyeceğini artık biliyordu.
Ve medya bugüne kadarki darbelerdeki kötü sicilini 15 Temmuz'da, hiç tereddütsüz tercihini demokrasiden, sivil idareden yana kullanarak temize çıkardı. Önceki darbelere zemin hazırlama ve sonrasında meşruiyet kazandırma gayretini bir daha hiç yüklenmemecesine terk etti. Tarih canlı yayınlarda yazılırken, medya da sorgusuzsualsiz, nedensiz-niçinsiz ve ideolojsiz olarak artık tam demokrat olduğunu ispatladı.
Liderinin tüm dünyaya kafa tutarken söylediği "One minute" seslenmesini bu kez millet de medya da alçak darbecilere karşı yükseltti.
15 Temmuz şehitleri anıtları
15 TEMMUZ darbe kalkışmasını unutmayacağız, unutturmayacağız. Bunun için her yıl Temmuz'un 2. haftasında 81 vilayette tüm valilik ve belediyeler anma haftası düzenliyor, bundan sonra da hep düzenlemeye devam edecek. Biz de bir grup arkadaşımla Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Valiliği'nin düzenlediği "15 Temmuz Bir Milletin İstiklal ve İstikbal Destanı" konulu paneli için Ayvalık ve Balıkesirliler ile buluştuk. Sadece bizler konuşmadık, onları da dinledik. Kuvayi Milliye kenti, Kurtuluş Savaşı'nda ilk kurşunun atıldığı kent Balıkesir'e Başkan Zekai Kafaoğlu'nun kazandırdığı muazzam bir eseri yerinde görmek de bir başka zenginlik idi. 15 Temmuz Şehitler ve Ömer Halisdemir Anıtı'nda o gecenin en baş kahramanlarından Şehit Astsubay Halisdemir'in fotoğrafı ile birlikte 250 şehidimizin isimleri tek tek yazılı ve Ay-Yıldız şeklindeki anıtta dalgalanan onlarca bayrağımıza bakarken sürekli okunan selaları dinliyor ve o geceyi ve kahramanlıkları tekrar tekrar anıyor ve şehitlerimizin ruhlarına Fatiha'nızı yolluyorsunuz.
'Unutursak kanımız kurusun' derken boşuna demiyoruz.
İşte bu tür anıtlar ile o geceyi hem unutmayacağız, hem unutturmayacağız, hem de o geceye tanıklık edemeyen küçüklerimize yerinde göstererek anlatacağız.
DERİN SÖZ
KİMİNLE gezdiğinize, kiminle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü bülbül güle, karga çöplüğe götürür.. HZ MEVLANA
